DÜNYANIN HERHANGİ BİR YERİNDEKİ KRİZ TÜRKİYE'Yİ DE ETKİLER

İkinci Dünya Savaşı tarihin en büyük savaşlarındandır. Avrupa ülkeleri arasında çıkan bu savaş Türkiye'yi de derinden etkilemiştir. Biz savaşın çıktığı sırada çocuktuk ama olayları izleyebiliyor, savaşın top seslerini duyardık. Uçan bombalardan söz ediliyordu. Almanya'nın Yıldırım Ordularından, motorize birliklerinden, Fransa'nın yıkılmaz dediği Macuna Hattı 24 saatte çökmüştü. Hitler Türkiye'ye saldıracak diye Cumhurbaşkanı İnönü Trakya'nın şehir, kasaba ve köylerine asker yerleştirmişti. Trakya'da o sıra 2 milyondan fazla asker vardı.
Savaş Avrupa'yı yıkmış, tarihin en büyük can ve mal kaybına neden olmuştur. Bu korkunç felaketi gören ve yaşayan Avrupalı liderler savaş sonrası için neler yapılabileceği üzerine düşündüklerini not ediyorlardı. Devlet adamları savaşın barış getireceğini biliyorlardı ama barışı nasıl koruyacaklarını bilmiyorlardı. Özellikle Avrupalı liderler bu noktada birleşiyorlardı.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupalı liderler ulusların demokrasi ile yönetilmelerini öngördüler. Bu amaçla Avrupa Birliği'nin temelini attılar, Türkiye gibi hükümetleri demokrasiye geçişe zorladılar. Türkiye, Batı ülkelerinin oluşturdukları demokrasi cephesinde yer almak için Tek Partili idareden vazgeçip çok partili hayata bu sıra geçiş yaptı. Bir yandan da Avrupa Birliği çalışmalarını sürdürdüler. Önce Çelik Birliği adı ile Ortak Pazar'ı kurdular. Çelik Birliği Ortakpazar'a dönüştü. Yan kuruluşu ise Gümrük Birliği idi. Bu kuruluş ekonomi ve ticaret ile ilgili idi. Gümrük Birliği'nde yer alan ülkeler.
Türkiye Osmanlılardan beri Avrupa ile bütünleşmek, Avrupa uygarlığı gibi bir uygarlığa sahip olmak istemiştir. 1839 Tanzimat'ın ilanı, 1856 Islahat Fermanı'nın ilanı devlet yapısının Avrupa ülkelerine benzer bir hale getirilmesi amacı ile yapılmıştır. Mesela Cumhuriyet Dönemi'nde İsviçre Medeni Kanunu alınmıştır.
1940'lı yıllardan beri Avrupa Birliği'ni geliştirmekte olan Avrupa ülkeleri ile ilişkiler daha da geliştirilmiş, 1963 yılında Avrupa Birliği içinde yer almak istediğimiz müracaatı yapılmıştır. Avrupa Birliği'ne girmek istediği ilgili başvuruyu 1963 yılında Başbakan İsmet İnönü yapmıştır. Bu başvurudan sonra Avrupa Birliği Türkiye'nin kendi içinde Avrupa'ya benzer düzenlemeler yapması için 22 yıl hazırlık süresi tanımıştır. Ancak Türkiye düzenlemelerini 22 yılda bitirememiş, sürenin uzatılmasını istemiştir. Ancak Tansu Çiller'in Başbakanlığı sırasında Avrupa Birliği'nin yan kuruluşu Gümrük Birliği'ne girilmiştir. Birliğe girmek için ilişkiler, görüşmeler devam etmektedir. Avrupa Birliği'ne girmek Türkiye'nin DEVLET SİYASETİDİR? Cumhuriyet hükümetleri bu süreci takip etmişlerdir. Ancak bugün Avrupa Birliği'nin kurucu üyelerinden İngiltere'nin birlikten ayrılması ciddi bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Bu olayın ne gibi sorunlar yaratacağı belli değildir. Fakat Avrupa Birliği içinde bir takım sorunlar yaratacağı bellidir. Çünkü İngiltere Avrupa Birliği için saygın ve güçlü bir devlet. Bu sorunun Türkiye'yi de etkileyeceği muhakkaktır. Buna benzer bir olayı NATO içinde Fransa yapmış, NATO Birliğinden ayrılmıştır.
Avrupa Birliği bugün 20 'nin üstünde bir devletin birliğidir. NATO da öyledir. Bunlar Devletlerin kendi aralarında yaptıkları büyük organizasyonlardır. Onun için birlikten bir üyenin ayrılması, birlikte gedik açar, ciddi sıkıntılar yaratır. Ancak bu olay göstermiştir ki parlamentoların çözeceği bir sorunu halka götürüp halkın çözmesini istemek demokratik bir olay ise de halkın vereceği karar her zaman doğru olmayabilir. Tarihte bunun örnekleri vardır…

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol