DİNLEMESİNİ BİLMEK

İnsanoğlunun önünde binlerce yollar vardır, ama görmesini bilmek gerekir.
Bu gün başaramadıklarımıza yenilip pes edecek olursak, kendi kendimizden ödün vermiş oluruz.
Sahip çıkmadığımız, uğruna uğraş vermediğimiz hiçbir şey bizim değildir. Bizim olduğunu sanırız sadece, ellerimiz, yüreğimiz boş kalınca bunu anlarız lâkin iş işten geçmiş olabilir.
Sevgimizi katmadığımız yemeklerin bile tadı tuzu bulunmaz.
İnsanların düşünceleri ayrı ayrıdır ama her düşüncede acı ve tatlı duygular bulunur.
Bu nedenle ayni şeylerin ayrı insanların dilinde ayrı, ayrı renkler halinde görmemiz de mümkündür.
Kimisi karşısındakinin sözünü balla bölebiliyorken, kimisi de zehir zemberek sözlerle bölebilir.
Kimisi hayallerinin peşindedir, kimisi çırpınır durur yerinde.
Kimisi asimetriktir mükemmeli aramakla ömrü geçer, kimisi de eser diye ortaya ne yontulmamış şeyler serer.
Ayni malzeme ile ayni yemeği beş kişi yapar, sonunda bir de ne görelim ortada beş çeşit lezzet var.
Kimileri fazla konuşmaktan değerini düşürür, kimileri susarak değerlenir.
Buradan alacağımız çok dersler olmalı, başkalarını değiştirmeye çalışacağıma kendimizi değiştirmek olacaktır.
Yolunda ki dikenleri güle çevirenleri kıskanacağımız yerde, kendimizi dikenlerden arındırmak daha makbul olur.
Dinlemeyi bilmek insanlara çok şeyler kazandırabilir, çünkü herkes konuşur bu toplumda ama akıllı olanlar dinleyerek yararlananlardır.
Daha başında da dile getirmiştim zaten, bu gün başaramadığımızı yarın da denemek yararlı olur.
Bir damla suyu örnek alalım nasılda damlaya, damlaya göl olur.
İnsanız işte gönlümüz bazen hoş, bazen de dar olur ama dilediğimizi gerçekten diliyorsak eğer, dağlar bile eğilir de önümüzde yol olur.