“Bu endişenin giderilmesi gerekiyor”a yanıt gecikmedi

Kırklareli İl Genele Meclisi Tarım ve Hayvancılık Komisyonu, özelleştirme kararı verilen Alpullu Şeker Fabrikası hakkında bir rapor hazırladı. Raporda bölge halkının fabrikanın kapanacağı, üretimin düşeceği sonunda hurda fiyatına satılacak fabrikaların yerlerine otel, konut, avm yapılmasından endişe edildiği, bu endişenin acilen giderilmesi gerektiği belirtildi.
Endişeye ise Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba’dan yanıt gecikmedi. “Özelleştirilecek fabrikalara, üretime devam edilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Fabrikayı alacak yatırımcı, şartname gereği kota dâhilinde üretim yapmak mecburiyetindedir.”

Kırklareli İl Genel Meclisi’nin Tarım ve Hayvancılık Komisyonu, Şeker Kurumu’nun kapatılması sebebiyetiyle bundan sonraki süreçte pancar kotaları ile nişasta bazlı şeker üretiminin nasıl şekilleneceği konusunu araştırdı. Alpullu Şeker Fabrikası yetkilileri, çalışanları, üretici örgütleri ve üreticilerle sahada yapılan çalışmalar neticesinde hazırlanan Tarım ve Hayvancılık Komisyonu raporunda bölge halkının fabrikanın kapanacağı şeklindeki endişeleri dile getirildi.
Komisyon Başkanı Şahin Aslan’ın paylaştığı raporda Şeker Kurumu’nun 24 Aralık 2017 tarih itibariyle hazırlanan 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile başka işleme gerek kalmaksızın kapatıldığı, Kurumun görev ve sorumluluklarının Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na aktarıldığı anımsatıldı.
Özelleştirme Yüksek Kurulunun (Ö.Y.K) 21.11.2016 tarihli ve 2016/67 Sayılı kararı ile Türk Şeker'in Özelleştirme işlemlerinin 31.12.2018 tarihine
kadar tamamlanmasına karar verildiği belirtilen raporda en son verilen bu karar doğrultusunda Türk Şeker'e ait, içinde Alpullu Şeker Fabrikası’nın da bulunduğu 25 fabrikanın 14'ünün özelleştirme ile ilgili ihale detaylarının 20 Şubat 2018 tarihinde yayınlandığı, Alpullu Şeker Fabrikası için son teklif verme tarihinin ise 18 Nisan 2018 olarak açıklandığı kaydedildi.
Fabrika ile ilgili özelleştirme kararının çıkmasının ardından tüm bakım ve onarımların askıya alındığını ifade eden Komisyon Başkanı Şahin Aslan; “Fabrika çalışanlarıyla yaptığımız görüşme-
lerde Alpullu Şeker Fabrikası’nın pancar işleme kapasitesinin pancar üretimiyle birlikte 200.000 ton olarak hedeflendiği pancardan elde edilen küspenin de paketleme yöntemiyle üreticilere ve hayvancılık yapan işletmelere verileceği planlandığı ancak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın bu özelleştirme kararından sonra fabrikaların bakım, onarım ve yedek parça imalatlarını yapan her türlü ihtiyaçlarını karşılayan Eskişehir, Ankara, Afyon, Erzincan, Turhal'da bulunan makine atölyelerinin fabrikaların satış kararı verildiğinden dolayı Alpullu Şeker Fabrikası’nın da 2018 yılı bakım, tamir, imalat, revize gibi işlerinin belirsizliğini koruduğunu ifade etmişlerdir” dedi.
Aslan rapora ilişkin şu bilgileri aktardı;
“İlimizin hatta Trakya'nın önemli bir değeri olan ve çok geniş iş, üretim sahası sağlayan, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifleriyle kurularak 1926'da üretime başlayan, uygulanan yanlış tarım politikalarına bağlı olarak 2013'teTrakya'da çiftçilerin pancar yerine başka ürünlere yönelmesi nedeniyle üretimine ara vermek zorunda kalan Alpullu Şeker Fabrikası 104 köyden bin 200 çiftçinin 19 bin dekarlık alanda 126 bin ton pancar üretimi gerçekleştirerek fabrikanın 4 yıl aradan sonra 15 Eylül 2017 Cuma günü dumanı tütmüştür. Trakya çiftçisine kapılarını yeniden açması pancar üreticilerimiz tarafından memnuniyetle karşılanmıştı. Alpullu Şeker Fabrikası bir fabrikadan ziyade, ilk şeker üreten Türkiye Cumhuriyeti'nin yaşayan en büyük tarihidir.(Ergene köşkünden, Türkiye'nin ilk golf sahasına, halka
açık yüzme havuzu, 3 bin kişilik stat sinema ve tiyatro salonuyla Trakya'nın kültürel gelişimine katmış olduğu değer tartışılmaz. Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, İstanbul ve Çanakkale çiftçisinin ürettiği yaklaşık 126 bin ton şeker pancarından 11 bin ton şeker, 32 bin ton pusa ile yaklaşık 6 bin ton da melas üretilmiş, bölgeye yıllık ortalama 100 milyon liralık katma değer sağladığı gibi, bu oranın oluşturulacak olumlu politikalarla geçmiş yıllarda olduğu gibi 4-5 kat oranında katma değer sağlaması içten bile değildir. Alpullu Şeker Fabrikası Trakya'mıza çok büyük bir değer katıyor. Bu fabrikanın bacasının tütmesi demek 100-500 milyonluk bir katma değerin Trakya'ya girmesi demek. Bu sadece çalışanlar için değil hayvan besicisinden nakliyecisine hatta köy esnafına kadar herkese gelir sağlıyor. Fabrikamız kapandığı takdirde değer elimizden gidecek. Aynı zamanda göç vermeye başlayacağız. Elimizde ki değere sahip çıkmamız gerekir.
Bölgemizdeki pancar üretici-
lerinin, Halkımızın en büyük endişelerinden biri de geçmiş yıllarda özelleştirmeyle kapatılan Tarım kuruluşları Türkiye Süt Endüstri Kurumu, Et ve Balık Kurumu, Yem sanayi gibi hayvancılığı ayakta tutan kurumlar özelleştirildikten sonra hayvancılıkta nasıl dışa bağımlı hale geldiğimiz ortada iken milyarlarca liralık teşfik paketlerine, hibe ve desteklere rağmen hayvancılıkta dışa bağımlılıktan kurtulamadığımızın, bununda temelinde özelleştirme olduğu, özelleştirilen süt fabrikaları, yem fabrikaları. Et ve Balık Kurumu kombinalarının yerlerine nasıl ki alışveriş merkezleri yapıldıysa Şeker fabrikalarınında aynı akibete uğrayacağı, kapanacağı, üretimin düşeceği sonunda hurda fiyatına satılacak fabrikaların yerlerine otel, konut, avm yapılmasından endişe ediliyor. Bu endişenin acilen giderilmesi gerekiyor.
Şekerin hammaddesi olan pancar üretim havzalarının aynı zamanda küçükbaş, büyükbaş hayvancılığının gelişmesine, bölgemizin iklim coğrafi yapısının uygun olduğu, İstanbul gibi metropol kente yakın olması ülke hayvancılığına katkı sağlayacağı gibi bu günlerde hayvancılığımızı ithalata bağımlı olarak sürdürmemize son verecektir.
Tüm bunların yanında pancar şekeri sağlık açısından da hayati önem taşıyor. Bilim insanlarının ifadelerine göre Doğal pancar şekeri kadar önemli sağlıklı bir şey yoktur. Şeker pancarı yok olduğunda yerine sağlıksız nişasta bazlı şekerler piyasaya sürülmeye başlanacak, pancar şekerinin üretiminin azalmasıyla Nişasta bazlı şeker tüketimi artacak. Buda bebek mamalarından tutun yediğimiz içtiğimiz her şeyde kullanılacak. Yeni doğacak nesiller için kanser, obezite, kısırlık, şeker, tansiyon, kalp gibi
hastalıklarının artmasına sebebiyet vereceğinden korkuluyor.
Özetle; Bundan sonraki süreçte asıl mesele Şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle fabrika çalışanları, yöre halkı, esnaf, hayvancılık sektörü, alkol, maya üreticileri, yani kim kazanacak? Kim kaybedecek?
Bu iş sadece pancar üreticisinin, şeker tüketicisinin değil 80 milyon tüketiciyi de yakından ilgilendiren bir konu olduğundan gelecek nesillerimizin nişasta bazlı şekere muhtaç mı edeceğiz? yoksa sağlıklı beslenmede herkes tarafından kabul edilen pancar şekerinin üretimine devam kararımı vereceğiz. Bundan sonraki dönemde ülkemizin şeker ihtiyacının karşılanmasında pancar mı ön planda olacak? yoksa mısır şurubu mu? Türkiye şeker ihraç eden ülke olmaktan çıkıp şeker ithal eden ülkemi olacak?
Sonuç olarak pancar ekim sezonunun içinde olduğumuz Mart ayı itibariyle pancar ekim taahhütlerinin alınacağı ekimlerin yapılacağı bu günlerde yetkililerin biran önce böylesine önemli bir konuya açıklık getirmeleri pancar üreticilerini tarım ve gıda sektörünü, şeker tüketicilerini, İlimizi Ülkemizi yakından ilgilendiren Alpullu Şeker fabrikamızın özelleştirme kapsamından çıkarılması yada özelleştirmeden sonra 5 yıl gibi üretim şartı yerine pancar şekerinin sürekliliğini sağlayacak yeni düzenlemeler getirerek üreticinin de içinde olduğu kooperatifler aracılığıyla yürütülmesinin uygun olacağı, pancar şekerinin şartlar ne olursa olsun gelecekte sağlıklı nesillere aktarma sorumluluğumuzu bilerek bir kere değil bin kere düşünmemiz gerekir.”
Bakan Fakıbaba’dan “fabrikalar kapanmayacak” mesajı
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eşref Fakıbaba şeker fabrikalarının özelleştirildikten sonra kapatılacağı iddiaları ile ilgili bir açıklama yaptı. Fakıbaba, açıklamasında; “Özelleştirme ile şekerpancarı fabrikalarının daha etkin çalıştırılması ve verimliliklerinin artırılması, böylece üretim maliyetlerinin azaltılması hedeflenmektedir. Üretim maliyetlerinin aşağı çekilmesi, yurtiçi pancar şekeri fiyatları ile dünya fiyatları arasındaki farkı azaltacak, halkımızın pancar şekerini daha uygun fiyatlardan tüketmesine imkân sağlayacaktır.
Her şeyden önce şunu özellikle belirtmek isterim; Özelleştirme sürecinde, çalışanlarımızın bütün hakları korunacak ve hiçbir mağduriyet oluşmayacaktır. Çalışanlarımızın yanı sıra çiftçilerimizin de hakları korunacaktır. Türkşeker'e pancar temin eden çiftçilerimiz, mevcut kotaları kapsamında pancar üretmeye devam edeceklerdir. Özelleştirilecek fabrikalara, üretime devam edilmesi zorunluluğu da getirilmiştir. Fabrikayı alacak yatırımcı, şartname gereği kota dâhilinde üretim yapmak mecburiyetindedir.
Ayrıca fabrikaların, arsası için alınacağı iddiası da yanlıştır. Zira şeker üretimi ile doğrudan ilişkisi bulunmayan arsa ve araziler ihale dışında tutulmuştur. Özelleştirmeyle birlikte Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) üretiminin artacağı iddiası da doğru değildir. NBŞ üretiminde, Kanunla sınırları belirlenmiş bir kota vardır. Bu kota miktarının artırılması söz konusu değildir. Şekerle ilgili kota yetkisinin Bakanlar Kurulu'na devredilecek olmasıyla ilgili dile getirilen iddialar da tamamen yanlış ve spekülatiftir. Milletimizin seçtiği ve göreve getirdiği bir Hükümetin bütün bakanlarının sorumlu olacağı bir uygulamadan endişe etmek; hem millete hem milletin oylarıyla seçilmiş hükümete hem de hükümette yer alan bütün bakanlara saygısızlıktır Şeker pancarı ve şeker sektörü, ülkemiz tarımı için büyük önem arz etmektedir” dedi

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol