Gür Akad hayranları ile söyleşide buluştu

Türkiye'nin en iyi gitar virtüözlerinden Gür Akad önceki akşam Atatürk Kültür Merkezi’nde bir söyleşi gerçekleştirdi. Gür Akad söyleşide hayranlarının sorularına içtenlikle cevap verdi.

40. Sanat Yılı Turnesi kapsamında Kırklareli’ye gelen Gür Akad vereceği konser öncesi hayranları ile söyleşide buluştu. Hastalığı ile ilgili sorulan soruya iyiyim diyerek cevap veren Akad “Genel olarak iyiyim. Ciddi anlamda kolon kanseri hepimizin başına gelebilecek bir durum. İhmal edildiği zamanda hakikaten enteresan sonuçlar doğurabiliyormuş. Ben bu hastalıkta bunu gördüm. Ancak şu an için herhangi bir problemim olmadığını ve gayet iyi olduğumu söyleyebilirim. “ dedi. Kullandığı ekipman ile ilgili bilgi veren Gür Akad müzisyenlerin farklı tarzlarda çalmak zorunda olduğunu kaydetti.
Çoğu müzisyen artık birçok tarzı deniyor
“Pop müzisyenliği Türkiye’de her tarzı çalmaya mecbur kalıyor. Eğer profesyonel ortama girdiyseniz ekonomik olarak her tarzda çalmak zorundasınız. Bunun da ayrı bir güzelliği oluyor. Ben çok fazla müzik ayırt etmiyorum. Fakat belirli tekniklere sahipseniz o tekniklerin çok altında çalıyorsunuz. Pop tarzında çalınan ve yapılan eserleri görüyorsunuz. Dolayısıyla aslında bir anlamda işimize geliyor. Karmaşık olmadığı için kolay olduğunu düşünüyorum. Kullandığınız teknikleri çok fazla kullanmadığınız için sizi geride bırakabiliyor. Ancak buna da mecbur kalıyoruz. Çoğu müzisyen birçok tarzı artık deniyor. Esasında hem renkli bir şey hem de yoran bir şey. Bu farklı tarzların avantajı daha fazla para kazandırması. Öteki türlü tek bir tarza bağlı kalmak belli bir kültüre hitap ettiği için alıcısı daha az olarak karşımıza çıkıyor. Piyasa şartlarında farklı müzikler yapmaya mecburuz ve bunu da yapıyoruz. Can Güney, Tunç Akkan ve ben “Rock Sanat” diye bir tarz yaptık. Gary Moore çaldıktan sonra Şimdi Uzaklardasın şarkısını söyleyebiliyorum. Pink Floyd’dan sonra Telli Turna’ya direkt geçiş yapabiliyoruz. Bir anlamda yaptığımız bu işten keyifte almak zorundayız ve alıyoruz. İnsanlar rock konserinden bir anda Tarkan konserine geçebiliyor.
Türkiye’de ki beğeniler bildiğiniz gibi çok farklı.” şeklinde konuştu.
Stüdyo daha disiplinli
Stüdyoda mı olmak daha fazla haz veriyor yoksa sahnede olmak mı? sorusuna ise ikisininde ayrı zorlukları var diyen Akad “ Aslında ikisi de çok farklı. Stüdyo daha disiplinli bir yer.
Bir defa zamana karşı bir şey yapıyorsunuz. Yani stüdyoda size bir zaman tanınıyor ve o zaman içinde işi hemen bitirmniz gerekiyor. Stüdyoyu bizim gibi tecrübeli müzisyenler tercih ediyor. Genç müzisyenler daha çok sahneyi seçiyorlar. Sahnede stüdyoya göre daha fazla eğlensek de iki tarafın da kendine has zorlukları var. “ifadelerini kullandı. Cem Karaca’ya da ayrı olarak değinen Gür Akad, Cem Karaca’dan aldığı kağıdın onur verici olduğunu dile getirdi. Verilen kağıdı saklamadığını ifade eden Akad “Cem Ağabey’in öleceğini bilip kağıdı bir yere saklamak tuhaf olurdu. Cem Ağabey gerçekten benim için çok ayrı bir yerde. Beni çok seviyordu. Maalesef kağıdı saklayamadım ve bu benim için bir anıya dönüşemedi.” dedi.