Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim tarihini verdi; 1 Kasım

Sonuçsuz kalan koalisyon görüşmelerinin ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun görevini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a iade etmesinin ardından, gözler erken seçime ve yapılacak tarihe çevrilmişti. Dün basın mensuplarına bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan; "1 Kasım'da inşallah Türkiye seçimi yaşayacaktır" dedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Cuma namazının ardından gündeme dair açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "1 Kasım'da inşallah Türkiye seçimi yaşayacaktır" diyerek, erken seçimin tarihini de vermiş oldu.
İstanbul'da Hz. Ali Camii'nde kıldığı Cuma namazı sonrasında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken seçim sürecine yönelik bir soru üzerine, "Şu anda seçim sürecinin içerisine giriyoruz. Cumhurbaşkanının bu konuyla ilgili yetkileri bellidir. Tabii televizyonlarda birçok şey konuşuluyor. Cumhurbaşkanı olarak ben yetki alanlarımı biliyorum ve bu yetki alanlarımı da sonuna kadar kullanmak durumundayım. Zaman kaybetmenin peşinde olmadım, olmayacağım" dedi.
Çözüm süreci ile ilgili gelinen noktayı nasıl değerlendirdiği yönündeki soruya cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sürecin öncesinde 'demokratik açılım' ile 'milli birlik ve kardeşlik projesi' adı altında bu süreçleri başlatanın kendisi olduğunu hatırlatarak, yaptıkları istişareler sonrasında yürüttükleri çalışmayı 'çözüm süreci' ile taçlandırmak istediklerini belirtti. Bu süreçlere kaşı çıkanların da destekleyenlerin de olduğunu; ancak bölge halkının bunu sahiplendiğini net olarak gördüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkede birliğin, beraberliğin, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abhaza, Roman, Boşnak vesaire; 78 milyonun kardeş olduğu bir yapıyı tesis edelim istedik. Bunlar benim başbakanlık dönemimde yürüyen süreçlerdi" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Ama ne yazık ki süreç Parlamentoda devam etmedi. Tam aksine çok daha aşırı bir şekilde şiddet tırmandı, şiddetin tırmandırılmasından da öte, bölücü terör örgütü bildiğiniz gibi çok daha farklı içeriden, dışarıdan ülkemizi bölme gayretleri içerisine girdi. Bugüne kadar sabır, sabır, sabır… Ve ben şunu söylemek durumunda kaldım: ' Çözüm süreci artık buzdolabına konmuştur.' Şimdi bundan sonra tabii ki devlet milletinin huzuru için, refahı için üzerine düşen görevi yapmak durumundadır. Tüm güvenlik güçlerimiz, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz başta olmak üzere Emniyet Teşkilatımız, hep birlikte burada ne geliyorsa elimizden bunu sonuna kadar yapmakta kararlıyız, artık buralardan taviz veremeyiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölge halkının kendi içindeki bölücü terör örgütü mensuplarını ayıklamak, gerekirse güvenlik güçlerine haber vermek durumunda olduğunu ifade ederek şunları kaydetti: "Bölücü terör örgütünün mensupları halkın arasına karışmak, buralarda dezenformasyon yapmak suretiyle kalkıp da halkı kandırma yoluna gitmenin, artık sınıra dayandığını herkes bilmelidir. Yani kimse artık bu yalanları yutmuyor, kimin kim olduğunu gayet iyi biliyoruz. İşte bakın yatırımlar yapılıyor, bu yatırımlar yapılırken bunları yakanlar ortada. İşte daha dün bir şantiyede 30 tane iş makinesi, araç-gereç yakılıyor. Bunlar kimin için? O bölge için, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yapılan yatırımlar bunlar. Ama bunlar böyle bir şey dinliyor mu? Bunların Güneydoğu'da yaşayan benim Kürt vatandaşımın derdiyle dertlenmek diye bir dertleri yok. Yolmuş, havalimanıymış, böyle bir dertleri yok. Bunların tek derdi var, biz bu ülkeyi nasıl karıştırırız, sonunda biz bu ülkeyi nasıl böleriz? 'Biz bölücü değiliz, bilmem ne değiliz' ifadelerinin hepsi yalan, A'dan Z'ye yalan. Tam manasıyla bölücüdürler. Takiyye yapıyorlar, kendilerini gizliyorlar ve maalesef bu ülkede bu ülkenin evlatlarını da birbirine düşürmenin gayreti içerisindeler. Ve bizler şu anda işte yapılan operasyonlarla bu adımları atıyoruz."
Bu süreç içinde şehitlerimizin olduğunu ve canımızın yandığını belirten ve şehitlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabırlar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu mücadele esnasında bunların olacağını, olabileceğini zaten ben inanıyorum ki Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki tüm kardeşlerim, evlatlarımız, bunun yanında yine Emniyet teşkilatında olan tüm kardeşlerim biliyor. Ama şunu da biliyorlar: Allah'ın izniyle bu işten zaferle çıktığımız zaman bu şehitlerimiz bu ülkede tarih boyunca hep hayırla yâd edilecektir. Çünkü onların kanı yerde kalmayacak ve bu mücadele bu şekilde yürüyecek."
Olumsuz sonuçlanan koalisyon görüşmeleri beklenen erken seçim ile ilgili görüşleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konu ile ilgili olarak şu açıklamaları yaptı: "Şu anda seçim sürecinin içerisine giriyoruz. Cumhurbaşkanının bu konuyla ilgili yetkileri bellidir. Tabii televizyonlarda birçok şey konuşuluyor. Cumhurbaşkanı olarak ben yetki alanlarımı biliyorum ve bu yetki alanlarımı da sonuna kadar kullanmak durumundayım. Ve zaman kaybetmenin peşinde olmadım, olmayacağım. Nedir bu? Ben en fazla milletvekiline sahip olan siyasi partinin genel başkanına görevi verdim. Ve iki siyasi partiyle ciddi bir süreci geçirdiler. Netice alabildiler mi? Alamadılar.
24 Ağustos Pazartesi tarihi bu işin, 45 günün sonu. Bu 45 günün sonunda ben tekrar Meclis Başkanı ile bir görüşme daha yapacağım. Ve bu görüşmeyi yaptıktan sonra da hayırlısıyla ülkemizi bir erken seçime götüreceğiz. Erken seçime götürürken burada önemli olan bir şey daha var: Kimi görevlendirirsem, kimi yetkilendirirsem, görevlendireceğim kişi de burada seçim hükümetini Parlamento içinden, gerekirse Parlamento dışından da almak suretiyle bu kabineyi oluşturur ve bu kabineyle de biz seçime gideriz." Şu andaki süreçte, seçim güvenliği noktasında da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve Emniyet'in bütün tedbirleri almakta olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlgili takvim şu anda açıklandı, açıklanıyor. Dolayısıyla bu süreç içerisinde de kim ön seçim yapacaksa, kim normal bu süreç içindeki hazırlıklarını nasıl yapacaksa bu hazırlıkların hepsini yapacak. Ve şu anda açıklanan tarih 1 Kasım. 1 Kasım'da da inşallah Türkiye, tekrar seçimi yaşayacaktır" diye konuştu.