Hicri yılbaşı

14 Ekim’de yani önümüzdeki Çarşamba günü hicri yılbaşını kutlayacak ve Yeni bir Yıla gireceğiz inşaAllah. Hicri 1437 senesinin 1 Muharremidir. Muharrem ayının onuncu günü ise Aşure günüdür. Muharrem ayı, Kur'an-ı kerimde, kıymet verilen dört aydan biridir. Muharremin birinci günü oruç tutmak, o senenin tamamını oruç tutmak gibi faziletlidir...
Bilindiği gibi, Peygamber Efendimiz aleyhisselam, miladi 571'de 20 Nisana rastlayan, Rebiul-evvel ayının 12. Pazartesi sabahı, Mekke'de doğdu. 622'de Mekke'den Medine'ye hicret etti. 20 Eylül Pazartesi günü, Medine'nin Kuba köyüne geldi. Bu tarih Müslümanların şemsi yılbaşı oldu. O yılın Muharrem ayının birinci günü de, hicri [kameri] yılbaşı oldu. Muharrem ayının birinci gecesi Müslümanların yılbaşı gecesidir.
Bu geceyi ihya etmeli ve saygı göstermeli. Saygı göstermek, günah işlememekle olur. Zilhiccenin son günü ve Muharremin birinci günü oruç tutan, bütün yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. Bir hadis-i şerifte;
(Ramazandan sonra en faziletli oruç, muharrem ayında tutulan oruçtur) buyuruldu.
"AYLARIN EFENDİSİ!.."
Kur'an-ı Kerimde bildirilen ve dinde kullanılan Arabi ayların bir yılı, bir güneş yılından on gün kısadır. Hicri kameri aylar, hicri şemsi ve miladi aylara göre, on gün önce gelmektedir. Bunun için Müslümanların mübarek günleri veya geceleri, şemsi yıllara göre, her yıl on gün önce olur. Çünkü mübarek günler, güneş aylarına göre değil, kameri aylara göre yapılır. Dinimizin emri böyledir.
İslamiyet'te, güneş yılının ayları içinde sayılı bir mübarek gün yoktur. Doğum günü ve mübarek geceler, hicri yılla kutlanır. Bütün ibadetlerde ve dini faaliyetlerde kameri aylar esas alınır. Hac, oruç, kurban ve bayram günleri kameri aylara göre tespit edilir...
Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bu gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, dua ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Bu geceleri başka günlere almak dini değiştirmek olur. Allahü teâlâ, bu gecelerde yapılan dua ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir...
Muharrem ayının, Zilkade, Zilhicce ve Receble beraber Kur'an-ı kerimde (Tevbe 36) kıymet verilen dört aydan biri olduğu bildirilmektedir.
Birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Ayların efendisi Muharrem, günlerin efendisi Cuma'dır.)
(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Allahü teâlânın ayı Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece namazıdır.)
(Nafile oruç tutacaksan Muharrem ayında tut, çünkü o, Allahü teâlânın ayıdır. O ayda bir gün vardır ki, o günde Allahü teâlâ geçmiş kavimlerden birinin tevbesini kabul etti. Yine o gün tevbe edenlerin günahlarını da affeder.)
Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, Ehl-i sünnet itikadında olmak, haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek, farzları kusursuz yapmaya çalışmak, o ameli ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır...
Hicri yeni yılınızı tebrik ederim efendim...
Bir dua...
Muharrem ayının ilk günü aşağıda bildirilen duayı 3 defa okuyanın, gelecek Muharrem ayına kadar bütün belalardan emin olacağı, Aşûre Günü [Muharremin onuncu günü, 3 Kasım 2013 Pazartesi] 3 defa okuyanınsa, ölümden de emin olacağı; çünkü o sene öleceği takdir edilmiş olana, bu duayı okumak nasip olmayacağı bildirilmiştir. Duanın Latin harfleriyle yazılışı şöyledir:
(Elhamdülillâhi Rabbil-âlemîn. Vassalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. Allahümme entel-ebediyyü’l-kadîm, el-hayyül-kerîm, el-hannân, el-mennân. Hâzihî senetün cedîdetün. Es’elüke fîhe’l-ısmete mineşşeytânirracîm, vel avne alâ hâzihinnefsil-emmâreti bissûi vel-iştiğâle bimâ yukarribünî ileyke, yâ zel-celâli vel-ikrâm, birahmetike yâ erhamerrâhimîn. Ve sallallâhu ve selleme alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve ehl-i beytihî ecmaîn.)
Sual: Hoca denilen sosyalist bir yazar, (Namaz, karın doyurmaz, önce fakirin karnını doyurmalı. Namazın kazası da, cezası da yoktur. Dinin direği falan da değildir) diyor. Bu sözler küfür değil mi?
CEVAP: Elbette küfürdür. Bir Müslüman, namaz hakkında öyle çirkin sözler söyleyemez. Böyle söyleyen, Müslüman ise küfre düşer. Müslüman olmayan da, ne söylerse söylesin, sözünün hiçbir değeri olmaz.
(Allah’ın ve Peygamberin emrettiği namaz, herkesin yaptığı, yatıp kalkmak ve belli şeyleri okumak değildir. Allah’ın ismini zikretmek ve Onun büyüklüğünü düşünmek demektir) diyen kimse, namazı inkâr etmiş ve Müslümanların dinini bozmuş olur. Mahkeme kararıyla cezalandırılması lazım olur. Tutulduktan sonra yaptığı tevbesi kabul olmaz. (Dürr-i yekta şerhi)
En büyük ibadetin namaz olduğu Kur’an-ı kerimde bildiriliyor. Bir âyet-i kerime meali:
(Namaz, münker ve fahşadan [edepsizlikten, akla ve dine uymayan her türlü kötülükten, her türlü günahtan] alıkoyar. Çünkü zikrullah [namaz kılmak] elbette en büyüktür [en büyük ibadettir].) [Ankebut 45]
Buradaki zikrullah, namazdır. Namaz diğer ibadetlerden daha büyüktür. (Beydâvî)
Namazın önemi hakkında bazı hadis-i şerifler:
(Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir.) [Taberânî]
(Namaz dinin direğidir, terk eden dinini yıkmış olur.) [Taberânî, Beyhekî, Deylemî]
(Namazı kasten terk eden kâfirdir.) [Taberânî]
(Namaz kılmayanın dini yoktur.) [İbni Nasr]
(Namaz kılmayanın Müslümanlığı yoktur.) [Bezzar]
(Namazı bırakanın ibadetleri kabul olmaz ve namaza başlayana kadar Allahü teâlânın himayesinden uzak kalır.) [Ebu Nuaym]
(Namaz kılmayanın diğer amellerini Allahü teâlâ kabul etmez. Tevbe edinceye kadar Allah'ın himayesinden uzak olur.) [İsfehânî]
(Bizimle kâfirlik arasındaki fark namazdır. Namazı terk eden kâfir olur.) [Nesaî]
(İman, namaz demektir. Namazı itina ile, vaktine ve diğer şartlarına riayet ederek kılan, mümindir.) [İbni Neccar]
(Kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibadet namazdır. Namaz düzgünse, diğer amelleri kabul edilir. Namaz düzgün değilse, hiçbir ameli kabul edilmez.) [Taberânî]
(Namaz, imanın başı ve Cehennemden kurtarıcıdır.) [Miftah-ul-Cenne]
(Beş vakit namazı terk eden, Allah'ın hıfz ve emanından mahrum olur.) [İbni Mâce]
(Her peygamberin ümmetine son nefeste vasiyeti namazdır.) [Gunye]
Bu hadis-i şerifler de, namazın dinin direği olduğunu göstermektedir. Ve yeni gireceğimiz bu yılı yeni bir başlangıç olarak kabul edelim ve kılmayanlarımız varsa bu yeni yılı namaza başlamaya vesile eylesinler inşaAllah.
Sual: (Irkçılık yapan bizden değildir) hadisine göre ırkçılık küfür müdür?
CEVAP: Irkçılığın yapılış şekli önemlidir. Irkını dininden üstün tutarsa mesela, (Dinsiz bir Türk, Müslüman olan bir Yunan’dan, İngiliz’den veya Ermeni’den daha üstündür) deniyorsa küfür olur, çünkü Müslümanlık kötülenmiş oluyor.
Bir insanın, kendi kavmini, ırkını sevmesi küfür olmaz. Türk Türk'ü, Kürt Kürt'ü, Alman Alman'ı daha çok sevebilir. Bu, insanın kendi Müslüman akrabalarını, hemşehrilerini daha fazla sevmesine benzer. Sevmek ayrı, (Benim ırkımdaki kâfir de olsa, başka ırktan olan Müslümandan daha üstündür) demek ayrıdır.
Sevmeyi ırkçılık olarak kabul etmemelidir. Müslüman Türk’ün tarihteki kahramanlıklarını okuyunca göğsümüz kabarıyor. Yine Müslüman bir hemşehrimizle karşılaşınca da sevinmesi ırkçılık değildir.
Kendi ırkını dinimizin üstünde tutmak, kendi milletinden olan gayrimüslimi başka milletten olan Müslümandan üstün tutmak, ırkçılık olur.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol