CHP’nin adaylık yarışındaki son isimleri; İnci Tunç, Ergin Kalınoğlu ve Tuna Soykan

Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli İl örgütünün geçtiğimiz Çarşamba günü gerçekleşen halk toplantısında üç isim daha Mart 2019’da gerçekleşecek yerel seçimler kapsamında, Kırklareli Belediye Başkanlığı için aday adaylığını açıkladı; Eski Kavaklı Belediye Başkanı İnci Tunç, Ergin Kalınoğlu ve Tuna Soykan…
Aday adayları halk toplantısında birer konuşma da yaptılar. Aday adayı İnci Tunç konuşmasında şunları kaydetti;

Tunç; “Benim kendime güvenim tam”
“Günümüzde Türk siyasetine baktığımızda maalesef kadınlar karar alma mekanizmalarında istediğimiz seviyede değil. 600 milletvekili var. Sadece 103 tanesi kadın. 1398 belediye başkanından sadece 37 tanesi kadın. Neden biz cesaretli olamıyoruz Türk kadını olarak? Neden karar mekanizmalarında daha fazla yer almak istemiyoruz? Ben Kırklareli’nde tüm kadınlarımızın sesi olmak için onlara rol model olmak için kadınların da karar mekanizmalarında yer alması gerektiğine inandığım için ve 10 yıllık belediye başkanlığında edindiğim tecrübeler ile Kırklareli belediyesinde güzel işlere güzel projelere imza atacağıma inandığım için aday adaylığına müracaat ettim. Hepinizin desteğini bekliyorum. Benim kendime güvenim inancım tam. Sizlerin de bana inanmasını, güvenmesini istiyorum. Tüm aday adaylarına başarılar diliyorum.”
Kalınoğlu; “Bu şehir hepimizin”
Bir diğer aday adayı Ergin Kalınoğlu ise konuşmasında şunları söyledi;
Ben Yayla mahalleliyim. Eğitimimi burada tamamladım. Makine mühendisiyim. 80 kuşağının bir ferdiyim. İş hayatım boyunca çeşitli yerlerde çalıştım. Kırklareli’’nde çıkarken bir ceketim vardı, şimdi yine bir ceketim var. Birçok yerde Kırklareli’ni temsil ettim. İş hayatının değişik kademelerinde bulundum, yöneticilik yaptım. Bilgi birikim ve belirli bir tecrübe ile Kırklareli’ne döndüm. Burada olmaktaki sebebim seçilmek değil. “Kırklareli için ne yapabilirim?” Bunu sizlere sunmak üzere geldim. Buradaki tüm adaylarımız son derece değerli. Benim bundan sonraki misyonum; bir şekilde belediye başkanı olarak temsil etmesem dahi kendimde olan bütün bilgi birikimimle seçilen arkadaşların isteseler de istemeseler de yanında olabilmektir. Onlarla birlikte olmak için çaba sarf edeceğim. Bu şehir hepimizin. Önce birey olarak yapmamız gerekeni yapmak durumundayız. Çok şanslıyız ki Türkiye’nin en iyi, en bilgili, en duyarlı insanlarının yaşadığı kentteyiz. Ben Kırklareli’nde hiçbir zaman bir güç odağı olmadım. Yıllar evvel arkadaşlarımızla Kırklareli’nin kendisini tartıştığı bir platform yaptık. Sonra bunu derneğe dönüştürdük. Çeşitli seminerlerde Kırklareli’nin kimliğini tartışmaya başladık. Bununla da kalmadık; Hep beraber ‘Üniversitemi İstiyorum’ kampanyası yaptık. 35 bin imza topladık. Kırklareli’nin kültür ve bilgi kenti olması için çaba sarf ettik. Sosyal sorumluluk projelerine imza attık. Kırklareli’nde Kültür Varlıkları Derneğini kurduk. Hala da yönetim kurulu üyesiyim.
Kırklareli bazı şeylerin farkında olsun istiyorum. Burada konuşmak benim için en az aday olmak kadar önemli bir şey. Kırklareli’nde Yayla Projemiz vardı. Oradaki evler için üzülüyordum. Sonra karar verdim en kötü evi satın aldım. Papazın evi. 3 duvar vardı. O evi bugün insanların ve dışardan gelen turistlerin gezdiği ve gelecek kuşaklara aktaracağımız bir kültür envanteri haline getirdim. Küçük Mustafa köftecisini yıkıp apartman yapacaktım. Ama kuruluş tarihi 1939 görünce yıkamadım. Şehrin ruhu var orada. Orada geçmişin hayaletleri bugünü hayaletleri var. Benim burada olmamın sebebi hayallerim. Ben 5-10-50 yıl sonraki Kırklareli’nin hayalleri ile buraya geldim. İlk yaptığımda şehircilik konusundaki uzmanlar Kırklareli’ne gelip buranın röntgenini çekecekler. 10 sene sonraki Kırklareli ihtiyaçlarına göre programı yapılacak. Yine ben Dereköy kapısından geçen turistleri burada daha fazla tutabilmenin yolunu arayacağım. Altyapı ile tabii ki uğraşacağım ama Kırklareli’nin turizm kenti yapabilmek gerekiyor. Bir sanayimiz oluşuyor. Bir de üniversitemiz var. Yüksek katma değerli ürün nasıl yapabiliriz. Burada yaşayan insanlar yüksek gelir elde ederler ise mutlu insanlar kenti Kırklareli olacak.”
Soykan; “Kim aday olursa sonuna kadar onun peşinde
olacağım”
Ben 1989 yılında belediye meclis üyesiydim. 1991’de il başkanı seçildim. 1993 yılında CHP’nin kurucu il başkanı olarak atandım. Kurucu il başkanlığını tamamlandıktan sonra CHP kongresinde tekrar il başkanı seçildim. 1995 yılında yeniden il başkanı seçildim. 1999’da vekil adayı oldum. 2’nci sıradaydım. 2002’de yine aday oldum. Ön seçimde yaşadığım bir ihanet sonucu 3’ncü sırada kaldım.
2009’da o günün il yönetiminin daveti ile geldim. Kırklareli’nin CHP’li ilk il genel meclisi başkanı oldum. Görev sürem boyunca partimi utandıracak bir yanlışın içinde hiçbir zaman olmadım. Son 2 il kongresinde aday oldum. Arkadaşlar adaylık gayrimeşru bir şey değil. Aday olursanız seçilebilirsiniz. Ben hem partime bir alternatif sunmak hem de kazanmak için mücadele eden bir emekçi gibi görüyorum kendimi. Bugün aday olmak için bazı teşvikler ve davetler aldım. Adaylık meşru ve ehil kişilerin yapabileceği bir olaydır. Tuna Soykan kim aday olursa sonuna kadar onun peşinde olacaktır. Başkanlığı kazanabilirsem benim vizyonum Kırklareli’nde yaşayan insanların refah düzeyini yükseltmek üzerine projeler geliştirmek olacaktır. Bunu yaparken esnafın iş yükseltip çeşitlendirmek istiyorum. Bunlara odaklanacağım. Ana fikrimiz de şu olacak; Faydalanamadığımız daha büyük bir potansiyelimiz var. Dünyanın en büyük 15. Şehri olan İstanbul’un yanı başındayız. Kırklareli bundan bugüne kadar faydalanamadı. Biz İstanbul’un hengamesinden yorulmuş insanlara, huzur cazibesi yaratabiliriz. Kırklareli’nin yöresel ürünleri var. En önemlisi; halkının gelişmiş bir dünya görüşü var. Başka kentlerden insanları buraya davet etmeliyiz.”