Hayat güzel ve yaşamaya değer

Kırklareli Yayla Mahallesi’nde açtıkları stantta vatandaşlara hizmet veren engelli çiftimize konuk olduk. Çiftimiz hayatın hiçbir zaman engellere takılıp kalınmadan yaşanması ve mücadeleden hiçbir zaman vazgeçilmemesi  gerektiğini ve bu hayat yolculuğundaki hikâyelerini bizlerle paylaştı.

9 aylıkken geçirdiği çocuk felci sonucu ayağında aksama meydana geldiğini söyleyen Semra Canbaz geçirmiş olduğu hastalıktan dolayı hayatındaki zorlukları ve zor zamanları bizlerle paylaştı. Semra Hanım; “Küçüklüğümden bu yana hayatımda birçok zorlukla tabi ki de karşılaştım ama hiçbir zaman kendimi kuvvetsiz ve kenara atılmış ve işe yaramaz hissetmedim. Her şeyi kendim başarmaya çalıştım. Ne mutlu bana ki İki tane oğul büyüttüm ve şuanda kayınvalide adayıyım”dedi.
“Bizler de bu hayattayız”
İnsanların bakış açısının aslında yanlış olduğunu dile getiren Semra Hanım, insanların bu kalıplardan çıkıp engelli olup sosyal hayattan kopmuş vatandaşların nasıl topluma kazandırılması gerektiği konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini, bu sorunu böylelikle aşabileceklerini dile getirdi.
Bu yolda insanların bakış açısının kendisini çok zorladığını söyleyen Semra Hanım, “Oysaki bizlerde her insan gibi günlük hayatımızda işler yapabiliyoruz. Günlük yaşantımızda bizleri yavaşlatan durumlarla illaki karşılaşabiliyoruz ama bunlar bizi pes ettirecek şeyler asla olmadı. Tersine hayata dört kolla sarıldım. Hayatım boyunca gayret etmenin ve başarının anahtarının bu olabildiğini, bu mücadelenin aslında hayatın içindeki en büyük mücadele olabildiğini temsil etmeye ve elimden geldiğince örnek olabilmeye çalıştım. İnanın bu bilinçle hareket ettikçe hayattaki en büyük mutluluğun bunlardan biri olduğu bilincine eriştim. Her zaman söylüyorum ve söylemeye de devam edeceğim engelli kardeşlerimiz, ablalarımız, ağabeylerimiz ve küçük kardeşlerimiz mücadeleden vazgeçmeyin, bir şeyler üretmekten ve kendinizi her daim geliştirmekten asla ve asla vazgeçmeyin. Bizler de bu hayattayız unutmayın” diye konuştu.
Bir engelli olarak Kırklareli’n de eşi ile birlikte otuz senedir yaşadıklarını dile getiren Semra Canbaz, “Şu zamana kadar hiçbir zorluk ve hayatımı ve yaşam tarzımı kısıtlayıcı bir durumla karşılaşmadım. Sanırım yaşanabilecek ve nefes alınabilecek en nadir yerlerden biri de burası olduğunu söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
Hayallerin peşinden gidip istediğini elde den Semra Hanım bu fikir yolculuğunu ve hedeflerine nasıl ulaştığını bizlere anlattı.
Yayla’da Böyle bir stant açma fikriniz nasıl gelişti?
“Benim her zaman böyle bir fikrim var idi yalnızca hayata geçirme konusunda kararsızlıklarım vardı. Bazı durumlardan dolayı hep biraz geri planda kalmayı tercih ettim. Ben de çok fabrikada çalıştım birçok iş yaptım ama yemek konusuna gelince her zaman idealı olduğumu söyleyebilirdim herkese. Tam da bu noktada ben kurslara başladım. Bu tel kırma kursuydu. Bu kursta içli köfte olsun, çiğ köfte olsun yapıp götürüyordum ve bir zamandan sonra bunlar çok fazla sevilmeye ve istenmeye başlandı. Ve arkadaşlarım yemek konusunda beni müthiş desteklemeye başladılar, fikirler vermeye başladılar bu düşünce ve teşviklerle kafamda ki bu fikir gün ve gün, zaman geçtikçe somut adımlara dönüşmeye başladı.
Daha sonra Belediyeye yaptığımız girişimler sonucunda burada bu stantta yaptığım güzel yiyecekleri tüm Kırklareli halkıyla buluşturmayı başardım. Ve böylelikle hayatta bir şeyleri başarmanın ve gerçekleşmesi için pes etmeden istemek ve hayal etmenin yeterli olacağını tekrar tekrar görmüş ve göstermiş oldum. Bu engelle bağlantılı bir durum olmadığını tüm insanlık görebilmeli, engelin bir engel olmadığını hayatın sadece mücadeleden ibaret olduğunu anlamalı ve pes etmeden her şeye rağmen o mücadele ruhuyla neler başarabildiğin görebilmeli.
Engelli vatandaşlarımızın hayatın içerisinde hep var olabilmesinin aslında biraz çevresiyle ve kafa yapısıyla da ilişkili olduğunu söyleyen Erkan Cambaz ; “Aslında bir insan her şeye rağmen yapabilirim kelimesini kullanıyorsa gerisi çorap söküğü gibi gelecektir” diye konuştu.
Küçük yaşlarda yaşadığı engel durumunun onun hayatını nasıl etkilediğini anlatan Semra Hanım “Ben blue çağında 15 yaşlarındayken eve kapanmıştım ve kendimi sosyal hayattan çok fazla kopardım. Bunun devamında 3 yıl boyunca hiçbir şekilde dışarıya çıkmadım ama zamanla baktım ki bunun sonu yok, kendimi boşlukta hissediyordum ama gerçekten hayatın yaşamaya değer yanını gördüm. Zamanla kalıplarından çıkmayı başardım aslında bu yaşadığım hayatın bana hiçbir zaman engel olamayacağının farkına vardım. O farkındalık kısmı oldukça önem taşıyor işte benim için.
Aile, arkadaşlar ve dostlar çok çok önemli bu koşullarda. Destek alabilmek ve sosyalleşe bilmek yaşadığın çevrenin sizinle uyumu ve bu durumlarda insan hayatı için oldukça önemli. Unutmayalım ki hayat güzel ve yaşamaya değer” dedi.
Hayata dört kolla sarılan mücadeleci baba
Ertan Cambaz
Hayata her zaman kafa tutmuş ve mücadele ruhunu hiçbir zaman kaybetmemiş bir aile babası olan Ertan Cambaz da, çıktığı hayat yolculuğunu bizlerle paylaştı. 1964 doğumlu olan, 1 buçuk yaşında ateşli bir hastalık sonucunda felç geçirdiğini söyleyen Ertan Bey; “Felç geçirdim ama ben felci yendim fakat ayağımda bir kas hastalığı meydana geldi. Bu rahatsızlığın kalıcı olmasının sebebi ise penisilinin yan etkileri oldu. Şuan da ayağımda kuvvet yetersizliği var. Fakat tüm bunlara rağmen ben kendimi hiçbir zaman özürlü biri olarak hissetmedim. Çünkü ben hayatta yapmak istediğim her şeyi yaptım. Şuan da eşim yanımda iki tane 27 ve 28 yaşlarında olan evladım var. Çok yerlerde çalıştım; Kahvecilik yaptım, pazarcılık yaptım, fabrikalarda çalıştım, resmi kurumlarda çalıştım ve emekli oldum. Şuanda da hanımımla birlikte bu stantta ona yardım ediyorum” dedi.
Ertan Cambaz; “Yaşam zorluğu derseniz size şunları söyleyebilirim; Biz normal kişilere göre onların on dakikada gidebildiği yere bizler yirmi dakikada gidiyoruz. Ama neticeye bakarsak hedefimize ulaşırız. Bu koşullarda da Kırklareli şartlarına göre bizim buradaki yaşantımız gayet rahat olduğunu söyleyebilirim. Çünkü bizim şehrimiz biliyorsunuz sakin ve sessiz bir yer. Bundan dolayı da gayet rahat olduğumuzu söyleyebilirim. Kendimi hiçbir zaman diğer insanlardan farklı görmedim yani engeli bir bireymiş gibi hiçbir zaman hissetmedim” diye konuştu.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Semra arkadaşıma ve eşine bu çıktıkları yolda başarılarının devamını diliyorum örnek vatandaş oldukları ve çalışkanlıklari içinde ayrıca teşekkür ediyorum