“Eğer kendimize gelmezsek, aynı şeyler yeniden yaşanır”

15 Temmuz etkinlikleri çerçevesinde Kırklareli Valiliği şehit yakınları ve gazi aileleri onuruna bir yemek düzenledi. Yemekte bir konuşma yapan Kırklareli Valisi Osman Bilgin, 15 Temmuz sürecini değerlendirerek; “Eğer biz kendimize gelmezsek, yaşananları kavrayamazsak, inanın bir iki yıl içinde yine aynı şeyler olur” uyarısında bulundu…

15 Temmuz Şehitlerini Anma Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında 14 Temmuz Cumartesi günü akşamı, Kırklareli Valiliği tarafından şehit yakınları ve gazi aileleri onuruna bir yemek düzenlendi. Saat 20.00’da Royal Bilgiç Otel’de düzenlenen yemeğe Kırklareli Valisi Osman Bilgin ve eşi İlknur Bilgin, Kırklareli Belediye Başkanı, 55.Mekanize Piyade Tugay Komutanı Piyade Albay A. Cihan Uzun, İl Emniyet Müdürü Erkin Adalar, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Vekili Bilal Kuşoğlu, Vali Yardımcıları, Kurum müdürleri, şehit ve gazi aileleri katılım gösterdi. Yemek esnasında İl Müftüsü Hüseyin Demirtaş bir sofra duası gerçekleştirdi. Daha sonra ise Kırklareli Valisi Osman Bilgin yemekte yaptığı konuşmasına 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlatarak başladı. Vali Bilgin şunları söyledi;
“Savcının alnına silahı dayadım”
“Hepimiz burada rahat bir şekilde, yemek yemenin huzuru içerisindeyiz. Ancak iki yıl öncesine döndüğümüzde, 15 Temmuz’da ben Manisa’nın Alaşehir ilçesinde kaymakamlık görevini yürütüyordum. Olayı televizyondan öğrendim. Evimizin yakınındaki polis noktalarında polislere emniyet müdürü ve jandarma komutanı dahil kim gelirse gelsin, ateş edebileceklerini söyledim. Çünkü bir canlı bomba eylemi olabileceği de bekleniyordu. Ardından Hükümet Konağına gittik. Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanını oraya çağırdım. Ancak maalesef Emniyet Müdürü o hain örgütün bir mensubuydu. İkisi de geldi. Hükümet Konağını kontrol altına aldık. Yaklaşık 3000 kadar ilçedeki duyarlı vatandaşlarımızla birlikte askeriyenin yollarını kapattık. Daha sonra gece 03.00 civarında savcının emniyet müdürünün gözaltına alması gerektiğini söyledim. Ama almadı. Ben de silahı çektim, savcının alnına dayadım ve emniyet müdürünü gözaltına almasını tekrar söyledim. Akabinde ilçeyi kontrol altına alarak sabaha kadar böyle bir süreç yaşadık.”
“Hepimiz çok duyarlı
olmalıyız”
“Bir devletin mensubu olan kamu görevlilerinin devletten başka bir yere aidiyet hissetmelerini ben kabul edemiyorum. Ve bu hainler, alçaklar, namussuzlar, dini duygularımızı, İslamiyeti de alet ederek bizleri 1966’dan bugüne kadar sömürdüler. Ve devletin en üst organlarını; Valilik, Orgenerallik, Emniyet Müdürlüğü, Jandarma Komutanlığı, belediye teşkilatları gibi pek çok yere sızdılar. Kimin parasıyla yerleştiler buralara? Bizleri parasıyla… Ve maalesef bizler de onlara destek verdik. Okul açtırdık, dershane açtırdık, çocuklarımızı verdik. Çocuklarımızın kafalarını yıkadılar.
Akabinde bu süreci yaşadık. Ancak görüyorum ki; bugün hala bu ve bunun benzeri örgütlenmeler, yapılanmalar, dış güçler, okul açmaya, dershane açmaya devam ediyorlar. Bu yapılanmalar sadece dini kullanmıyorlar.
Bazıları dini kullanıyor, bazıları siyasi ideolojileri kullanıyor, bazıları ulu önderi kullanıyor, bazıları etnik kökenleri kullanıyor, bazıları mezhepleri kullanıyor. Bu nedenle hepimiz ayrı ayrı çok duyarlı olmalı, çocuklarımızı en iyi şekilde eğitmeliyiz. Herkesin; Valisinden, memuruna herkesin devletine aidiyet duygusuyla bağlanması, bu duyguya sahip olmayanların görevlerinden atılması gerekiyorsa, görevlerine son verilmesi çok önemlidir.”
“Çalışmaktan uzaklaştık”
“Dünyada yine devlete aidiyet duygusuyla bağlanmayıp, başka yapılanmalar içerisine girenler olduğunu biliyoruz. İşte bu kişileri çok iyi tahlil edip, önceden tespit edebilmemiz lazım. Çünkü bizler hala akıllanmadık. Bir an evvel kendimize gelmeliyiz. Burada da bunu görüyorum; işimiz tatil, eğlenmek. Çalışmaktan uzaklaştık. Hepimiz memur olmak istiyoruz. Hiç kimse fabrikada çalışmak istemiyor. O zaman (şehit annesini göstererek) bu teyzemizin oğlu niçin şehit oldu? Buna iyi bakmak lazım. Eğer biz kendimize gelmezsek, yaşananları kavrayamazsak, inanın bir iki yıl içinde yine aynı şeyler olur. Ben özellikle Kırklareli halkının duyarlılığını, vatan sevgisini, millet sevgisini çok iyi biliyorum. Ama özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerinin içindeki bu hain yapılanmayı bir kenara koyunca, içindeki vatan sevgisiyle görev yapan o şerefli askerimizin onuru için hepimizin ayrı ayrı gayret sarf etmesi gerekiyor.”
Vali Bilgin’in konuşmasının ardından etkinlik son buldu.