Buğday Hasadı İçin Geri Sayım Başladı

Uzunköprü merkez ve köylerinde buğday hasadı için geri sayım başladı. Ekim ve gübreleme dönemini binbir zahmet ile geçiren, mazot, gübre ve zehir derdine düşüp yüzü bir türlü gülmeyen Uzunköprü Çiftçisi, gözlerinin nuru olan mahsülleri kazasız belasız toplamak istiyor. Açıklanan taban fiyatları olumlu bulan da var az bulan da. Diğer yandan anız yakılmaması için ilgili kurumlardan çağrı geldi. 

Önümüzdeki hafta itibariyle tüm ekili alanlarda biçerdöverler dört koldan tarlalara girmek için hazırlıklarını tamamladılar. Çiftçiler, bereketli yağışların ardından bekledikleri verimi alacaklarını umuyorlar. Hava sıcaklıklarının dengesi, ekim ve gübreleme dönemlerinde yağan kararında yağmur, buğdayı bir yorgan gibi örten kar yağışı ve sonucunda bereketli bir hasat ile birlikte 2017 sezonunda Uzunköprü çiftçisi deyim yerindeyse altın çağını yaşadı. Kg ve kalite bakımından oldukça verimli bir mahsul elde etti. Fakat geçtiğimiz sezon hava olaylarının dengesizliğinin etkisiyle istediği rekolteyi yakalamayan çiftçiler 2017 sezonunda olduğu gibi bu hasat döneminde de yüksek verim elde etmenin sevincini yaşıyor.

2017 YILI REKOLTESİ YAKALANIR MI?

Sürecin mahsul açısından oldukça sağlıklı geçtiğini ifade eden çiftçiler, bu dönemlerden itibaren hava sıcaklıklarının da dengeli gittiğini belirterek hasat rakamlarının kendileri için sevindirici olduğunu belirttiler. Zira sıcaklıklarının yüksek olması aldatıcı bir etki yaratarak erken gelişim etkisi yarattığı buğdaylar, ileriki safhalarda zamansız gelişimin bir sonucu olarak hasat dönemine kadar birçok hastalığa yakalanma riski taşıyordu. Fakat kötü senaryo gerçekleşmedi ve hasada az bir süre kala ortaya çıkan ‘süne böceği’ tehlikesi de gerçekleştirilen etkin mücadele ile bertaraf edildi.

ANIZ YAKANIN CEBİ DE YANACAK!

Anız: Tarımsal üretim sonucunda biçilmiş olan tahılların toprakta kalan kök ve saplarına anız adı verilmektedir. Yurdumuzda hububat hasadından sonra verimin yüksek olduğu ve saman sıkıntısı olmayan yıllarda, hububat alanlarının yaklaşık %30'unun anızı yakılmaktadır. Anızların yakılarak yok edilmesinin pek çok olumsuz etkileri de bulunmaktadır. a)Çevreye olan etkileri: Hava kirliliğine sebep olması ve karayolunda görüşün azalmasıyla trafik kazalarına sebep olmasının yanı sıra; anız yangınları komşu tarlalardaki ürünlere ve meyve bahçelerine, telefon direklerine, yerleşim yerlerine, ormanlara ve pek çok yaban hayvanına zarar vermekte ve büyük ölçüde ekonomik kayıplara neden olmaktadır. b)Toprak özelliğine olan etkisi: Anız yangınıyla yüzey toprağının organik maddesi yok edilmiş olur. Toprak için çok önemli olan organik maddenin; yağış sularının emilmesini ve tutulmasını sağlamak gibi önemli fonksiyonları vardır. Anızın yakılması sırasında toprağın 1-3 cm. lik üst katmanının ısısı 50-750 dereceye kadar çıkmakta, bu sebeple mikroorganizmaların %70 yok olmaktadır. Hâlbuki topraktaki mikroorganizmaların faaliyeti sonucu organik madde parçalanır, ayrışır ve humus haline dönüşür. Yapılan araştırmalar sonucunda anız yakmanın toprağın fiziksel, kimyasal Ve biyolojik özelliklerini bozduğu, verimliliği düşürdüğü ve biyolojik dengeyi olumsuz yönde etkilediği anlaşılmıştır. Bu nedenle modern tarımda anız yakmaya yer yoktur. İlimizde Hububat hasadı biçerdöverle yapılmakta olup, hasat sırasında biçerdöverin hızlı çalışması ve iyi bir tarla tesviyesinin olmaması sebebiyle saplar yüksekten kesilerek toprak yüzeyinde fazla miktarda bitki sapı kalmakla ve artıklar iyi bir tohum yatağı hazırlanmasına imkân vermemektedir. Çiftçilerimiz iyi bir tohum yatağı hazırlamak, kolay ekim yapmak, yabancı otları temizlemek, hastalık ve zararlıları yok etmek, ikinci ürün için zamandan kazanmak ve toprak işlemesiz tarımda ekim sorununu azaltmak amacıyla anız yakmaktadır. Ancak bilinmelidir ki anız yakmak suretiyle toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik dengesi bozulmaktadır. Anız yakılmasıyla birlikte topraktaki organik madde oranının azalır. su geçirgenliğinin arttığı, su ve rüzgâr erozyonunun hızlandığı, bunun sonucunda da çok önemli kayıplar meydana geldiği bilimsel olarak tespit edilmiştir; Anız yakılması çevredeki ağaç, çalı, toprak üstü canlılarla henüz hasadı yapılmamış diğer tarlalardaki ürünlere, meyve bahçelerine ve anız artıklarıyla beslenen yaban hayvanlarının yok olmasına neden olmaktadır. Orman bölgesine yakın alanlarda anız yakılması orman yangınlarına neden olmakta, ayrıca tüm bunların yanında anız yangınları sırasında hava kirliliği ve yükselen dumanların karayolunda görüşü azaltması sonucu istenmeyen olaylar meydana gelmektedir. Anız yakılmasının engellenmesi ile tarım topraklarında faydalı mikroorganizmaların ölmesinin engellenmesi, toprak erozyonu ve verim kaybı gibi olumsuzlukların ortadan kaldırılması, çevredeki ağaç, çalı ve toprak üstü canlılarla, henüz hasat edilmemiş tarladaki ürünlere zarar verilmemesi, havanın kirlenmemesi, anız artıkları ile beslenen yaban hayvanlarının ölmelerine ve doğal dengenin bozulmasına engel olunması ve arazi üzerinde bulunan enerji iletim ve haberleşme hatlarının zarar görmelerinin önlenmesi amaçlanmaktadır.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol