DERVİŞ KEMAL'I ANDIK

Ölümsüzlüğünün birinci yılı doldu Derviş Kemal'ın.
Yunanistan topraklarında, Dimetoka'ya bağlı Babalar köyünde 1930 yılında dünyaya gelen Derviş Kemal Özcan'ı…
25 Nisan 2015 günü sonsuza göndermiş, 26 Nisan günü de salını omuzlarda taşıyarak, kişiliğini, tinsel varlığını gönlümüze yerleştirmiştik.
Birinci yıl doldu. Anmak durumundaydık. Böylesi bir etkinlik düzenlemek…
Biraz sancılı geçti bu süreç.
İki ay kadar önce Araştırmacı-Yazar Süleyman Zaman ile bir girişimde bulunmuştuk. Araştırmacı-Yazar Ayhan Aydın yurt dışındaydı. Onun gelişini bekledik. Geldi. Onu da haberdar ettik.
Nedense gereken ilgiyi göremedik Ayhan Aydın'dan ama ona da hak veriyorum. Bu aralar çok yoğun. Ki tam da bugünler yine yurt dışına çıkacak. Mahana yok.
Edirne'de yaşayan Ziya Gökerküçük arkadaşımla da ilişki kurdum bu aşamada. Onun oluru ve her zaman yapıcı katkısı zaten bizimleydi.
Öncelikle Çorlu Alikoç Dedeliler Cem Evi ortamını düşünmüştük anım etkinliği için. Kevser Bacı, bu konuda her zaman olumlu duruş sergiler. "Hay hay!" dedi tek söylemle.
Aziz Tatlısu'yu aradım. Sükût-u hayale uğradım. Meğer, Şirinevler'de Fırtına Saz Evi'nde bir girişim olup dururmuş. Esat Korkmaz ve Hüseyin Fırtına, orada bir anım etkinliği kararı almışlar.
Derviş Kemal'ın en yakınındaki insan olarak bana böyle bir bilginin verilmeyişi ilginçti. Nedense bazı insanlar, pek çok konuda, kendinden başkalarını "yok" saymak tavrından, tarzından bir türlü caymıyorlardı.
Bizim "anış" tarihimiz tutmadı. Araya pürüzler girdi. Çorlu Cem Evi Başkanı Muzaffer başkanla bir iki görüşmelerimiz oldu…
Uzatmayayım.
Sonuçta…
Uzunköprü Kent Konseyi, 4 Mayıs Çarşamba gününde karar kılmış. Kent Konseyi Başkanı Mehmet Akbal aradı. Artık yüze duramadım. "He!" dedim. Biraz tepkili filan olsam da…
4 Mayıs 2016 Çarşamba günü…
Araştırmacı-Yazar Süleyman Zaman'la birlikte Uzunköprü'de aldık soluğu.
Sağ olsunlar, iyi karşılandık, gereken ilgi gösterildi. Gece için yerimiz ayrılmış.
Öğlen köftesinin ardından, bir yerlerde proğram için bir araya gelindi. Duruma şöyle bir üstünkörü baktık.
Hür Gazete'ye uğradık. Gazete patronu Selim Bekâr ile biraz özlem giderdik, biraz durum değerlendirdik.
Ege düğün Salonu'nda yapıldı etkinlik.
Belediye Başkanı Enis İşbilen başta olmak üzere…
Enis İşbilen'in çok yakın ilgisini gördük, güzel duygularını aldık. Etkinliğin başından sonuna kadar kitlenin yanında oldu. Gülümseyen yüzü, olumlu tavırları ve iyi niyetiyle beğenimizi aldı.
Derviş Kemal, Türkiye Ozanlık geleneği için önemli bir insan. Hiçbir biçimde basite alınacak bir ozan değil. Şöyle bir şey söylersem sakın ola abartı sayılmasın: Pir Sultan Abdal'dan daha hafif, daha etkisiz değil satırları. Mahzuni'den daha hafif değil. Bir gün Derviş Kemal'ı iyi bir anlatmak istiyorum. Şiirlerinden örnekler vermek istiyorum. O zaman inanacak, anlayacaksınız bu satırların içeriğinin gerçekliğini.
Evet, Derviş Kemal'ın ölümsüzlüğünün birinci yılında ilgili kişilerle bir araya geldik. Onun şiirleri okundu, anılardan söz edildi. Sahneye en son çıktım. Onun şiirlerinden yaptığım besteler seslendirdim.
Son sözüm şu oldu: "Ölümsüzlüğünün birinci yılında birlikte olduk. Bin birinci yılında da birlikte olmak umudu ve dileğiyle. Onurlu ve umutlu ortamlarda yine buluşmak, görüşmek umuduyla."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol