Gelin, ilimizde bir “Hayvancılık Çalıştayı” yapalım

Evet Sayın Okurlarım; kaldığımız yerden devam ediyoruz…
Dedik ya, “Orman köylüsü üretmekten neden vazgeçti?” “Nerede hata yaptık?” “Kış olmasaydı hayvancılığı herkes yapardı” ve geçen hafta da “Ben doğma büyüme hayvancıyım, hala öğreniyorum” köşe yazılarım sizlerle buluşmuştu. Yine özeleştiri yapıyoruz ya, yanlış yerlerde kurulan çiftlikler önce sahiplerine sonra devletimizi sonra da bölge halkımızı hayal kırıklığına uğrattı. Geçmişinde bir kedi bile beslememiş şahıslar ve şirketler sıfır faizli kredilere istihdam ettikleri veteriner hekimlere güvenerek işe başlayıp yanlış yerlerde, yanlış barınaklarda, yanlış besleme yaparak sürü yönetimini başaramayıp birçoğu, hayvanlarını telef ederek ilimizi satılık çiftlik ilanları ile doldurdular. Yine buradan soruyorum; Bu çiftliklere ruhsat, destekleme ve kredi veren kurumlardaki yetkililere; liyakat sahibi olsaydınız bu yazdıklarım yaşanır mıydı? Arşivlerinize bir bakın bakalım. Sizin makamlarınızda daha önce oturanlar bu işleri nasıl yapmışlar da, köylülerimiz hem ailelerini geçindirmişler hem çocuklarını okutmuşlar. Hem de en önemlisi ülkemizi kendi kendine yeten 7 ülkeden biri konumunda tutmuşlar. İlimizin hayvancılık ile ilgili tüm kurumlarının özeleştiri yaparak sade diplomalarının yetmeyip liyakatin da gerekli olduğunu ve kararlarını ona göre araştırıp vermeleri gerektiğini neden görmediler?
Açıkça ehliyetin arabayı kullanamadığı gerçeğini, memleketimizin çok fazla maddi olanakları ve boşa harcayacak zamanı olmadığını bilmeleri gerektiğini neden göz ardı ettiler. Bütün bu yaşanan gerçeklerden ders alarak ve toplum olarak bizler hepimiz aynı gemideyiz. Başarılarımızın da, başarısızlıklarımızın da direkt olmasa da, dolaylı yoldan hepimizin etkilendiği gerçeğini unutmamalıyız. Bizi yerelde yönetenler, yani ilimizde hayvancılık hakkında karar verenler de bilgi sahiplerinin, yani Sayın Cumhurbaşkanımızın deyimiyle; liyakat sahiplerinin bilgi ve tecrübelerinden faydalanarak, yapılacak olan saha çalışmalarıyla birlikte hayvancılık modellerini masaya yatırıp tartışarak, yerinde tespit ve çözüm önerileriyle ilimizi hayvancılıkta, süt ve süt ürünlerinde tekrar cazibe merkezine çevirebiliriz. Herkes hayvancılığı konuşuyor. Hatta konuşurken tavanda kiremitleri oynatıyor ama ilimizdeki hayvancılık ile ilgili birimlere “Hayvancılık nasıl olmalı” desek, her kafadan ayrı ayrı ses çıkar. Bu da şimdiye kadar olduğu gibi bizi bilgi kirliliğine götürür. Ve hem kaynak israfına, hem de zaman kaybına neden olur. Yine çizik plak gibi döner döner dururuz.
Köylerimizde bu işi bilenlerin çoğu öldü. Kalanlar da yaşlandı. Halen hayvancılık yapanlar da, hak ettikleri Kırsal Kalkınma ve Devlet Desteklerinden proje yapamadıkları için kendilerini yenileyemediler ve yoruldular. Girdi maliyetleri yüksek olduğu için ithalattan olumsuz etkilendiler. Ve hayvancılıktan bezdiler. Ama “Çıkmadık canda umut vardır” diyorum. Ve buradan hayvancılık yapmak isteyen yatırımcılarımıza ve yereldeki bütün yetkililere sesleniyorum;
Orman köylerimizde atalarımızı örnek alarak hala var olan liyakat sahibi köylülerimizin sorunlarından ve tecrübelerinden faydalanarak ilimizde bir “Hayvancılık Çalıştayı” yapalım. Her köyden bir liyakat sahibi bilirkişi çağıralım. Hangi bölgede, hangi cinsi hayvanın yetiştirilebileceğine karar verelim. Yatırımcı işadamlarımızı bölgemizde hayvancılık bilgilerimizi paylaşarak doğru yerlere yönlendirelim. Onlara yardım ve önderlik edelim. Orman köylerimizde birlikte hayvancılık modellerini uygulayarak gençlerimizi köyde tutacağımıza, köyden kente göçü önleyeceğimize ve kendi kendimize yetmekten öte dünyaya damızlık düve, doğal et ve süt mamulleri ihraç edebileceğimize inanıyorum. Hayvancılıkta esas; hastalıkla mücadele yerine, hastalıklardan koruyucu tedbirleri uygulamaktır.
Sayın okurlarım, bu hafta da köşemizi doldurduk. Sağlık, mutluluk ve bol bereketle kalın.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Demirköylü-NÖNLER 20 Aralık 2018 Perşembe 11:27:56

    Hüseyin bey sizi tebrik ediyorum çok güzel bir noktaya parmak basmışınız. yazdıklarınız çok doğru ben Demirköy ilçesinde yaşıyorum kendi imkanlarımla 5-10 büyükbaş hayvanım var meraya dönük bakıyorum hojtayn yaptım bölgeye uyum sağlamadı zarar ettik bölge uyumlluğu çok önemli hayvancılık çalıştayı konusunda sizleri destekliyorum.şu anda en büyük sorunumuz pazarlama ne arayan var ne soran var orman köylüsü bu durumdan çok şikayetçi unutulduk. Doğma büyüme hayvancılıkla uğraşıyoruz büyük çiftliklere sunulan imkanların %5 bizim gibi üreticilere sunulsa damızlık erkek dana konusunda bizlere öncülük yapılsa pazarlama ve kopereftiçilik konusunda elimizden tutulsa çok daha iyi yerlere gelicek hayvancılık konusun bu orman köylüleri ............Hep Nasırdır Elleri Orman Köylüleri