CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, 06 Ocak 2016 Çarşamba günü Kırklareli'ndeki partililerle bir araya geldi.
Dün, akşam saatlerinde, CHP Kırklareli İl Başkanlığı'nı hınca hınç dolduran partililerle buluşan Balbay,basın mensuplarına yaptığı kısa açıklamanın ardından, partililerle baş başa sohbet etti
06 Ocak 2016 Çarşamba günü, CHP İzmir Milletvekili ve aynı zamanda CHP Genel Başkan Adayı Mustafa Balbay, Kırklareli'nde CHP'lilerle buluştu.
Dün akşam 19.00'da CHP Kırklareli İl Başkanlığı'na gelen Balbay'a, CHP Kırklareli İl Başkanı Ünal Başkur ve Kırklareli Belediye Başkanı eşlik etti. Partililerin hınca hınç doldurduğu salonda, açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Ünal Başkur ve Balbay'a geldiği için teşekkürlerini ileten Kırklareli Belediye Başkanı'nın ardından kürsüye çıkan CHP'li Vekil Mustafa Balbay, basın mensuplarına kısa bir beyanatta bulundu.
Saat 18.00'de gelmesi beklenen fakat sabahın erken saatlerinden itibaren Ankara-Silivri-Edirne-Kırklareli güzergâhında gerçekleşen yolculuğu esnasında, olumsuz hava koşulları ve trafik sebebiyle 19.00'da Kırklareli'ne varan CHP'li Vekil Mustafa Balbay, gecikmeden ötürü af diledikten sonra konuşmasına şöyle devam etti: "Şimdi Silivri'yi çok kısa sizler ile paylaşmam gerekirse, çok etkilendim, çok öfkeli çıktım oradan sevgili meslektaşlarım. Çünkü ben oradan, hapisten çıkarken, bu hapiste yazılmış son kitap olsun demiştim ama olmadı. Ne yazık ki bu ülkede gerçekleri yazanlar bu ülkenin gerçeklerini toplum ile paylaşanlar tıpkı Sabahattin Ali'ler gibi tarihte, yakın geçmişte Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı gibi bugün de öldüremediklerinin ruhunu yok etmek istiyorlar. Bunun özeti bu ama şu anda geldiğimiz nokta itibari ile Türkiye'de okuma yazma oranının en yüksek olduğu yer Silivri ise doluluk oranının en yoğun olduğu yer Silivri ise, o ülkede demokrasiden söz edilemez. O yüzden o döneme bakarken o gerçeklerin ışığında 1 Kasım'dan sonra Türkiye yeniden biçimlendirilmeye çalışılırken, bizim de Cumhuriyet Halk Partisi olarak çok daha net, çok daha bu topluma güven veren yerde durmamız gerekiyor. Bütün yaşamım mücadele ile geçti. Ben burada şöyle bir karşılaştırma yapmak istiyorum. Yıllarca bir gazetenin 1. sayfasında sürekli iktidara karşı yazı yazmak milletvekilliğinden çok daha riskliydi. Ben uğur Mumcu'yu, Ahmet Taner Kışlalı'yı ellerim ile toprağa verdim. Devamında bizler de böyle bir saldırı ile karşı karşıya kalabiliriz. Günlük yazılarımı sürdürürken terörist ilan edilerek içeri konuldum. Ama şimdi aynı şeyin devam ettiğini görüyoruz. Şu anda hapishanelerde 32 gazetecinin olduğu bir ülkede, iktidar çıkıp "Ben 12 Eylül yasalarını temizliyorum" derse, ben "Sahte bir gündem peşindesin" derim. Burada, Genel Başkanımız'a parti demokrasinin en iyi şekilde işlemesini istediğim bu süreç içerisinde, çağrım odur ki, sakın yapmayın. Zaten önümüzdeki kurultay sürecinde CHP'nin kadroları, nasıl bir gelecek öngördüğünü orada dile getirecektir. Türkiye'nin geleceğinde nasıl Cumhuriyet'in 1. yüzyılına biz damgayı vurduysak, 2. yüzyılında da biz vuracağız arkadaşlar. Bu ülkede demokrasinin yerleşmesi ve gelişmesi için atılan her adımda CHP vardır. Parlamentonun kurulması, çok partili yaşama geçilmesi, parlamentonun, yelpazenin gelişmesini, bunların hepsini CHP sağlamıştır. Şimdi Cumhuriyet'in 2. yüzyılına giriyoruz; 2. yüzyılında biz biçimlendireceğiz. Ben bu hedefi, bu amacı, bu heyecanı örgütümüz ile paylaşmak ve kurultayın devamında da önümüzdeki 2019 seçimlerinde çok güçlü bir şekilde boy göstermek üzere 18 Ocak'tan itibaren koşmaya adayım. O nedenle Anadolu'nun her bir yerini karış karış geziyorum. 81 ilin tamamına da gitmem imkânsız, o yüzden kendimi en iyi şekilde ifade edeceğim yerlerde olmak istedim ve bugün buradayım."
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, basın mensuplarına yaptığı kısa brifingin ardından, partililerle baş başa sohbet etti.
Chp.de sürekli böylesi vitrin yüzleri vardır. Partilileri cuşa getirmek ya da gazını almaktan öte ne yapmışlardır merak ediyorum. Bir gün Muharrem İnce olur. "Hurraaaaa !" herkes Muharremci oluverir. Ertesi gün Balbay'cı. Feyzioğlu'nu unutmamak lazım. Kendilerine de muhalif olan Emine Ülker hanımı da bir süre böyle vitrin olarak öne sürmemişler miydi ? Bir diğer gün bir başka kişi sivri bir çıkış yapınca onun peşinden bir rüzgar arayışı... Ne yapsalar boş. Kendileri çalıp kendileri oynamaktan sloganist bir parti olmaktan öte bir ilerlemeleri malesef olmuyor. Bakalım iyi bir hatip olan iyi yetişmiş bir kişi olan Ünal Başkur Kırklareli chp.deki ayakoyunlarına ne kadar dayanacak ?