EN BÜYÜK PİŞMANLIK

Geçenlerde bir arkadaşım beni çaya davet etti, vardığımda ikimizinde ortak bir arkadaşımız da ona misafir gelmişti, yanında da kızı vardı. Görüştük, konuştuk hasret giderdik derken söz, misafir arkadaşın kızına geldi. Kız evlenmiş ve 5-6 yaşlarında bir de kızı varmış. Sohbetin arasında kızın eşiyle pek geçinemediklerini de anladım.
Daha 1 gün önce gelmelerine rağmen küçük kız babasını özlemiş ve “Ne zaman gideceğiz babama?” Sözleriyle uykudan uyandı.
Anneanne torununa sus! Diye çıkıştı, ne olacak o hayırsızın yanına gidipte... Diye söylenmeye başladı.
"Zaten annesiyle babası anlaşamıyor, ben de al çocuğunu dön baba ocağına diyorum ama söz dinleyen kim?" diye dert yandı eski arkadaş. Neden anlaşamıyorlar ki ne güzel ikisi de meslek sahibi, evleri var altın parçası gibi de bir yavruları var, deyince ben, uyum yok arkadaşım uyum yok aralarında. “Öküze boynuzu ağır gelmez gelsin otursun yanımda” dedi.
 Annelerin böyle davranışları bazen yuvaların yıkılmalarını tetikliyor.
Kız da anneden bu kadar yüz bulunca ayrılık bahaneleri biter mi?
Keşke anneler özellikle anneler diyorum çünkü evlatlar daha fazlasını hep anneyle paylaşırlar.
Keşke diyorum anne kızına biraz daha yapıcı, uyarıcı davranışlarla destek olabilseydi. İşin rengi muhakkak değişirdi. Son günlerde zaten anlaşamıyoruz, uyum yok sözü ayrılıkların yegâne sebebi olarak gösteriliyor.
Belki de genç evliler aşkın bitişiyle evlilikleri de bitirme kararı veriveriyorlar.
Aşk zaten gelip geçen bir duygudur mühim olan karşılıklı güven ve saygı.
Her ailede ufak tefek tartışmalar olur ama ortada bir çocuk varsa her iki tarafında biraz daha özverili, kendilerinden fazla çocukları düşünmeleri gerekmez mi?
Zaten kanunlara göre kazanılan her şey bölünür, ama sıra çocuğa gelince onu ikiye mi böleceğiz? Annesizlik veya babasızlık o çocuğun yarınlarını ne kadar etkileyebileceğini biraz olsun durup düşünmek zorundayız o çok sevdiğimiz yavrularımızın hatırına.
Evlilik fedakârlık isteyen bir kurumdur. Katlanmayı bilmeyen evliliği zor sürdürür ama çok sevgili yavrunuz için katlanmaya değmez mi?
Çocuklarımıza hayat veren bizleriz ve onların mutluluğu için kendi mutluluğumuzdan biraz olsun ödün veremezsek bizim bu sevginin neresinde yer aldığımız tartışılır.
Herkes yavrusunu sevdiğini söylese de iş fedakârlığa gelince, bedelini çocuklar öder sonunda.
Eşimiz bizim kendi seçimimizdir onu orda, burada kötüleyerek, aile sırlarını ortaya çıkararak kendi kendimize de hakaret ettiğimizi lütfen unutmayalım.
Ayrılığa bu kadar kucak açmayalım çünkü yarınlarda en büyük pişmanlık olarak çıkabilir karşımıza.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol