ENVER PAŞA 1907'DE 500 KURUŞ AYLIKLA TRAKYA'DA EŞKİYA TAKİP ETTİ

1877-1878 Osmanlı - Rus Savaşı ve aynı yıllar Çin'de yapılan Berlin Kongresi'nden sonra Balkanlar'da yeni gelişmeler olmuş, Bulgaristan ile Yunanistan Trakya üzerinden Osmanlı Devleti'ne çete saldırıları düzenlemeye başlamıştır. Ruslar bu savaşta İstanbul'a kadar gelmişler, Trakya'yı işgal etmişler, Balkanlar'da Slav ve Ortodoks devletlerini Osmanlılara saldırı için tetiklemişlerdir.
1878 yılında toplanan Berlin Kongresi Osmanlı Devleti için tehlikelerle doludur. Ortaya atılan istekler ve öneriler içerisinde, Osmanlı Devleti'nin hâkimiyeti altındaki devlet haklarını eğitim ve dini, kültürel serbestlikler tanınması isteği yanında "ŞARK MESELESİ" gündeme gelmiştir. Bulgaristan özerk bir eyalet olarak düşünülmüştür. Dini inanç serbestliği ile kilise yapımı hızlanmış, yabancı okullar açılmaya başlanmıştır. Şark (Doğu) meselesi ise Osmanlı Devleti'nin geleceği ile ilgili kuşkuları gündeme gelmiştir ve tabii en önemlisi Osmanlı'nın vaziyet içerisinde olduğu ortaya çıkmıştır. Devleti daha fazla yıpratmak için Makedonya Eşkiyaları, Bulgar ve Yunan Çeteleri harekete geçmişler, bugünkü duruma benzer bir ortam yaratmışlar.
Çeteler baskınlar düzenlemeye başlamışlardır. "Selanik, Manastır, Kosova Vilayetleri" de çetelerin saldırılarına maruzdurlar. Çetelerin devletin stratejik yerlerine üçer koldan saldırmaları Osmanlı Hükümeti'ni yeni önlemler almaya götürdü. Bu cümleden olmak üzere çetelerle mücadele edecek birlikler gönderildi. Bu maksatla Enver Paşa 1907 yılında Trakya'ya 500 kuruş maaşla görevlendirildi.
1789 Fransız İhtilali'nin ateşiyle hareketlenen Balkan Devletleri milliyetçi hedeflerini Osmanlı Devleti üzerine yöneltip, yoğunlaştırmıştır. Oysa Balkan ülkeleri ittifakı, dayanışması ufukta Balkan Savaşı'nı işaret etmiştir. Ancak Osmanlı Devleti Osmanlı-Rus, Türk-Yunan savaşlarını anlatmak istediğini anlamamış, önlem almakta geç kalmıştır. Nitekim şartlar, Balkan ülkelerinin savaş hazırlıkları 1912'de Balkan Savaşı'na yol açmıştır.
Osmanlı Devleti seferberliğe hazırlanmadan savaşa sürüklenmiş, sonuç itibari ile tarihinin en kötü savaşını yapmış, Rumeli'ni, Balkanları kaybetmiş, büyük can ve mal kaybına uğramıştır. Artık Osmanlı Devleti'nin dağılma süreci başlamıştır. Bu süreçte kazanılan Çanakkale Zaferi, Mustafa Kemal ile Yeni Türkiye'yi ortaya çıkarmıştır. Mustafa Kemal tarihimize KURTARICI olarak gelmiştir. O da Tanrı'nın ve Türk Halkının istediğini yapmış, özgür ve bağımsız bir Türkiye, bir ulus yaratmıştır. Mustafa Kemal'in halkı ile yaptığı bu mücadeleyi, bu savaşı dünya biliyor, Modern Türkiye'yi selamlıyor. Türkiye'ye gelen, resmi ziyarette bulunan devlet adamları Anıtkabir'e çıkıp, Türkiye'nin kurucusuna saygı duruşunda bulunuyor, kendi ulusunun Mustafa Kemal Atatürk'e duyduğu saygı ve düşünceleri deftere yazıyor. Bu ziyareti yapmayan sadece Arap Ülkesi Liderleri'dir. Bir de Türkiye'deki Hasta Beyinler ileri geri konuşmakta, bu saygısızlığı yapmaktadırlar. Şayet Tanrı'nın bir maksadı olmasaydı Mustafa Kemal'i göndermezdi.
Bu gerçeği iyi bilen İsmet İnönü, Celal Bayar ve diğer yerli yabancı seçkin devlet adamları hep bunu ifade edip, yazmışlardır. Böyle bilinmelidir.