DOSTLAR VARDIR

Yazdan kalma bir sonbahar günü bakışım ufukların kucağında içiyorken sabah kahvemi, gönlümü bembeyaz bulutların kollarından alıp bırakıyorum bahçemdeki ağaçların dallarına.
Üç yıl öncesinde ektiğim fidanlar meyve verdi bu sene.
Yerini de çok sevmiş olacaklar ki yaz boyu kuşları misafir ettiler yemyeşil dallarında, beyaz pembe çiçekler ve avuç dolusu meyvesinden sundular, kıvançlarından dallarını yerlere eğdiler
Son bahar gelir gelmez birçok ağaçların yeşil elbisesini soymuş olmasına rağmen benim kayısı ve kiraz ağaçlarım nasılda direniyorlar veda etmemek için yaza.
Ara sıra yapraklar arasından sızan ışık demetlerine aldanarak savuruyor yeşil saçlarını sanki yeni bir bahara giriyormuş gibi, dallarında ötüşen kuşlar avucuma konacaklar uzatsam ellerimi.
Kayısı ağacım yaz boyu mutfak camından gülücükler sundu bana, biraz karanlık olsa da mutfağım kıyıp kesemedim en ufak dalını bile.
Özgürce boy atsın dedim isterse bahçenin tavanına kadar.
İçimden geçenleri bildiği için beklide bu direniş sonbahara.
Her sabah kahvesini beraber içeriz biz, bazı gecelerim uzun olur benim, güneşimim geç doğduğu sabahlarda sessiz olurum çoğu zaman, bu yüzden belki de sessizce karşı koyuyorlar sonbahar rüzgârlarına, bir yaprağını bile oynatmadan diye düşünüyor bir yandan da kahvemi yudumluyorum.
Uykusuz bir gecenin kasveti sisli bir hava gibi kalkmak istemiyordu bu sabah gönlümün dağ başlarından derken, kapım çalındı.
Açık camdan saclarımı ve masamdaki kâğıdı kalemi savuran rüzgârın hızıyla fırladım koştum kapıya.
Ellerinde ışık demetleri, yüzlerinde günaydınlarla dostlarım doğmuştu bitmeyen gecemin sabahına
Dost adı herkese verilmez zaten, onu hak edenler istemeden veren, çağırmadan gelenler değil mi?

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol