EVCİLİK OYUNU

Güneşin son ışıkları güne veda ederken, akşamın loş karanlığı ağaçları, sokakları sarmalamaya başlamıştı.
Çocuklar bu saatleri severler, ben de bu saatlerde akşam kahvemi yudumlarken sabahtan kalma kimi gazetelere göz atıyordum. Komşu çocuklarının ceviz ağacı altından gelen seslerine kulak misafiri oluyorum istemeden. Bunlar 6-7 yaşlarında dört kız çocuğu, kuklalarını almışlar evcilik oynuyorlar.
Öyle derin bir sohbete dalmışlar ki büyüklere kök söktürürler yeminle.
Bu sohbeti tam olarak aktaramayacağım için taksit taksit     sunuyorum.
Hadi be kızım, diyor kız çocuklarından biri diğerine.
Kaç yıl oldu evleneli, bir çocuk yapamadın mı daha?
Sinir etme beni anne, gezmediğimiz doktor mu kaldı, hamile kalamıyorum işte.
Sonunda galiba tüp bebek yapacağız, cevabını veriyor 6-7 yaşındaki kız sözde anneye.
Diğer kız çocuğu alıyor sözü, benimde evlenme zamanım yaklaştı artık bakalım biz kimin b……..nu yiyeceğiz?
Anne rolünde olan kız çocuğu sözde bekar kızına kız, sakın evlenmezden önce bebek filan yapayım deme senin bacaklarını ayırırım vallahi, sonra da söylemedi  deme, diyor.
Bu kadar minik çocukların, böylesine yatak odalarına kadar uzanan sohbetleri, derin düşüncelere salıyor insanı.
Onlar bu konuşmayı belli ki, büyüklerinden ezberlemiş ve oyun haline getirmişler, belki de konuştukları sözlerin anlamını bile bilmezler.
Çocuklarımız bizim aynalarımızdır onu yapma, bunu yapma, dediklerimizi değil, yaptığımızı yaparlar.
Elimize hakim olmazsak dayağa alışır, dilimize hakim olmazsak işte böyle, aile sırlarımızdan başka yatak odası sırlarımızı bile ortaya taşırlar.
Terbiye ana kucağında başlar, her söylenilen söz çocuğun şahsiyetine bir tuğla örer.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol