Çeltiğin Başkenti Uzunköprü’de Satılan Pirinçteki ‘Üretim: Yunanistan’ Yazısı İçimizi Sızlattı!

CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu TBMM Genel Kurulunda gündem dışı söz alarak Edirne’nin sorunlarını anlattı. CHP’li vekil konuşmasında öyle bir anekdot anlattı ki adeta ‘yok artık’ dedirtti! Gaytancıoğlu ilçemiz Uzunköprü’de Tarım Kredi Marketinden aldığı pirincin üzerinde ‘üretim: Yunanistan’ yazsını göründe neye uğradığını şaşırdığını anlattı. TBMM Genel kurulda anlattığı olayın ardından eleştirilerin sıralayan Gaytancıoğlu, “Ya arkadaş, tereciye tere satılır mı? Edirneli üretiyor, para kazanamıyor, biz Yunan çiftçisine milyonlarca dolar para ödüyoruz; yazıktır günahtır!” ifadelerini kullandı. Ergene’nin vahşice sanayiye teslim edildiğini de ifade eden CHP’li vekil, “Arda, Tunca, Meriç ve Ergene'ye sahip olan bir su kenti ama bu sulara gem vuramamış, Suakacağı, Çömlekköy gibi barajları yapamamış” dedi.

CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu TBMM Genel Kurulunda Edirne’nin sorunları konu başlığında bir konuşma gerçekleştirdi. Edirne genelindeki sorunlara değinen Gaytancıoğlu’nun en konuşmasının en dikkat çeken kısmı ise ilçemiz Uzunköprü’de yaşadığı olay oldu. İlçemizdeki bir tarım kredi marketinden aldığı pirincin üzerinde üretim: Yunanistan yazsını görünce şok olduğunu ifade eden CHP’li vekil şunları söyledi, “Edirne üretici bir kent ama Marketlerde Yunan pirinci satılıyor Edirne aynı zamanda üretici bir kent; ayçiçeği üretiyor, buğday üretiyor, çeltik üretiyor, temel gıda maddelerini üretiyor ama çiftçisi borçlu, çocuklarını da gurbete kaptırmış; Çorlu'ya, Çerkezköy'e İstanbul'a kaptırmış, göç var. Sadece bu ürünlerde bile kendi kendine yeterli olabilsek yılda 3 milyar dolar ülkemizde kalacak ve bundan aslan payını da Edirne alacak. Pirinçte Türkiye'nin yüzde 50'sini Edirne üretiyor ama bakın, bu pirinci Edirne Uzunköprü'den aldım; üretici bir bölge. Ne yazıyor arkasında? ‘Yunanistan'da üretilmiştir.’ Ya arkadaş, tereciye tere satılır mı? Edirneli üretiyor, para kazanamıyor, biz Yunan çiftçisine milyonlarca dolar para ödüyoruz; yazıktır günahtır!
Bu, bütün ilçelerde var ve Toprak Mahsulleri Ofisi satıyor yani siz kurdunuz, zarar eden Tarım Kredi marketlerinde yani sizin kurduğunuz Tarım Kredi marketlerinde satılıyor”.
EDİRNE’NİN TARİHİ
DOKUSUNA DİKKAT ÇEKTİ

Gaytancıoğlu konuşmasında Edirne’nin tarihi misyonuna ve tarihi eserlerine dikkat çekerek, “Doksan iki yıl Osmanlı'ya başkentlik yapmış bir şehrin bugün sorunlarından bahsedeceğim. Şehirlerin sultanı, sultanların şehri Edirne Bu şehir, çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet'in de doğduğu bir şehir.
Kimse sağlık tedavisi vermezken akıl hastalarını daha 1500'lü yıllarda müzikle tedavi eden bir şehre sahibiz, Edirne Darüşşifasına sahibiz. Selimiye'ye, dünyanın, UNESCO'nun kültür mirasına sahip olan şehirlerinden biriyiz. Köprüleri, camileri, tarihî eserleriyle şehirlerin sultanı, sultanların şehri Edirne kısacası bir tarih kenti. Aynı zamanda, bu tarihî kenti keşfetmek, Karaağaç'taki cumhuriyetimizin tapusu olan Lozan Anıtı'nı görmek ve ciğer yemek için misafirlerimizi de bekliyoruz; bir turizm kenti.
Bu tarih ve turizmi yaşamamızı sağlayan da ülkemizin kurucusu, mavi gözlü dev adam yani Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün doğduğu topraklara en yakın olan serhat şehrimiz. Bir su kenti ama bu sulara gem vuramamış Arda, Tunca, Meriç ve Ergene'ye sahip olan bir su kenti ama bu sulara gem vuramamış, Suakacağı, Çömlekköy gibi barajları yapamamış. Ergene vahşice sanayiye teslim edilmiş ve kirletilmiş bir Ergene'ye sahibiz. Dünyanın da kendi kendini temizleyebilen, ender körfezlerinden biri olan Saros Körfezi'ne sahibiz ancak vahşice saldırılara uğruyor Saros Körfezi. Yayla Sahili'nde yapın dediğimiz dalgakıranları bir türlü yapmıyorsunuz; projesi hazır. Vakıf Sahili'ni TÜGVA'ya verdiniz. Gökçetepe Sahili'ni TÜRGEV'e verdiniz, şimdi de Danişment Sahili'ne saldırmaya çalışıyorsunuz. Bu sahillere gidebilmek için de yıllarca can veriyoruz. Keşan-Enez kara yolunu bir türlü tamamlamıyorsunuz; 2021'de sözde bitecekti ama hiçbir çalışma yok. Edirne'ye Bulgarlar kimlikle geliyor. Bizim orada akrabalarımız var, vize almak için kuyruğa giriyoruz. 150 lira para veriyoruz, vize alabilirse Edirneliler Bulgaristan'a gidebiliyorlar. 2002'de 50 kuruş verip 1 leva alabiliyorduk, sayenizde, 2010'da 1 lirayla 1 leva eşit oldu, şimdi 1 leva alabilmek için yani Bulgar parası alabilmek için 10 lira para ödediğimiz bir şehir hâline getirdiniz Edirne'yi.
Eğitimde il üçe girerdik şimdi 40’ıncı sıralarda Bir zamanlar eğitimde ilk 3'e giren bir şehirdi Edirne, şimdi 40'ıncı sıralarda. İki yüz yıla yaklaşan Edirne Lisesini bile bir ara maalesef niteliksiz okullar sınıfına aldınız, bereket, bu yanlıştan döndünüz.

“HASTANELER RANDEVU ALAMIYOR”
Tıp fakültemizin köklü bir geçmişi var, bir de ciddi bir personeli vardı ama şu anda doktorların çoğu gitti, hastalar randevu alamıyor. Bütün ilçelerimizde güzel güzel devlet hastaneleri yaptınız, müteahhitlere para kazandırdınız ama içinde doktor yok, hemşire yok, hasta bakıcı yok, hastalar da sırada. Her tarafı tarım topraklarıyla kaplanmasına rağmen, sanayileşmek isteyen, bunu da OSB'ler aracılığıyla yani organize sanayi bölgeler aracılığıyla gerçekleştirmek isteyen bir kenttir Edirne.
Ama Edirne'deki OSB'nin yolu köylerden geçiyor, doğru dürüst bir yol yapmadınız, para ayırmadınız. Kısacası ‘tarih’ var, ‘turizm’ var, ‘tarım’ var; 3 ‘T’ var ama 4'üncü ‘T’, Edirne'yi bozuyor, siz bozuyorsunuz; ‘tahribat’ yapıyorsunuz Edirne'ye, AKP'li yıllarda bu ‘tahribat’ daha da arttı. İnşallah, dört ay sonra iktidardan düştüğünüzde Cumhuriyet Halk Partisi iktidarıyla sadece Edirne değil tüm Türkiye kalkınacak diyorum” ifadelerini kullandı.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Hoca okula geri dön 16 Ocak 2023 Pazartesi 14:45:22

    Sizin gibi ziraat fakültesi hocaları akademik personel kendi işi değilken parası için fütursuzca siyasete bulaşır mesleğini ihmal ederse bunların olması olağandır. Düzgün tarım elemanları yetiştirip tarıma önermeler sunsanız olmaz mıydı ?