CHP'LİLER EKRANLARDA SAÇMALAMAYA BAŞLADI

Genellemek değil maksadım.
Şu kısa süre içinde daha aklıbaşında yorumlar getirip halka sunmak varken…
Örneğin, HDP'li bir yetkili insan çıkıyor ekrana ve diyor ki: "Çilekeş halkımızın, fedakâr ve cefakâr insanlarımızın bizlerden beklentilerine gereken yanıtı veremedik. Oylarımızı düşürdük, milletvekili sayımızı düşürdük. Hata bizimdir, günah bizimdir. Biz iyi ve yeterli çalışmadık ki bu yenilgiyi aldık. Bu durumda kalkıp hırsızı suçlayacak halimiz yoktur. Oy çaldılar, hukuksuzluk yaptılar… Hırsız, para da çalar, oy da çalar. Hırsızın işi çalmaktır. Hırsıza, -neden çaldın?- diyemezsin. Yok efendim, iktidar partisi kuralsızlıklar yapmış, haksız kazanç sağlamış. Sağlatmasaydık efendim. Bilmiyor muyduk bir yığın haksızlık yapılacağını? Önlem alsaydık. Demek ki buradaki tüm hata bizimdir. Biz oyunu kuralına uygun oynamadık. Biz gereken önlemleri almadık, gerekeni yapmadık…"
Bu türden konuşuyor HDP'li yetkili. Şapka çıkarılır.
CHP'liler, bu kadar dayaktan, bu kadar acı dersten sonra, TV ekranlarına, hele de HALK TV ekranına çıkıp ucuz siyaset yapıyorlar.
Yapmamalılar.
Onlar da artık gerçeği anlamalılar.
"Cumhuriyet'i kuran parti!"
Ne yapalım!
Gece gündüz gelip karısının üzerinde tepinerek on-on beş çocuk yaptıran adam da var. Çocuklar her biri bir yerlerde kalmışsa aç sersefil, işsiz güçsüz…
Kimi soytarı olmuşsa, kimi kumarbaz, kimi hırsız…
"Bu çocukları ben yaptırdım, ben yaptım!" diye övünebilir mi o baba müsfettesi?
Bir kere… Cumhuriyet'i kuran zihniyet daha farklı bişeydi. Bugünkülerin, senin benim anlayamayacağımız, algılayamayacağımız zihniyetti. Bugün iki paralık irticacılarla, Arap özentili ikibuçuk yobaz dalavereciyle, kapitalizmi Arap Şeriatına bulamış birkaç uyanıkla baş edemeyen zavallılar…
Kalkıp ikide bir, dillerine pelesenk ettikleri ezberi papağan gibi yineleyip durmasalar iyi olacak.
Türkiye Cumhuriyeti'ni Atatürk'ün "Halk Fırkası" kurdu. Baykal'ın veya Kılıçdaroğlu'nun, eski Diyarbakır Baro Başkanı Sezgin'in veya Rizeli Mehmet'in 2015 sürümü CHP'si kurmadı. Bu sözü böyle uluorta yineleyip durarak Atatürk'e ve silah arkadaşlarına, onunla birlikte tarihsel bir yolun örgüsünü donatan mübarek, kutsal, ayrıcalıklı, fedakâr, cefakâr; gerekirse kar üstünde, sırtındaki bir tek paltoya sarınıp yatmış; açlığını, hastalığını emeğine katmış o yüce insanların emekleriyle, çabalarıyla donanmış "Halk Fırkası"nı olur olmaz kendilerinin beceriksiz, mıymıntı, basiretsiz partileriyle kıyaslayıp, karıştırıp durmasınlar.
Hazırı kullanamayan, koruyamayan bu basiretsiz insanlar, kaldı ki böylesi bir Cumhuriyet'i yoktan var edebilsinler… Nerdeeee!
Kuru gürültü. Boş gubarma.
Barış Yarkadaş gibi, Şaban Sevinç gibi insanlar, kendi kanallarında basit söylemlerde bulunup duruyorlar.
Saha boş ya! Atıp tutuyorlar.
Sokaktaki her hangi bir insanın söyleyebileceği güncel söylemlerdir bunlar.
Bazen ondan da düşük kalite ayarında söz ediliyor.
Bir bakıyoruz, Barış Yarkadaş diyor ki: "Seçim kaybetmek dünyanın sonu değildir!!!"
Şaban Sevinç te destekliyor.
Hangi "seçim kaybetmek" bu?
2002 yılından beri 13 yıldır seçim kaybetmek.
2002'den bu yana 5'inci "genel seçim".
1994'ten bu yana 5'inci "yerel seçim".
Arada yaşanan Cumhurbaşkanlığı gibi fason seçimler de cabası. Bırakalım son yılları…
Ecevit'in 1970'li yıllardaki başarısının, hiç değilse birinci parti oluşunun dışında bir seçim mi alabildi günümüz CHP'si? CHP'yi yönetenler son 65 yılda partiye tek başına iktidarı kazandırabildi mi?
Mazeret arayıp durmayalım. Kendileri söylüyor: "Köylere gitmiyoruz. Bize bir tek oy çıkmayan köyler var. Ne zaman ki o köye üç beş kere gidiyoruz, o köyden iki oy, beş oy çıkıyor!"
Günaydıııın!!! Şaban Sevinç diyor ki: "Biz seçim çalışması diye, partinin ilçe merkezine gidip bir şeyler konuşmayı, sonra da dışarı çıkıp ilçe merkezinin yanındaki üç beş dükkâna, üç beş işyerine gidip tokalaşmayı sanıyoruz. Kenar mahallelere gitmiyoruz!"
Eh yani!
Bu ne dangalaklıktır, bu ne vurdum-duymazlıktır, bu ne aymazlıktır!
Sanki bu kadar yıl içinde arkadaşlar bir tek seçim alabilmişler gibi…
Sanki her seçimi alıyorlardı da bu son seçimi yitirmişler gibi...
Ahkâm kesmenin de bir biçimi, bir yakışığı olur canım!
İnsaf diye bir şey var!

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol