ÇOK YAZILDI AMA

Asyalı bir şair, "ÜÇ GÜNLÜK ÖMRÜ OLAN İNSANOĞLU GELECEK YÜZYILLARI DÜŞÜNÜR."
Düşünmek insanın kendisini kanıtlaması, var olduğunu ispatlamasıdır. Hayatın, eğitimin amacı da insanı düşündürmek değil mi? Nitekim Avrupalı bir düşünür, "DÜŞÜNÜYORUM-ÖYLE İSE VARIM" demiş, düşünen insanın kendisinin yaşadığını kanıtlamıştır.
Düşünmek beyni ısıtmak demektir. Bu sebeple Amerikalılar BEYİN JİMNASTİĞİNDEN söz ederler, günde en az 15 dakika ciddi biçimde insanın düşünce egzersizleri yapması gerektiğini tavsiye ederler. Bunu, beynin düşünme sürecine girmesinin ön hazırlığı olduğunu belirtirler. Bir atasözümüz "İŞLEYEN DEMİR IŞILDAR" der. Yani küflenmez, paslanmaz. İnsan tabii düşünmeden de yaşar. Ama böyle yaşayana insan demek çok zordur. Eğitim yapmamış, eğitimde geç kalmış toplumlarda düşünce kısırlığı vardır. Düşünmeyi bilmezler. Bundan dolayı bu tür toplumlarda eğitimin insanlara düşünmeyi öğretmesini, eğitime öyle başlamasını söylerler. Bugün insanımızın düşünmeyi bilememek yüzünden sorunu vardır. Algılamayı yani anlamayı, anlayıp anlatmayı işletemiyor. Öğretmenler bir problem, bir sorun üzerine bir şey diyemeyenlere "DÜŞÜN BAKALIM" derler. Yani düşünme melekesini zorlamasını, sorun üzerine odaklanmasını söylerler.
İnsan düşünmeye nasıl odaklanır? Odaklanma çevre ile başka şeyleri düşünmekle başlar. Tabii bu bir eğitim sorunudur. "Çözemediğini bırak" deriz. Öğretmen bunu diğer sorunlara geçmesi için zaman kazanması gerektiğini düşünmüştür.
ZAMAN dedik de okuduğum "ZAMANI KULLANMA SANATI" adlı kitabı tavsiye ederim. Ne der atalarımız: "VAKİT NAKİTTİR". Bunun anlamı, "Zaman Paradır." Bize büyüklerimiz "Üstünüze Güneş Doğmasın" derlerdi ve şafak sökerken kalkmış olurduk.
İnsanın düşünmeyi bilmesi ne kadar gerekli ise zamanı kullanmayı bilmesi de o kadar gereklidir. Büyüklerimizin sözlü öğütleri arasında "ZAMANI BOŞA GEÇİRMEYİN" özdeyişi de vardır. Bir şey yapmadan oturmayı boşa geçen zaman sayarlardı. Bu özdeyişin karşılığı “otururken dahi bir iş yapmaktır.”
İnsan yeryüzündeki varlıkların en yücesidir. Yaratıcıdır, koruyucudur, geleceğe taşıyıcıdır. Bu anlamda insan tektir, rakibi yoktur.
Uygarlık insanın eseridir. İnsan henüz kendisini tam tanımış değildir. İnsanın ilk kullandığı aletleri elleridir. Avrupalı bir yazar onun bu yanını "İNSAN, O MEÇHUL" demiş, kitabını yazmıştır. Fransız Heykeltraş Rodin, insanı "DÜŞÜNEN ADAM" olarak heykelini yapmış, kendisini ölümsüzleştirmiştir. Bence Aleksi Karel'in "İNSAN, O MEÇHUL" yani insan bugün dahi bilinmiş anlaşılmış değildir, sözü gerçeğin ta kendisidir. Rodin, insanın "DÜŞÜNEN ADAM" olarak heykelini yapmış ne düşündüğünü bilmediğimizi Aleksi Karel söylemiştir. Bunlar insanın büyük sorunlarıdır. KÜÇÜK ADAM bu tarafların insanı değildir. İnsan hala bilinmeyen bir varlıktır. Onu anlamaya çalışmak lazım.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol