“Çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik toplum farkındalığının arttırılması yapılmalıdır”

24 Aralık Cumartesi günü gerçekleşen Kırklareli Çevre Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi yayınladı. Bildirgede; “Çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik toplum farkındalığının arttırılması yapılmalıdır. Kırklareli’nin doğası için, yaşam alanlarımız, var olan ekosistemler için; çarpık kentleşme, kontrolsüz sanayileşme, her geçen gün artan taş, maden ocakları ve kurulması planlanan termik santraller, rüzgâr enerji santralleri ve nükleer santral, bilinçsizce kullanılan tarım ilaçları, kirlenen yer altı ve yüzeysel su kaynakları ve var olan kısıtlı Trakya sularının İstanbul’a taşınması projeleri genel olarak iklim için özel olarak da ekosistem, biyoçeşitlilik ve bölge için büyük tehdit oluşturmaktadır” dendi…

Kırklareli Çevre Çalıştayı, Kırklareli Belediyesi, Kırklareli Kent Konseyi ve Kırklareli Baro Başkanlığı iş birliğinde 24 Aralık Cumartesi Günü Kırklareli Barosu Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. Çalıştayın ardından sonuç bildirgesi de yayınladı. Bildirgede şunlar kaydedildi;
“Kırklareli özelinde halk sağlığını tehdit eden çevre sorunları sırasıyla; Su, Toprak, Hava ve Gürültü kirlilikleridir. Ayrıca sosyal kirlilik de düşünülmelidir.
Çözüm önerileri olarak; Tüm paydaşların dahil olduğu Su hizmet birliği kurularak akademilerin önderliğinde denetimi ve takibi mevzuatlara uygun olarak yapılmalıdır. Tarım alanlarının amaç dışı kullanımına son verilmeli ve bölge tarım alanları sit alanı ilan edilmelidir. Endüstriyel tarım ve hayvancılık yerine yerel ve doğal dönüşüme uygun iyi tarım uygulamaları teşvik edilmeli ve tüm ölçeklerdeki üreticiler bilinçlendirilerek desteklenmelidir. Hava kirliliği ölçüm sistematik olarak gereken yerlerde sürekli yapılmalıdır. Atık yönetimi entegre atık sistemi olarak uygulanmalıdır. Temiz enerji kullanımı teşvik edilmelidir. Çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik toplum farkındalığının arttırılması yapılmalıdır. Ayrıca çağımızın sorunu olan göç gibi etkilerin demografik yapıyı bozduğu ve dolayısıyla plansız göçlerin çevre kirliliği ve sonucunda halk sağlığına olumsuz etki ettiği görülmüştür.
Kırklareli’nin doğası için, yaşam alanlarımız, var olan ekosistemler için; çarpık kentleşme, kontrolsüz sanayileşme, her geçen gün artan taş, maden ocakları ve kurulması planlanan termik santraller, rüzgâr enerji santralleri ve nükleer santral, bilinçsizce kullanılan tarım ilaçları, kirlenen yer altı ve yüzeysel su kaynakları ve var olan kısıtlı Trakya sularının İstanbul’a taşınması projeleri genel olarak iklim için özel olarak da ekosistem, biyoçeşitlilik ve bölge için büyük tehdit oluşturmaktadır.
İstanbul’un genişleme talebi Trakya yönünde ilerlemektedir. Ancak bu talep, verimli su ve toprak kaynakları ile ülkemiz için önemli gıda depolarından olan Trakya Bölgesinde çevresel kaynakları tehdit etmektedir. Toprak hava ve su kaynakları üzerinde gelişen tehditlerin önlenmesi ve sosyoekonomik çerçevede etkili bir kalkınma stratejisinin geliştirilmesi çevre düzeni planı ile sağlanmaktadır. Buna karşın çevre düzeni planını münferit rant oluşturma gayesi ile müdahale edilmekte, planda yapılan ve planın amacına aykırı olarak gelinen değişiklikler plan bütünlüğünü bozmaktadır. Çevre düzeni planının hedeflerine aykırı olarak çevresel sürdürülebilirlik penceresinden bağımsız bir sosyo ekonomik kalkınma riski oluşturmaktadır. Bu bağlamda sosyoekonomik kalkınmayı sağlarken ekolojik dengeyi koruyan çevre düzeni planının hukuk esasına dayalı yargı kararları ile korunması büyük önem taşımaktadır.
Kırklareli’nin coğrafi işaretli ürünlerinin tanıtımının arttırılması ve ihraç edilmesinin sağlanması, üretici ve tüketici bilincinin sağlanmasının il özelinde fayda sağlayacağı düşünülmelidir.
Tüm fosil ve yenilenebilir enerji kaynaklarının, seçiminden itibaren çevresel etkileri dikkate alınarak ekonomiye kazandırılması ve gerekli denetimlerin yapılması gereklidir. Madencilik faaliyetlerinde işletmelerin patlatma yönteminin zemine uygun seçilip nakliyesinin kontrollü yapılarak her aşamasının denetlenmesi gerekmektedir. 
Kültür envanteri ivedilikle revize edilip geliştirilmeli. Kültür mirasından neyin nasıl korunması gerektiği konunun uzmanlarınca yapılmalı. Sonrasında tanıtım, farkındalık, sergilemede planlı olarak eğitim çalışmaları yapılmalı. Bilginin topluma aktarılması ile birlikte gelecek kuşaklara aktarılması da planlamaya dahil edilmeli. Kırklareli kendisine yakışan bir müze istiyor.
İğneada Longoz ormanlarının Ramsar Koruma kapsamına alınması ve ilgili düzenlemelerin yapılarak Longoz ormanlarının ulusal koruma kapsamına alınması gereklidir. İlimizde kültür varlıkları envanteri gibi tabiat varlıkları envanterinin de çıkarılması ve bunun yatırım süreçlerinde de dikkate alınması gereklidir. Çevresel mevzuat kapsamında yapılan değişikliklerin halkla da paylaşılıp halkında etkin bir şekilde sürece dâhil edilmesi yargı süreci boyunca halka her hangi bir maddi külfet yükletilmemesi, ilgili kurum ve kuruluşların da üzerine düşen adli ve idari denetime etkin bir şekilde yerine getirilmesi önem arz etmektedir.” 
(F.Kurtbayram)

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol