FETÖ sanığı polislerin "usulsüz dinleme" davası devam ediyor

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından kaçırılan ve cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç ile belediye başkanları, STK temsilcileri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenmesi ve takip edilmesine ilişkin, Gülen'in de dahil olduğu 3'ü firari, 20'si tutuklu 33 sanığın yargılandığı dava, yarına ertelendi

Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Halk Eğitim Merkezi'nde yapılan duruşmada, tutuklu sanık eski istihbarat polisi İ.O'ın savunması alındı.
Gazeteci Haydar Meriç'in fiziki takibine diğer personelle katıldığını anlatan İ.O, maddi gerçeklerin ortaya çıkmasını istediğini ifade etti.
Fiziki takip çalışmalarına hukuki olduğuna inanarak katıldığını savunan İ.O, dönemin şube müdürü İ.Ş in verdiği emirleri yerine getirdiğini ileri sürdü. Fiziki takibe İstanbul ve Ankara'dan da özel ekiplerin katıldığını belirten İ.O, gelen ekiplere yardımcı olduklarını öne sürdü.

Otyakmaz'ın yanı sıra 8 sanığın daha savunma yaptığı duruşma, yarına ertelendi. "
Öldürülen gazetecinin evi observasyonla takip edilmiş"
- FETÖ elebaşı Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından kaçırılan ve cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç ile belediye başkanları, STK temsilcileri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenmesi ve takip edilmesine ilişkin, Gülen'in de dahil olduğu 3'ü firari, 20'si tutuklu 33 sanığın yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi
- Tutuklu sanık İ.G:
- ''Gazeteci Haydar Meriç'in takibi ve dinlenmesi amacıyla kullanılan observasyon aracını, evinin arkasına park ettim. Daha sonra İstanbul ve Ankara'dan gelen özel ekipler araca binerek, 15-20 dakika çalışma yaptı''
- ''Haydar Meriç'ten elde edilmek istenilen belgelerin çantasında olduğu düşünülerek, Şube Müdürü İ.Ş, benzer çanta ile hedef çantanın değiştirilmesi önerisinde bulundu. Hatta bir personel ise kapkaç veya darp yoluyla çantanın alınmasını önerdi''
- ''Görevden uzaklaştırıldıktan sonra şube müdürü İ.Ş bana ulaşması için cep telefonu vermişti, bir gün beni 'ByLock'tan aradı. Bana da şifre verildi. Hatta telefonda 'Tango' da vardı. Ben biraz teknoloji özürlüyüm, hepsine girip, çıktım''
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından kaçırılan ve cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç ile belediye başkanları, STK temsilcileri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenmesi ve takip edilmesine ilişkin Gülen'in de dahil olduğu 3'ü firari, 20'si tutuklu 33 sanığın yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Halk Eğitim Merkezi'nde yapılan duruşmada, tutuklu sanık eski istihbarat polisi İ.G, duruşmada, (gazeteci Haydar Meriç'in faili meçhul cinayeti ile usulsüz dinlemelere ilişkin) 2011 yılında Meriç'in ismini şubede duymaya başladığını belirtti.
Meriç'in "FETÖ elebaşı Gülen'in cinsel hayatına ilişkin kitap çıkaracağı ve basınla paylaşacağı" bilgisine ulaştığını belirten Güneş, ancak "Gülen'in namusu ve ırzını korumak için" hiçbir eylemde bulunmadığını öne sürdü.
İ.G, bu dönemde Meriç'in hükümet yetkilileri hakkında sinkaflı konuşmalar yaptığını ileri sürerek, teknik ve fiziki takip çalışmaları başlattıklarını iddia etti.
Meriç'in telefon dinlemelerini bizzat kendisinin yaptığını aktaran İ.G, ''Ben telefon dinlemelerinde Meriç'in yaptığı konuşmalardan, Ergenekon olaylarından çok rahatsız olduğunu anladım. Asıl hedefinde Gülen yoktu. Seçilerek gelmiş hükümeti sahte belgeler ile 2011 yılında yapılacak seçimleri manipüle etmek istiyordu. Hedefinde dönemin başbakanı vardı, Gülen bir araçtı.'' iddialarında bulundu.
Bu tespitlerin ardından İstanbul ve Ankara'dan özel ekiplerin de kendilerine katıldığını ifade eden İ.G, Meriç'in elindeki bilgi ve belgelerin tespiti için yoğun bir çalışma yürütüldüğünü dile getirdi.
Kırklareli'ne gelen özel ekipleri kendisinin karşıladığını ve şubeye getirdiğini bildiren İ.G, şöyle devam etti:
''Şube Müdürü İ.Ş, o gün bir toplantı yaparak, ekiplere Meriç'in evinin gösterilmesi ve çalışmalara destek verilmesini istedi. Gazeteci Haydar Meriç'in takibi ve dinlenmesi amacıyla kullanılan observasyon aracını, evinin arkasına park ettim. Daha sonra İstanbul ve Ankara'dan gelen özel ekipler araca binerek, 15-20 dakika çalışma yaptı. Ben aracın içerisinde çok dikkat çektiğimi düşünerek, aracın içinde sinerek saklandım. Bu sırada Meriç ve eşinin evden ayrılmasının ardından eve kimin girdiğini ve nasıl bir çalışma yapıldığını ben bilmiyorum.''
- ''Meriç'in çantası başka bir çantayla değiştirilmek istendi''
İ.G, savunmasında Meriç'in ev aramasında istenilen belgelerin ele geçirilemediği ve bu nedenle başka yollara başvurulmak istendiğini belirtti.
Belgelerin yanında taşıdığı çantasında olabileceğinin üzerinde durulduğunu anlatan İ.G, ''Haydar Meriç'ten elde edilmek istenilen belgelerin çantasında olduğu düşünülerek, Şube Müdürü İ.Ş, benzer çanta ile hedef çantanın değiştirilmesi önerisinde bulundu. Hatta bir personel ise kapkaç veya darp yoluyla çantanın alınmasını önerdi. Ancak bu yollar denenmedi.'' ifadelerini kullandı.
Meriç'in telefon sinyallerinden evine yakın bir parkta olduğunun tespit edilmesi üzerine çantasında arama yaptıklarını kaydeden Güneş, dikkat çekilmemesi amacıyla ve maskeleme süsü verilerek çevredeki vatandaşların da usulen arandığını söyledi.
İ.G çantayı bizzat kendisinin aradığını ve yapılan aramada istenilen belgelere rastlayamadığını bildirdi.
- Görüşmeler "ByLock" üzerinden yapılmış
İ.G, soruşturmalar kapsamında görevden uzaklaştırılmalarının ardından, Şube Müdürü İ.Ş'in birbirleriyle görüşme yapmaları için bir telefon verdiğini öne sürdü.
Şube müdürü ile hiçbir zaman örgütsel bir görüşme yapmadığını iddia eden İ.G, ''Görevden uzaklaştırıldıktan sonra Şube Müdürü Şimşek bana ulaşması için cep telefonu vermişti, bir gün beni 'ByLock'tan aradı. Bana da şifre verildi. Hatta telefonda 'Tango' da vardı. Ben biraz teknoloji özürlüyüm, hepsine girip, çıktım. Bu telefonu 7 gün kullandım. 'ByLock' üzerinden başka hiç kimseyle görüşmedim. 'ByLock'un örgüt tarafından kullanıldığını bilmiyordum.'' şeklinde konuştu.
- Mahkeme başkanından İ.Ş'e tepki
Mahkeme Başkanı Vahdet Yeltepe'nin, İ.G'in savunmasının ardından sorular yöneltmesi üzerine tutuklu sanıklardan eski İstihbarat Şube Müdürü İ.Ş, ''İtiraz ediyorum, hep benim hakkımda sorular soruyorsunuz, söz alabilir miyim?'' dedi.
Yeltepe de bunun üzerine İ.Ş'e "söz alamazsın" diyerek, tepki gösterdi. İ.Ş'in kendisine söz verilmediğinin tutanağa geçirilmesini talep etmesi üzerine, Yeltepe sanığa söz verilmediğini tutanağa geçirtti.
Başkan Yeltepe, ayrıca sanık savunmaları uzadığından sanık ve avukatlarının soru sorma işlemlerinin tüm savunmaların tamamlanmasının ardından gerçekleştirileceğini belirterek, bunu tutanağa yazdırdı.
Duruşmaya, öğle arası verildi.
Dinleme yaptıkları siyasi parti temsilcilerini tanımıyorlarmış
- FETÖ elebaşı Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından, kaçırılan ve cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç ile belediye başkanları, STK temsilcileri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenmesi ve takip edilmesine ilişkin, Gülen'in de dahil olduğu 3'ü firari, 20'si tutuklu 33 sanığın yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam ediliyor
- Tutuklu sanık M.K:
- ''İlimizde Kürt-Türk çatışması şeklinde benzer olayların çıkmaması için önleyici tedbirlerin zamanında alınması, kışkırtma yapacak grup ya da kişilerin takip edilerek önceden gerekli önlemler alınması amacıyla takip yapıldı. İstihbarat dinlemeleri birer önleme dinlemeleridir ve yapılan her dinlemede gerekli izinlerin alınmasının ardından yapılmıştır. Dinleme yapılan kişilerin CHP, AK Parti ve MHP il başkanlarını olduğunu hakkımda açılan dava sonrasında öğrendim''
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından, kaçırılan ve cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç ile belediye başkanları, STK temsilcileri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenmesi ve takip edilmesine ilişkin, Gülen'in de dahil olduğu 3'ü firari, 20'si tutuklu 33 sanığın yargılandığı davanın görülmesine, sanık savunmalarıyla devam ediliyor.
Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezinde yapılan duruşmada, tutuklu sanıklardan eski komiser M.K, (70 kişinin usulsüz dinlenmesi ve takip edilmesine ilişkin) hakkındaki iddiaları kabul etmediğini belirterek, yapılan dinleme ve takiplerin gerekli izinlerin alınmasının ardından yapıldığını öne sürdü.
Yapılan dinlemelerin suç meydana gelmemesi için yapıldığını savunan Karhan, dinleme ve takip işlemlerinde herhangi bir usulsüzlükten bahsedilemeyeceğini ileri sürdü.
Dinlemelerin, suç işlenmemesi amacıyla yapıldığını iddia eden M.K, ''Gelen raporlar doğrultusunda suç işleyeceklerine karar verdiklerine dair, kuvvetli, makul, yeterli veya yoğun bir şüphe uyandıran kişilerin haberleşmelerinin takip edilmesi tedbirlerinin alınması gerekmektedir. İstihbarat kaynakları açık kaynaklar, teknik, teknolojik, fiziki, beşeri gibi kararlardır. İlimizde Kürt-Türk çatışması şeklinde benzer olayların çıkmaması için önleyici tedbirlerin zamanında alınması, kışkırtma yapacak grup ya da kişilerin takip edilerek önceden gerekli önlemler alınması amacıyla takip yapıldı. İstihbarat dinlemeleri birer önleme dinlemeleridir ve yapılan her dinlemede gerekli izinlerin alınmasının ardından yapılmıştır. Dinleme yapılan kişilerin CHP, AK Parti ve MHP il başkanlarını olduğunu, hakkımda açılan dava sonrasında öğrendim.'' şeklinde savunma yaptı.
M.K, dinlemelere ilişkin hiç kimse hakkında da rapor hazırlamadığını öne sürdü.
Duruşmaya bir süre ara verildi.
FETÖ sanığı eski istihbarat müdürü savunma yapmadı
- FETÖ elebaşı Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından kaçırılan ve cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç ile belediye başkanları, STK temsilcileri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenmesi ve takip edilmesine ilişkin, Gülen'in de dahil olduğu 3'ü firari, 20'si tutuklu 33 sanığın yargılanmasına devam edildi
- Bir önceki celsede yaklaşık 400 sayfalık savunma hazırladığını belirten sanık eski İstihbarat Şube Müdürü İbrahim Şimşek, iddianame eklerinin kendisine dijital ortamda ulaştırılmadığını iddia ederek savunma yapmadı
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından kaçırılan ve cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç ile belediye başkanları, STK temsilcileri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenmesi ve takip edilmesine ilişkin Gülen'in de dahil olduğu 3'ü firari, 20'si tutuklu 33 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Halk Eğitim Merkezi'nde yapılan duruşmada, tutuklu sanık eski İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü İ.Ş, savunma yapmak istemediğini belirtti.
İ.Ş, buna gerekçe olarak iddianame eklerinin kendisine dijital ortamda ulaştırılmamasını gösterdi.
Bugüne kadar duruşmanın uzamaması için hiçbir eylemde bulunmadığını öne süren İ.Ş, savunmasını iddianame ekleri eline ulaştığında daha etkin bir biçimde yapacağını ifade etti.
Sanık İ.Ş, bir önceki celsede yaklaşık 400 sayfalık savunma hazırladığını belirtmişti.
- ''Tis yapma'' uyarısı
Duruşmada, Mahkeme Başkanı Vahdet Yeltepe, tutuklu sanıklardan İ.O'ı savunma yapması için kürsüye çağırdığı sırada, yine tutuklu sanıklardan İ.G, ''Konuşmanda tis yapma, A-U sakın yapma'' diye uyarıda bulundu.
Bunun üzerine İ.O'ın gülümsediği görüldü.
İ.Ş'in ise İ.O'a ''Sen mi savunma yapacaksın? Soru sorarım bak'' dediği duyuldu.
İ.O, savunmasında hakkındaki suçlamaları reddetti. (AA)

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol