HALKA VE ONUN ÖRGÜTLERİNE RAĞMEN

Halka ve onun örgütlerine rağmen, anti demokratik yasa ve yönetmeliklerin çıkarılmasına devam ediliyor. Sanki; çıkarılmadan önce eşit koşullarda ve etkinlikte tartışmaya açılıyormuş gibi yapıp, bu yasa ve yönetmeliklerin taslak hali kamu oyuna sunuluyor. Ve, özde bir değişiklik yapmadan, 'kamuoyunda tartışıldı ve son şekli verildi' diyerek yayınlanıp yürürlüğe sokuluyor.
İşte bunlardan biri de, enerjideki kayıp-kaçağa ilişkin yasa. Ha çıktı, ha çıkacak. Halk isyan etse de, tüketici örgütleri kıyameti koparsa da, devlet gücünü kullanan hükümet bildiğini okuyor.
Yıllardır elektrik hizmetinden alınan kayıp-kaçak bedeli, tüketiciler tarafından tepkiyle karşılanmakta ve bu bedelin alınmamasına ilişkin yoğun bir toplumsal istem bulunmaktadır.
Bu süreçte tüketici vicdanını rahatsız eden kayıp-kaçak bedeli ile ilgili olarak tüketiciler tarafından çok sayıda yargısal başvuru yapılmış, bu başvuruların çoğunluğu tüketiciler lehine sonuçlanmıştır.
Ve, son olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından, 21.05 2014 tarihinde verilen (E: 2013/7-2454, K: 2014/679) karar ile elektrik tüketiminden alınan kayıp-kaçak bedelinin hukuk devleti ve adalet düşüncesi ile bağdaşmadığına hükmedilmiş ve bu karar tüm hukuk yolları tüketilerek kesinleşmiştir.
Yine, Yargıtay 3. Hukuk dairesinin 20.10.2014 tarihli 2014/1358820 kararı ile; dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedeli adı altında alınan ücretlerin hukuka aykırı olduğunun açıkça ortaya çıktığı vurgulandı. Açıklamada, "Yargıtay kararlarında kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin de elektrik abonelerinden tahsil edilemeyeceğine" karar vermiştir.
Yargıtay'ın ilgili dairesi kararında, "elektrik dağıtım şirketlerinin; EPDK kurul kararları ve tebliğleri ile aldıkları, kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin elektrik enerjisi kullananlara aktif tüketim bedeli dışında ek bir mali yük ve külfet getirmesinin izah edilemeyeceği" bildirilmektedir. Ayrıca, bu konuda Anayasa'nın 73. Maddesi uyarınca; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, ayrıca Elektrik Piyasası Kanunu ile düşük maliyetli enerji temini ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasası oluşturulması ilkelerine uygun düşmediğine hükmedildiği" belirtilmektedir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin bir başka kararında da "TRT Payı hesaplanmasında matraha dahil edilen kayıp-kaçak bedeli de geri verilmesine" ilişkin hüküm bulunmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun kararı sonrası ülke çapında yüzbinlerce tüketici, bu bedelin iadesi için elektrik dağıtım firmalarına, Tüketici Hakem Heyetleri'ne ve Tüketici Mahkemeleri'ne başvurmaya başlamıştır. Toplamda milyarlarca lirayı bulan ancak, abone için yüksek olmayan kayıp-kaçak bedellerinin iadesi için gerçekleşen başvuruların yoğunluğu, tüketicideki rahatsızlığın en üst noktada olduğunun bir göstergesidir.
Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) başta olmak üzere, birçok tüketici örgütü tarafından kayıp-kaçak bedelinin kaldırılması istenmektedir. Ödenmesi gereken tutarların da, kamu maliyesine ve elektrik dağıtım firmalarına olağanüstü yük getirmeyecek şekilde mahsuplaşmaya gidilmesinin uygun olacağı konusunda görüşler bulunmaktadır. Bulunacak başka bir yöntem ile tüketiciye iade edilmesine ilişkin olarak siyasi iktidara ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na tüketici örgütlerince çağrı yapılmış ancak, sonuçsuz kalmıştır.
Geçtiğimiz günlerde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bu yasadan bahisle; Ocak ayı içinde bu konuda 'sistemi ve tüketicileri rahatlatacak' bir yasal düzenleme yapılacağı bilgisini vermiştir.
Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, 28 Ocak 2015 tarihinde Bakanlar Kurulu'nda imzalanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderilmiştir.
Tasarı incelendiğinde, Bakan Yıldız'ın söylediğinin aksine; kayıp-kaçak bedelini yasallaştıran, dahası bu bedel ile ilgili olarak yargılama yetkisini sınırlayan düzenlemeler bulunduğu görülmektedir.
Geçmişte, bankalar tarafından alınan haksız bedellerin çözüleceği vaadi ile yasalaştırılan ve aksine bu bedellere yasal kılıf oluşturup tüketicilerin yargıdan aldıkları yüzbinlerce kararı bir çırpıda yok eden torba yasa oyunu, kayıp-kaçak bedelinde de oynanmaya başlamıştır.
Kayıp-kaçak bedelindeki haksızlığı giderecek, bugüne kadar alınmış bedellerin de geri iadesine ilişkin çözüm getireceği beklentisinde olan otuzdokuz (39) milyon elektrik tüketicisi büyük bir hayal kırıklığı yaşamaktadır.
Tüketiciler, dün bankalara tercih edilmemiş, bugün de siyasi iktidar tarafından elektrik dağıtım firmalarına teslim edilmiştir.
Siyasi iktidarın elektrik tüketimindeki kayıp-kaçak bedeli ile ilgili hazırladığı yasa tasarısını değerlendiren 'Tüketici Örgütleri', iktidar tarafından sahneye konan "Kayıp-Kaçak Oyunu'ndaki Son Perde" ile "Hukuk devleti ilkesi ayaklar altına alınmaktadır" yorumunda birleştiler.
Ve, son olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'nın yargı kararlarına uyması istenirken sayın bakana şu sorular soruluyor:
"Kamuoyundan gizlenen düzenlemede, gasp edilen tüketici hakları geri verilecek mi?...
"Yargıtay kararları doğrultusunda abonelere, elektrikte kayıp-kaçağın yanı sıra; dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedeli de iade edilecek mi?...
"TRT payı hesaplanmasında matraha dahil edilen kayıp-kaçak bedeli de geri verilecek mi?...
"Kayıp-kaçağın önlenmesi için Yargıtay karalarında işaret edildiği üzere; elektriği "hırsızlamak" suretiyle kullananlara karşı önlem alınacak mı?...
YEREL YÖNETİM ANLAYIŞI ŞÖYLE OLMALIDIR…
Kent halkından oluşan yerel sivil toplum örgütleriyle, sözde ve göstermelik değil, özde ve kent sorunlarının çözümünde etkin olan iş ve güç birliği yapmalıdır.
Sorunsuz ve sağlıklı bir yaşam dilerim. 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol