“Eğitim çalışanlarının sorunları çözülmelidir”

2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılının Birinci Dönemi sona ererken Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Kırklareli İl Bakanı Selahattin Karanfiler, bir açıklama yaparak atılan doğru adımların tamamlanması ve eğitim çalışanlarının sorunlarının çözülmesi gerektiğini söyledi. 

Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Kırklareli İl Bakanı Selahattin Karanfiler, 2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılının Birinci Döneminin, kamu görevlilerinin uzun yıllardır devam eden bazı taleplerinin karşılık bulduğu, ancak çalışma şartları başta olmak üzere, kronik sorunlara getirilebilecek maliyetsiz çözümlerin ıskalandığı bir zaman dilimi olduğunu söyledi.
Ek gösterge artışının sağlanmasının, öğretmenlerin 3600 ek göstergeye kavuşmasının, kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilerek 422 bin 368 öğretmenin uzman öğretmen, 66 bin 422 öğretmenin başöğretmen olmasının, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesini sağlayacak kanun teklifinin Meclis’e sevk edilmesinin, aday öğretmenliğin yeniden tasarlanmasının, kariyer basamak unvanlarına getirilen ilave tazminat oranlarındaki artış gibi adımların olumlu adımlar olduğunu ancak, halen çözüm bekleyen ve kısa vadede çözülebilecek birçok sorunun da varlığını sürdürdüğünü kaydetti.
Karanfiler, “Öğretmen atamalarında mülakatın kaldırılmaması, istihdamda güçlük çekilen bölgelerde görev yapan eğitimcilere ilave teşviklerin verilmemesi, birim ek ders ücreti miktarının düşüklüğü, eğitim kurumu yöneticiliğinde özlük haklarını ve yetkileri geliştiren kariyer odaklı sürdürebilir bir sistemin halen hayata geçirilememesi, eğitimin rehberlik ayağının eksikliği, öğretmenleri şiddete karşı koruyacak bir düzenlemenin çıkarılamaması, öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanmamasının doğurduğu mağduriyetler, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının gerçekleştirilmemesi gibi sorunlara bir an evvel çözüm bulunmalıdır” dedi.
“Beklentiler karşılanmalı, meslek kanununun eksik ve aksayan yönleri 
tamamlanmalıdır”
7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanununun, öğretmenlik mesleğini düzenleyen müstakil bir kanun beklentisini karşılama yönünde olumlu bir adım olduğunu, fakat beklentileri tam olarak karşılayamadığını belirten Karanfiler şöyle devam etti;
“Kanun, mevcut hâliyle bir milyonu aşkın öğretmenin hak, yetki, görev ve sorumlulukları noktasında bir meslek kanununda olması gerekenleri kapsamamakta, ilave düzenlemelere ihtiyaç duymaktadır. Meslek kanunu, öğretmenliği bütün boyutlarıyla ele almalı, her açıdan yapılandırmalıdır.”
“Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine dair kanun teklifi, önce mevcut hakları korumalı, sonra geliştirmelidir”
“Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesiyle ilgili Meclis’e sevk edilen kanun teklifi, yer değişikliği hakkını kısıtlamakta, bu durum da mevcut hakkın ihlalini beraberinde getirmektedir. Kadroya geçirilen sözleşmeli personel, kadrolu memurun sahip olduğu her haktan yararlanmalı, özellikle mazerete dayalı yer değişikliği konusunda farklı bir uygulamaya tabi tutulmamalıdır.”
“Öğretmen açığı kadrolu öğretmen atamasıyla 
giderilmelidir”
“Eğitim çalışanlarının haklı taleplerine, geçerli mazeretlerine duyarsız kalınarak ortaya konulan politikalar, eğitimcilerin moralini ve motivasyonunu bozmaktadır. Kadrolu öğretmen ataması, Millî Eğitim Bakanlığı’nın temel öğretmen istihdam politikası hâline getirilmelidir.  Eğitimde fırsat eşitliği vurgusu yapılan bir sistemde, öğretmen açığını kapatmaya yönelik nitelikli politikalar geliştirilerek uygulanmalıdır.”
“Ek gösterge düzenlemesi tüm kamu görevlilerini 
kapsamalıdır”
“Kamu personeli sisteminde, ülkesine ve milletine hizmet eden diğer unvanlardaki kamu görevlilerinin de ek gösterge beklentilerini karşılayacak, ek gösterge kaynaklı mağduriyetleri giderecek, çalışma barışını ve iş huzurunu sağlayacak şekilde bütün kamu görevlilerini kapsayacak bir ek gösterge çalışması yapılmalıdır. Bütün kamu görevlilerinin birinci dereceye ilerleyebilmeleri sağlanmalı, birinci derecede bulunan bütün kamu görevlilerinin ek göstergeleri 3600 olmalıdır.”
“Şiddeti önleyecek caydırıcı tedbirler alınmalıdır”
“Eğitim çalışanları sık sık şiddete uğramaktadır. Eğitim-öğretim hizmeti sunumu esnasında veya bu hizmetten kaynaklanan nedenlerle eğitim çalışanlarına karşı cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişilerin cezalandırılması; eğitim kurumlarında görev yapanlara karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçunun tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılması ve eğitim çalışanlarına karşı işlenen suçlar sebebiyle ceza hukuku kapsamında yürütülmekte olan işlemlerde ve davalarda personelin talebi üzerine Millî Eğitim Bakanlığı’nın hukuki yardımda bulunması noktasında düzenleme yapılmalıdır.”
“Eğitim kurumu yöneticiliği ikincil görev olmaktan 
çıkarılmalıdır”
“Eğitim kurumu yöneticiliğinin eğitim liderliğine dönüştürülmesi, yöneticiliğin profesyonel bir meslek olarak ele alınması, ‘ikincil görev’ ve ‘görevlendirme’ kapsamından çıkarılarak kadro unvanlı bir uzmanlık mesleği hâline getirilmesiyle mümkündür. Eğitim kurumu yöneticilerinin bir eğitim ve okul lideri olarak inisiyatif alanları genişletilmeli, mevzuat kuşatmasından kurtarılmalı, bürokratik rolleri azaltılmalı, yetki bakımından güçlendirilerek eğitim-öğretimle ilgili görev ve sorumlulukları öne çıkarılmalıdır.”
“Öğretmen atama ve yer değiştirme süreçleri 
mağduriyete neden 
olmamalıdır”
“İstihdamda güçlük çekilen yerlerde görev yapan eğitim çalışanlarına yönelik gönüllülüğü esas alacak tedbirlerin alınması, rasyonel atama ve yer değiştirme sisteminin kurulması, eğitimcilerin en büyük beklentilerindendir. Meclis’te kanunlaşması beklenen sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi düzenlemesi sonrası kadroya geçirilecek sözleşmeli öğretmenlere de 2023 yılı yarıyıl tatili aile birliği, sağlık, can güvenliği mazeretlerine veya engellilik durumuna bağlı il içi ve iller arası yer değişikliği hakkı tanınmalıdır.”
“Hizmetli ve memurların hakları iyileştirilmelidir”
“Genel idare hizmetleri sınıfı, teknik hizmetler sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı ve diğer hizmet sınıflarında bulunan, eğitim-öğretim hizmetinin aksamadan en etkin şekilde yürütülmesi için emek sarf eden, daha iyi bir eğitim için ter döken memur ve hizmetlilerin özlük hakları iyileştirilmelidir. Hazırlık ödeneği, Millî Eğitim Bakanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında görevli tüm hizmet sınıflarındaki eğitim çalışanlarına da ödenmelidir.”
“Görevde yükselme ve unvan değişikliği takvimi bir an önce yayımlanmalıdır”
“Memur ve hizmetliler başta olmak üzere, genel idare hizmetleri sınıfı, teknik hizmetler sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı ve diğer hizmet sınıflarında yer alan eğitim çalışanlarının liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde mesleki ilerlemelerini sağlayan en önemli araçlardan biri olan görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları konusunda somut adım atılmalı, sınav ve atama takvimi, bakanlık çalışma takvimine alınarak belirsizlik giderilmelidir.”
“Alan değişikliği kalıcı bir usul ve esasa 
bağlanmalıdır”
“Diplomaya yönelik alan değişikliği konusunda herhangi bir olumlu veya olumsuz açıklama yapılmaması, diplomaya yönelik alan değişikliği bekleyen öğretmenleri huzursuz etmektedir. Kurum İdari Kurulu başta olmak üzere, birçok platformda dile getirdiğimiz, kalıcı bir usul ve esasa bağlanmasını istediğimiz alan değişikliği konusunda somut adım atılmalı; alan değişikliği 2022-2023 eğitim-öğretim yılı ikinci yarıyılı başlamadan evvel sonuçlandırılmalıdır.” 
(Haber Merkezi)

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol