Bu bağlamda konuları yakından takip eden Kent Konseyi Çevre Meclisi adına Kent Konseyi Başkanı Yasemin Ertaş açıklamada bulundu. Başkan Ertaş açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
Bölgemizde yaşananlar çevre mücadelesi ve süreçleri
Kırklareli Kent Konseyi çatısı altında faaliyet gösteren, Çevre Meclisi ve Doğal Varlıklar Çalışma Grubu bölgemiz için duyurusu yapılan doğal ve sosyal yaşamı olumsuz etkileyecek her projeyi günlük takip ederek ekip çalışmasıyla kamuoyunu bilgilendirmek için bilim ve hukuk kurullarının destek ve katkılarıyla bölge insanımızı bilgilendirmiş, süreçlere müdahil olmaya devam etmektedir. Kent Konseyi arşivimizde 2012 yılından bugüne kadar mücadelemizin her aşaması kayıt altına alınmıştır. Kentte ve kırsalda yaşayan bölge insanımızı bilgilendirmek, çevre bilinci oluşmasını sağlamak için Bilim ve Hukuk Kurulumuz uzmanları ile pandemi öncesi toplantılar düzenlemiş, toplum sağlığının düzene girmesi ile de bu top-lantılar devam edecektir. Pandemi sürecinde ise sosyal medya aracılığı ile ulaşabildiği her kişi ve kuruma gerekli bilgilendirme ve itirazlar yapılmıştır. Tarafımıza gelen her ihbar ve yardım talebi değerlendirilmiş bilimsel ve hukuksal destek verilmiştir.
İtiraz ve yargı süreçlerinde, keşif ve bilirkişi incelemelerine katılım sağlanmış, Çevre Şehircilik Bakanlığında yapılan İDK (İnceleme Değerlendirme Komisyonu) toplantılarında bilimsel ve hukuksal verilerle sunumlar yapılarak hak ve çıkarlarımız savunulmuştur. 2012 yılında 78 olan madencilik faaliyet alanı bugün 47 dir.Yargıya taşınmadan 2014 ten buya mevzuattan iptal edilen proje sayısı ise 54 tür. Bunlar arasında Termik Santrallar, limanlar, çimento fabrikaları, Taş, kil, kalker, bakır, altın, gümüş, molibden gibi madencilik projeleri vardı.İtirazlarda ve yargı süreçlerinde gereken yasal süreler kaçırılmadan zamanında gereken yapılmıştır. Tüm bu çalışmalar gönüllülük kapsamında yapılmış olup, dileyen herkesin bu kapsamda katılımına açık olmuştur. Bu çalışmalar Ulusal ölçekte yaşamı savunan STK lar tarafından örnek alınmış, yaptıkları davetlere katılım sağlayarak bilgilendirmeler yapılmıştır.
Bölgemizin Sıcak Gündemi DUPNİSA
Dupnisa mağarasının başı bir türlü dertten kurtulmuyor. 2012 yılında Mağaranın 800 metre uzağında açılmak istenen bir mermer ocağı için “ÇED gerekli değildir” kararı verilmesini müteakip ilgili kurumlara bilimsel raporlarla itiraz edilmiş, itirazımız üzerine oluşturulan komisyona bilgi verilmiş komisyonun değerlendirmesi sonucunda dosya iade edilerek süreç sonlandırılmıştır. 2012 yılında mağaralar DKMP Mağara Şubesince izleniyordu. Mağara Şubesi ile yaptığımız görüşme ve yazışmalar sonucunda T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ivedi başlığıyla B.23.0.DMP.0.12.06-435.03-44954 sayı ile İÇİŞLERİ BAKANLIĞI ve ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI İSTANBUL I. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE gönderdiği yazıda “Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından, hassas ekosistem özelliği taşıyan alanlara ilişkin yasal düzenlemenin yapılması gayesiyle mevzuat çalışmaları başlatılmıştır. Türkiye mağaralarının envanterinin oluşturulması çalışmaları devam etmektedir. Bu çalışmalar sonuçlanmadan mağaralarda jeomorfolojik zenginliğe, ekolojik işleyiş, biyolojik çeşitlilik ve fiziksel bütünlüğe zarar verebilecek faaliyetlere izin verilmemesi gerekmektedir. Bakanlığımız Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden uygun görüş alınmaksızın hiçbir mağarada turizm, depolama, yarasa gübresi alımı, arkeolojik kazı gibi faaliyetlerin gerçekleştirilmemesi, mağaraların kiraya verilmemesi ve kullanım tahsisi yapılmaması, durumun taşra teşkilatlarınız ile bağlı kuruluşlarınıza da iletilerek gerekli tedbirlerin alınması hususlarında, Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.” Denilmiş olup, bahse konu talimat İçişleri Bakanlığı,Maliye Bakanlığı.Kalkınma Bakanlığı,Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı,Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı.Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı.Kültür Ve Turizm Bakanlığı. Hazine Müsteşarlığı.Valilikler.Merkez Teşkilat, Bağlı Kuruluşlar ve Bölge Müdürlüklerine gönderilmiştir.
Bahse konu Mermer ocağı ÇED gerekli değildir kararı kamuya açık bir şekilde duyurulduğu için görülmüş, incelenmiş ve değerlendirilerek gerekli girişimler yapılmıştır. Hazırlanan 31/12/2012 tarihli Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji ABD Başkanlığınca hazırlanan bilimsel raporda özetle “mağaranın, hidrolojik yapısı, iklimi ve canlılarında da değişimler yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Ayrıca burada kışlayan ve Trakya’daki en büyük populasyonları bulunan Yarasalar içinde çok ciddi tehdit unsuru olacaktır. Sonuç olarak bu bölgenin işletmeye açılması, Mağara sistemi ve onunla bir bütün olan çevresi için son derece sakıncalıdır ve geri dönüşü mümkün olmayan kayıplara neden olacağı aşikardır. “ denilmiş olup sonuçta bu proje iptal edilmiştir. (E.Baycan) Not: (Haberin devamı 6 Aralık Pazartesi günü)
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol