FETÖ sanığı polislerin "usulsüz dinleme" davası devam ediyor

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından, kaçırılan ve cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç ile belediye başkanları, STK temsilcileri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenmesi ve takip edilmesine ilişkin, Gülen'in de dahil olduğu 3'ü firari, 20'si tutuklu 33 sanığın yargılanmasına devam edildi 

Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Halk Eğitim Merkezi'nde yapılan duruşmada, 18 tutuklu sanık ile avukatlar hazır bulundu.
Tutuklu ve tutuksuz bazı sanıkların Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldığı duruşma, sanıklara yöneltilen sorularla devam etti.
Tutuksuz sanıklardan eski istihbarat şube müdürlüğünde görevli M.K, tutuklu sanıklardan eski İstihbarat Şube Müdürü İ.Ş tarafından kendisine yöneltilen, ''Sana mobbing uygulandı mı?'' sorusuna, mobbingin en güzel örneğinin bazı personelin Şark görevine gönderilmek olduğunu söyledi.

Kendisinin de Şark'a gönderilmek istendiğini belirten M.K, FETÖ'cü olmayan kişilerin şubeden gönderildiğini ileri sürdü.
Cuma günleri şube müdürü ve bazı personelin vali ile emniyet müdürünün gittiği camilere gittiklerini öne süren M.K, kendisinin ise başka camilere gittiğini belirtti.
Öldürülen gazeteci Haydar Meriç'in fiziki takibine ilişkin Ankara ve İstanbul'dan takviye ekiplerinin gelmesine anlam veremediğini bildiren M.K, ''Bir kişinin takibi için 3-5 kişi yeterlidir. Şubede 20-21 personel çalışıyordu. Böyle bir ihtiyaç olması halinde Lüleburgaz ya da komşu illerden takviye çağrılabilirdi. Burada takviye istenmesinin amacı, kendi örgütlerinden olan kişilerin gelmesi ve olayın gizlilik içinde tutulmasının sağlanmasıdır. Ankara ve İstanbul'dan gelen kişilerde Bylock çıkması, bunun kanıtıdır.'' diye konuştu.
- ''Cesedin fotoğraflarını gören İ.Ş, mosmor oldu''
Diğer tutuksuz sanıklardan S.D. ise soruları cevaplarken, eski İstihbarat Şube Müdürü İ.Ş'in, Meriç'in cesedine ilişkin fotoğraflarını gördüğünde yüzünün mosmor olduğunu ileri sürdü.
Meriç'in ölü bulunduğu bilgisini İ.Ş’e verdiğini anlatan S.D, kendisine hitaben 'İnsan öldüğünde bir şeye benzemiyor işte' diyerek tepki gösterdiğini anlattı.
S.D, daha sonra müdürün kendisini makamından kovduğunu ifade etti.
S.D, diğer sanıkların sorularını cevapladığı sırada sürekli müdahalelerde bulunan eski İstihbarat Şube Müdürü İ.Ş'e, Mahkeme Başkanı Vahdet Yeltepe, tepki gösterdi.
İ.Ş ise ''Ben artık dayanamıyorum ve arada müdahale ediyorum' demesi üzerine Yeltepe, 'Senin müdahale etmeye hakkın yok, sana söz vermedim.'' dedi.
Tutuklu sanıklardan bir dönem Kırklareli İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görev yapan eski polis memuru İ.G, kendisine yöneltilen soruları cevapladı.
Tutuksuz sanıklardan eski Kırklareli İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı S.D'nin ''Size görev verilmediği halde, Haydar Meriç'in öldürülmesine ilişkin neden çalışma yaptınız, delilleri karartmak için mi?'' sorusu üzerine Güneş, görev verilen personelin işini yapmadığını öne sürerek, çalışma yaptığını anlattı.
Ortada vahşice işlenmiş, vicdanları sızlatan bir cinayetin bulunduğunu ve bu nedenle çalışma yaptığını ileri süren İ.G, konuya ilişkin duyarsız kalamadığını savundu.
S.D'nin ''İfadeleriniz sürekli neden değişiyor?'' şeklindeki sorusu üzerine İ.G, eski Şube Müdürü İ.Ş’e çok kızması sebebiyle ön yargılı ifade verdiğini ileri sürdü.
Bu nedenle ifadelerinde değişiklik olduğunu söyleyen İ.G, kendisine soru yönelten S.D'nin ne yapmak istediğine anlam veremediğini ifade etti.
- "Öldürülen gazetecinin evi observasyonla izlenmiş"
İ.G, tutuklu sanıklardan eski İstihbarat Şube Müdürü İ.Ş'in talimatıyla Haydar Meriç'in ikametinin observasyon aracı ile izlendiğini belirtti.
Observasyon aracını Meriç'in ikametinin arkasındaki ara sokağa park ettiğini dile getiren İ.G, araca iki polisin bindiğini ama havanın karanlık olması nedeniyle kimlerin bindiğini görmediğini ileri sürdü.
Bu sırada bazı sanıkların ise gülümsediği görüldü.
İ.Ş ise ''Meriç'in ortam dinlemesi için böcekten ses aldınız mı veya kayıt yaptınız mı?'' sorusuna İ.G, kendisine verilen cihaz ile birkaç çalışma yaptıklarını ancak cihazdan ses alamadıklarını iddia etti.
İ.G, Meriç'in çantasını da kendisinin aradığını ve hiçbir belgeye rastlayamadığını anlattı.
İ.G'in diğer tutuklu ve tutuksuz sanıkların kendisine yöneltilen soruları cevaplamasının ardından duruşmaya öğle arası verildi. (AA)

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol