FATİH TERİM'İN TEPKİSİ

"Bu vatan toprağında askerimi vurdular, anaları ağlattılar, kundaktaki bebeği katlettiler. Devlet araçlarını ve kamu binalarını yaktılar, yıktılar. Onlar şimdi el üstünde.
Biz bir top vurduk, üzerimize çullanmayan kalmadı.
Bu bayrak için, bu millet için, Ulubatlı Hasan misali, ne bayrağı yere düşürürüz, ne de onurumuzu.
Ne mutlu Türk'üm diyene" diyesiymiş Fatih Terim.
Der mi?
Bilmem.
Ne zaman demiş?
Üç hafta kadar önce Orduspor maçında tribüne gönderilmişti ya hani.
Son hafta Mersin İdmanyurdu maçında da yaptığı bir hareket sonucu yine… Bu kez yanındaki iki yardımcısıyla birlikte hem de.
Olay ortada.
Haklıdır, haksızdır, ayrı. Onu konuşmam, tartışmam.
Şimdi ülke yeni bir dönemeçte, yeni bir itiş kakışta.
Ülke, son derece hassas günler geçirmede.
Buna denk gelen günlerde Fatih Terim'in, elinde bayrakla bir görüntüsü ve sözleri yayınlandı sanal ortamda.
İlginç.
Başta aktardığım sözleri söylemiş. Söylediyse, kutlarım. Zira…
İlk bakışta inanamadım doğrusu.
Fatih Terim böyle bir şey söylemiş mi?
Varsayalım söylemiş.
İyi mi etmiş?
Eh! Hiç yokun yanında iyidir yine de.
Bir tarz, bir miktar duyarlılıktır, vatandaşlık duyarlılığıdır.
Uyduruk gibi de geliyor insana. Çünkü Fatih Terim'den bu zamana kadar böylesi cansiperane sözler ve görüşler yansımamıştı. Ondan böylesi görüşlerin yansıması, adeta beni bile ABD Başkanlığına soyunmuşum kadar heyecanlandırdı bir anda!!!
Orhan Gencebay'ın, Kadir İnanır'ın ve benzerlerinin, AKP'nin yanında "Akıl Hocalığı"na soyundukları günümüzde…
Bir Nihat Doğan'la, bir iki de yandaş gazetecinin, köşe yazarının bulunmayışının yanında…
Umulmadık insanların, umulmadık hareketlere giriştikleri ülkemizde; kavram kargaşası o kadar büyük boyutlara ulaştı ki…
Fatih Terim de artık böylesi "Ulusalcı ve Vatansever" söylemlere başladıysa…
Olumlu gelişmelerdir bunlar.
Bugüne kadar Fatih Terim'in böylesi çıkışlarına rastlamamıştık doğrusu.
Gerçi, bir galibiyetin ardından, gazetecilerin, kameraların karşısında: "Ülkem zor durumdayken, askerlerimizden şu kadar şehit vermişken, bir galibiyeti konuşmanın sırası değil. Bir galibiyet için göbek atacak değiliz!" türünden bir şeyler söylediğini de anımsıyorum.
Bunun ardından TFF, hakkında soruşturma başlatmaya yeltenmişti.
Soruşturma açılmış mıdır, açılmamış mıdır bilemem de…
Ondan sonraki hareketlerinde, tahrik edilmiş midir? Zorda kalmalarında belki de birilerinin parmağı olabilir.
Keşke onlar, keşke öylesi toplum önündeki etkin insanlar, bu tür sözleri etmekte bu kadar geç kalmasalardı.
Akıllı ve vicdanlı insanlar, bir takım girişimleri hep başkalarından bekler modunda kalmamalı.
Safi eleştiri, sırf beklenti, hep başkalarının kendilerini tehlikeye atmasını beklemek, iyi insanlara, düzgün insanlara yakışmaz.
Ülke hepimizin.
Ülke, "benim" diyen herkesin.
Yeter ki tuzukurular daha fazla seyirci kalmasın.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol