CAMBAZA BAK...

Milletin kafasini karistirip dikkatini baska yöne çekmek, gerçekleri perdelemek yöntemiyle, bir seyler elde etmeye çalismak, büyük bir gafletten baska bir sey degildir.
Türkiye'mizin çok daha büyük sorunlari varken, dini, siyasi arenaya tasimanin, Laikligi tartismaya açmanin, türban, basörtüsü müdür yoksa siyasi bir simgemidir tartismasi yaratmanin, alt kimlik, üst kimlik tartismalariyla bu ülke insanini siniflara ve halklara ayirip ülkenin bütünlügünü bozacak hareketlerde ve konusmalarda bulunmanin, bu vatan topraginda yasayan milletimize faydasi yoktur, zarari vardir. Bunlar suni gündem yaratmak, esas gündemde tartisilmasi gereken konulardan milleti uzak tutmak için birileri tarafindan ortaya konulan senaryolardir.
Türkiye'nin rejimi bellidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yönetim sekli, Lâik, demokrat ve Cumhuriyettir. Nüfusunun neredeyse yüzde doksan dokuzu kendisini Müslüman olarak kabul ettigi bir ülkede ve herkesçe de bunun böyle oldugu çok iyi bildigi halde, örtünenler çok Müslüman, örtünmeyenler daha az Müslüman söylevlerinde bulunmak, kime ne fayda getirecek. Kendisinin yaptigi ibadetin Tanri katinda en iyisi oldugunu bilen varsa bunu ispat etsin. Kimin ibadetinin, Tanri katinda daha makbul olacagini kimse bilemez. Onu ancak Yaradan bilir. Gün geldiginde de herkes hesabini ona verir.
Her dinin kurallari vardir. Olmalidir da. Ama o kurallar, dini vecibelerin yapilacagi yerlerde, uygulanmasi gerekiyorsa uygulanir. Gayrisi sadece bir göstermece den ibarettir. Biliyoruz ki, Tanri her seyi yapabilecek güce sahiptir. Kendisine ters düsen bir sey olsa cezalandirmaz mi? Onun kimseye ihtiyaci yoktur. Hele ki aracilik yapmaya çalisanlara ...
Türkiye devleti rejim olarak Cumhuriyetle yönetilen Lâik bir ülkedir. Seriat yasalariyla yönetilen Teokratik bir devlet degildir. Bundan rahatsizlik duyanlar varsa bu millete, açik açik söylesinler de Millet gerçek yüzlerini görsün, ona göre davransin.
Evet, tartismaya açilmasi gereken seyler var.
Meselâ asagida ki sorunlar gibi
Türkiye'de açlik sinirinin altinda yasayan insanlar var. Milyonlarca issiz var ve bunlara her gün de yenileri eklenmek de. Siftah yapmadan kepenk kapatan esnaf, iflas eden is yerleri, atölyeler, fabrikalar var. Yüce Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Köylü Milletin Efendisidir" diye yücelttigi köylü, simdi yanina bir misafiri oturdugunda, ona bir çayi ismarlayamayacak duruma düsmüs vaziyette. Eger tartisilacaksa bunlari tartisalim. Kisi basina milli gelir Bes bin Amerikan Dolari ise bu kadar issiz neden? Bunu tartisalim. Ihracat patlamis, ama milletin cebine giren yok, bunlari tartisalim. Bir tarim ülkesi oldugumuz halde, tohumlugumuzu Israil ve Hollanda'dan neden aldigimizi bunu üretmekte bile neden yetersiz kaldigimizi tartisalim. Üretici toplumdan tüketici topluma nasil dönüstürüldügümüzü, yerli mali kullanmanin sanki vatan hainligi sayildigi bir ülkede bu insanlarimiza, yerli mali haftasini nasil ve neden unutturdugumuzu tartisalim. Madenlerimizi isletecek, petrolümüzü çikartacak araç gereci neden yapamadigimizi ve onlari çikarip ta, bu milletin refahina sunamadigimizi, neden yabanci sirketlere arama ve isletmelerine müsaade ettigimizi tartisalim. Bankalarimizi yabanci devletlerin sermayesine neden sundugumuzu, özellestirme adi altinda, kili yetmedik yetimlerin hakkinin bulundugu devlet mallarini neden elden çikarmaya çalistigimizi, neden kendimizin isletmeye yetersiz kaldigimizi tartisalim. Bu milletin parasini çalip yurt disina kaçan, müttefikimiz ve stratejik ortak ülke diye tanimladigimiz ülkede bulunan, o insanlari getirip de neden yargilayamadigimizi tartisalim. Millete seçim meydanlarinda söz verdikleri halde, milletvekillerimizin dokunulmazliginin halâ neden kaldirilmadigini tartisalim. Isçinin, emeklinin içler acisi durumunu tartisalim. Velhasil, disa bagimliligimizi tartisalim. Bunlara nasil çare bulacagimizi tartisalim. Gerçekleri tartisalim. Bunu yaparken de, hiçbir seyi milletten gizlemeden, gerçekleri anlatarak yapalim. Kavga ederek degil, birlik ve beraberlik içinde olalim.
Cambaza baktirarak milletimizi uyutmayalim, onlarin kafalarini karistirmayalim.
Analarimizin, bacilarimizin, basörtüsü ile ugrasmayalim, dini siyasete alet etmeyelim. Onu siyasi arenada bir silah bir bayrak yapmaktan vazgeçelim. Tartisilacak o kadar çok önemli meseleler var ki...
Geç kalinmis bir sey yok. Bu topraklar üzerinde yasayan insanlar, daha kötü sartlar altinda bile mucizeler yaratmistir. Yeni bir mucizeyi yaratabileceginden de hiç kimsenin süphesi olmasin. Yeter ki, bu ülkenin insani pesinden gidebilecegi bir lideri bulup ona inansin.
Saygilarimla

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol