El ve ayak hastalığı velileri endişelendiriyor

Kırklareli, son haftalarda okullarda salgın hale gelen ve evdeki diğer çocuklara da bulaşan el ayak hastalığı ile mücadele ediyor. Kamuoyundan aldığımız bilgiler, velilerin endişesinin giderek arttığını gösteriyor. Okuldaki kalabalık ortam nedeniyle bu hastalığa yakalanan 10 yaş altı çocuklar, evde kardeşlerine de bunu bulaştırma riski taşıyor. İl Sağlık Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bu konuda ne gibi tedbirler aldığı merak konusu. Ayrıca yapılacaklar noktasında aile büyüklerinin yetkililerce bilinçlendirilmesi isteniyor.

Özellikle 10 yaş altı çocuklarda görülen el ayak ve ağız hastalığı, kamuoyundan aldığımız bilgilere göre son zamanlarda Kırklareli’ndeki okullarda çoğalmaya başladı. Kalabalık olması nedeniyle özellikle okullarda yayılma olasılığı daha fazla olan salgın hastalıkların, öğrencileri etkilemesi aslında alışık olunan bir durum. Fakat son haftalarda el-ayak hastalığının nüksetmesi velileri endişelendirmeye başladı. Okulda bu hastalığa yakalanan öğrenciler, evdeki kardeşlerine de bulaştırma riski taşıyor. Nitekim vatandaşlardan aldığımız bilgiler, bu yayılmanın evlerdeki diğer çocukları da olumsuz yönde etkilediğini gösteriyor.
Kırklarelililer, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Sağlık Müdürlüğü’nün bu konuda önce bir açıklama yapması ve sonrasında hem yetkili merciler, hem de ebeveynler olarak ne gibi tedbirler alınabileceği konusunda bilinçlendirmede bulunmasını istiyor.
El ayak ve ağız hastalığı
Enterovirüs ailesinden coxsacki virüsünün yol açtığı el-ayak-ağız hastalığı, gribal enfeksiyonlarla karıştırılabilir ve yanlış teşhis koyulabilir. Çocukların yanı sıra yetişkinlerde de görülen el-ayak-ağız hastalığı bulaşıcıdır. Solunum yoluyla, tükürükle, yakın temasla ve dışkı yoluyla bulaşabilir.
Tedavisi
Su çiçeğini andıran ama su çiçeğinden daha küçük boyutta olan döküntülerle hastalığın ortaya çıkardığı tablo, anne ve babaları endişeye sevkeder. El ve ayak içleri, parmak aralarının yanı sıra ayak tabanlarını da donatan içi sıvı dolu kırmızı kabarcıklar hem ağrı sızı hem kaşıntıya neden olur. Halsizlik ve kırıklığa kulak ve boğaz ağrısı da eşlik eder. Ağız içindeki aftlar ve bademcikte kızarıklık ise yemek yemeyi işkence haline getirir. Viral bir enfeksiyon olduğu için hastalığın tedavisinde antibiyotiğin yeri yoktur. Özel bir tedavisi olmadığı gibi ilacı ve aşısı da yok. Kaşıntıyı azaltması için spreyler ve çeşitli losyonlar verilebilir. Hastalık bir hafta 10 gün içinde kendiliğinden geçerken, el ve ayaklarda sıvı dolu kırmızı kabarcıklar kuruyarak yerini lekeye bırakabilir, o da zamanla kaybolur.
Çocuklar bu hastalık esnasında nasıl beslenmeli?
El-ayak-ağız hastalığına karşı en etkili yöntem; hijyendir. Ellerin sık sık yıkanması, kirli ellerin ağza ve yüze sürülmemesi çok büyük önem taşır. Bulaşıcı olduğundan el-ayak-ağız hastalığına yakalanan kişilerden uzak durulması gerekir. Ortamı sık sık havalandırarak içeri temiz hava girmesini sağlamak da şart. Okul ve kreşlerde ortam yüzeyleri dezenfekte edilmeli. Gerekli hijyen ve temizlik kurallarına uyulması durumunda el-ayak-ağız hastalığı riski azalır. İştahsızlık ve halsizliğe neden olan el-ayak-ağız hastalığı sırasında çocuklara çorba, yoğurt ve ağız içi yaraları azdırmayacak türden yiyecekler verilebilir. Su tüketiminin de ihmal edilmemesi gerekir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol