EYLÜL OKUL YOLUDUR

Eylül ayı geldi ve okul zilinin sesi öğrencileri yeniden çağırdı o bilge kucağına, ama ilk defa okula adım atacak miniklerin bazıları cesur adımlarla okula koşsa da aralarında hala korku ve tereddüt arasında kalanlar okula gitmemenin bahaneleri aramada, okul yolunu pazarlığa çevirebiliyorlar.
Bana bunu alırsanız okula gideceğim, annem benimle kalırsa okulda kalırım gibi tavırlar sergiliyorlar.
İlkokul dönemleri hem veliler, hem de çocuklar için çok dikkat edilmesi bir zamanlardır.
Öğrenciliğe ilk adımını atmış çocuklarımız için alacağımız internet oyunları veya masal kitapları bile derin bir süzgeçten geçirilerek alınmalıdırlar.
Oynadığı oyunlar, onlara okuduğumuz kitaplar baştan savma değil eğitici olmalıdır, çünkü oynarken, gözlerken, dinlerken daha çabuk kavrarlar.
Ayrıca bu dönemin çocukları artık eski çocuklar değil,4-5 yaşlarına geldiklerinde sordukları sorularla anne -babalarını şaşırtabilirler.
 Yasaklarla, günahlarla kapatacağımız her konu onları ne susturur ne de düşüncelerinden caydırmaz ama kendi kurdukları dünyaların sularında yüzmeye devam ederler bizlerden gizli saklı.
Çocuklarımıza nelerin sakıncalı olduğundan fazla, nelerden kendilerini sakınmalarını öğretirken ayni zamanda sosyalleşmesi için de yardımcı olmalıyız, en azından kalemini, silgisini suyunu paylaşmasını bilmeli.
Çocuklar çoğu zaman kendilerini izlediği çizgi filmlerindeki kahramanların ve ya örnek aldıkları kişilerin yerlerine koymayı severler.
Bu nedenle çocuğumuza kötü örnek olmaktan sakınmalıyız kendimizi.
Eğer aile içinde biz kavgayla, zorbalıkla yaptırırsak isteklerimizi, o da ayni yöntemi kendinden daha güçsüzlere kullanacaktır hiç şüphesiz.
Onlardan bir bardak su istememizin bile, üslubu etkiler.
Hemen bir bardak su getir yerine, rica etsem canım, bana bir bardak su getirebilir miydin acaba?
Dememiz çok başka olacaktır.
Ayrıca daha küçük yaşlarda öz güvenlerini sağlamanın yollarını muhakkak bulmalıyız yarınlarda güvensiz ve ezik olmasın. Cesaretlerini asla kırmayacağız, ben nice öğrenciler gördüm dersini biliyor bilmesine ama öz güveni yok bir el kaldırmaya.
Gerekirse kendi alanlarında krallıklarını da vereceğiz.
Bu yaşta çocukların kimisi daha anne babadan kopmaya hazır değildirler ve gecenin bir saatinde bir sürü bahaneyle hop diye atabilirler anne babalarının yataklarına kendilerini.
Burada da onları sarıp sarmalayacağız sükûnetimi bozmadan ama kendimize de bir göz atacağız.
Bizim yatak odamıza girmesine yasak koyacağımız yerde, onun odasına girersek kapısını çalarak, müsait olup olmadığını sorarsak eğer o da ayni davranışı sürdürmeye başlayacaktır.
Çocukların hepsi ayrı, ayrı bir fidandır hangi yöne çekersek oraya eğileceklerini biliyoruz ama o çocukça zaman geçirirken büyükçe düşünmeyi bizlerden öğrenecektir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol