FARKINA VARALIM

Yaz cennet temsili, kış ise cehennemi hatırlatır derdi rahmetli babam.
Ne kadar da haklıymış meğer göz açıp kapayınca gelip geçince yaz mevsimi bakıp kaldık o güzel günlerin ardından.
Sadece birkaç gün için de olsa eve kapanınca, kalın, kalın eşyaları dolaplarımızdan çıkarmaya başlayınca yaz boyunca isteyip de yapamadıklarımız geçmez mi karşımıza hesap sorarcasına.
Söylenmedik sözler gibi yarıda kalan emellerimizin, gecelerimize buseler saçan rüzgârların sitemi dişlerini sah damarımıza batırışında gizli, boynu bükük bakıyorlar buğulu gönüllerin penceresinden şimdi.
Sitemlerinde binlerce soru işareti, bu günkü işinizi yarına bırakmayın dercesine ironiyle gülümsüyorlar daha dün elimizde olan fırsatların ötesinden.
Her şey bu günden ibaretmiş gibi sarılmak var her anımıza.
Ama bazen bitmeyen işler, bazen ihmal, bazense tembellik veya gurur yüzünden hepimiz erteleriz bir şeyleri yarınlara.
Gün gelip geçmişe yol olmadığını anladığımızda, geleceğin yollarını da kesmişizdir artık.
Umutlar kalıverir başka bir bahara, başka bir baharın varlığını bile bilmeden.
Muhasebecimiz olur bazen sabahlara zor bağlanan geceler, yaşanmamış dünler sırıtır hesaplarımız arasından, yarınlar da dünlere yanmaktan geçmişin kurşunuyla vurulur.
Elimizde kalanın sadece bu günden ibaret olduğunu bir kez daha sunar bizlere derin, derin aaaaaaah çekmeler.
Zamanı zamanında yaşamayı bilmiyorsak eğer, bu günlerimizi de alıp götürecektir o yaşanmamışlar denizine.
Düşüncelerimizi yarınlara bu gün den ekmeliyiz, söyleyecek sözlerimiz içimizde rehin kalmadan bu gün ulaşmalı sahiplerine, bekleyenlerime bu gün koşmalıyız hem de kalbimiz ellerimizde, çünkü her geçen gün değil, an bile birer yaprak koparıp gidiyor hayat ağacımızdan. Sonra, sonra darılmak yok yaşayamadıklarımıza bir sıkımlık canları varmış diye değil mi?????