FİNANSAL İŞLEMLERDE DEĞİŞİKLİKLER DEVAM EDİYOR

Tüketiciler uyandı, uyanıyor... Artık, bankacılık sektörünün gördüğü 'kümesteki kaz' değil. Özellikle, örgütleri aracılığı ile kendilerine yönelik soygun mekanizmaları parçalandı, parçalanıyor… O kadar da değilse bile, pervasızca soygunlarına devam edemez duruma gelmek üzereler.
Her ne kadar; tüketiciden aldıkları haksız paraların geri ödenmesi konusunda, gerek hakem kurulu kararları, gerekse mahkeme kararlarına karşın, gösterdikleri olanca direnç, ayak sürüme, çamura yatma gösteriyor ki, son çırpınışlarıdır. Hatta, önceki yazılarımdan birinde bahsettiğim gibi; bir banka yetkilisinin söylediği şu, 'bankalarla uğraşılmaz' sözü de, bir teslimiyetin kabullenmişlik feveranı olduğu da anlamını taşımaktadır.
Mevduat ve kredi faiz oranları ve katılma hesapları kâr ve zarara katılma oranları ile kredi işlemlerinde faiz dışında sağlanacak diğer menfaatler hakkında tebliğ'de değişiklik yapıldı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yapılan bu değişikliğe göre;
1.Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ'in 1 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bu Tebliğin amacı; bankaların kredi verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulayacakları faiz oranları ve katılma hesaplarında uygulayacakları kar ve zarara katılma oranları ile tüketici kredileri dışındaki kredi işlemlerinde faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlere ilişkin esas ve şartları belirlemektir."
2.Aynı Tebliğin 3 üncü maddesinin ikinci ve dördüncü fıkralarında yer alan "Yeni Türk Lirası" ifadeleri "Türk lirası" olarak, üçüncü fıkrasındaki "ve" ibaresi "veya" olarak değiştirilmiştir.
3. Aynı Tebliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmış, maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Tüketici kredilerinde faiz dışında sağlanacak diğer menfaatler ve tahsil olunacak masraflar açısından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yürürlüğe konulan ve 0/10/2014 tarihli ve 29138 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usûl ve Esaslar Hakkında Yönetmelik" hükümleri saklıdır.
4.Aynı Tebliğin 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kar ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlar."
Bu son yönetmelikle, devlet gözetiminde tüketici örgütleri ve finansal kuruluşlar arasındaki kıyasıya mücadele sonucu 'Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)' tarafından her iki tarafın ağırlıkları oranında bir orta yol bulunduğu düşünülmektedir.
Artık; tüketicilerin bankalarla olan kredi ilişkilerinde, "Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usûl ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"e göre, faiz vb. diğer ödemeler yapmak zorun olduğu anlaşılmaktadır.
BELEDİYE BAŞKANLIĞIMIZDAN TALEPLER…
Bilindiği gibi; ülkemize il sınırlarımızdan girerek şehrimizin yakınlarından geçen doğal gazdan uzunca bir süre kentimiz yararlanamamıştı. Nitekim; rüzgar, güneş, biyoenerji vb. yenilenebilir enerji kaynakları gibi masum olmasa da, termik ya da nükleer enerji kaynaklarına göre tercih edilebilecek olan doğal gazdan yararlanmak akıllıca bir iştir. Ayrıca, kullanım denetimini iyi yapabilirsek ekonomik olarak ta oldukça hesaplıdır.
Bu konuda belediye başkanlığımızdan talebimiz şudur:
İlimizin ısıtılmasında, doğalgaz kullanımı ile hava kalitesinde önemli iyileşmeler görülürken, halen ne yazık ki kontrollerinin iyice zayıfladığını gördüğümüz kömürle ısıtılan konut ve işyerlerinin varlığı dikkatleri çekmektedir. Özellikle; sabahın erken saatlerinde, azalmış ama bitmemiş olan atmosfere bacasından simsiyah duman salan apartman ve işyerlerine, günlük sporunu yapmak için dışarı çıkan vatandaşlarımız bizatihi tanıktırlar. Bu tür hava kirliliğinde ısrar eden yapılarda, doğal gaz dönüşümleri için, ya belediyemizce gerekli teknik ve hukuksal destek verilmeli, ya da bu tür bina bacalarında filtre kullanımı zorunlu kılınarak hava kirliliği mutlaka önlenmelidir. Aksi halde; kentimiz havasının kirlenmesinde masum yurttaşlarımızın, ayni mekanda bulunan sigara içenlerin, içmeyenleri 'pasif içici' konumuna düşürmelerinde olduğu gibi, göz yumulmuş olacaktır.
Sorunsuz ve sağlıklı bir yaşam dilerim.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol