"Bizim tek derdimiz; hizmet"

Armağan köyünün çalışkan muhtarı Recep Dal gazetemize gerçekleştirdiği ziyarette, şu ana kadar yapılan çalışmaların bilançosunu çıkardı. Aktif muhtar Dal, "boş durmuyoruz" diyerek tek dertlerinin hizmet olduğunu belirtti ve ekledi; "Hesabını veremeyeceğim işi yapmam"

Armağan köy muhtarı Recep Dal Önadım Gazetesi'nin konuğu oldu. Dal'a ihtiyar heyetinden Ahmet Kaş ve Muzaffer Yavuz da eşlik etti. Dal yaptığı açıklamalarda şu ana kadar köye yapılan yatırımların kısa bir özetini çıkarırken, orman köylüsünün hakkı olan makta dağıtımında her köyde olduğu gibi kendilerinde de sıkıntı yaşandığını, fakat köy halkı ile aldıkları ortak kararlarla adil davranmaya çalıştıklarını belirtti. 

Dal; "Her zaman elimi vicdanıma koyarım. Adil olmaya çalışıyorum ve vicdanım da rahat" diyerek yaptığı işlerde şeffaflığa önem verdiğini söyledi.
Recep Dal açıklamalarında şunları kaydetti;
"Köysel Dönüşüm Projesi"
"Bir dönem içerisinde birçok insanın hayal edemeyeceği işleri planladık ve bir bir hayata geçirdik. Bizim bir derdimiz var, o da insan merkezli projeler üretmektir. Beklentimiz de insanların gönlüne girmektir.
Ödül kazanan projelerimiz oldu. Örneğin, en çevreci köy seçildik. Bunlar hep ekip işi oldu. Arkadaşlarımızla oturduk ve planlama yaptık; "Köyümüz için neler yapabiliriz?" diye… "Öncelikli işlerimiz ne olmalı" diyerek doğru olanı tespit ettik. Sadece şekil yaparak hizmet olmaz, onu herkes yapar. Mesela bir altyapı sorununuz vardır, önce onu çözmeniz gereklidir. Biz bu felsefeye inandık. Ve hep birlikte geçen yıl Eylül ayında, ihtiyar heyetimizin ve halkımızın desteği ile 5.500 metre içme suyu projesi ile birlikte 3.700 metre kanalizasyonu kısa sürede tamamladık. Bu bizi çok mutlu etti çünkü altyapı çok önemlidir. Köysel Dönüşüm Projesi dediğimiz bu projede birçok detay da vardı. Yine Trakya Kalkınma Ajansı'na sunduğum projem kabul gördü ve köyümüz için meydan projesini hayata geçirdik. Proje kapsamında, doğal, granit ve küp taş bazlı çalışma uygulandı. Bunun yanında biz muhtarlık olarak park ve bahçe çalışmalarını bitirdik. Umumi tuvaleti bitirdik, köyümüze bir gasilhane kazandırdık. Bunların yanından sokak sağlılaştırmada ciddi sorunlarımız vardı. Bazı hanelerle görüşüp, onların rızasını aldık ve taş duvarları yıkarak, yarım metre veya bir metre içeriye çekerek tekrar taş duvarları yeniledik. Bu dönemde tam 400 metre taş duvar yaptık. Menfezler yaptık. Yine boş durmadık 5.000 metre kare kilit taş döşedik.
Tüm bunların yanı sıra köyümüzde eko-turizmi geliştirmek ve cezp etmek adına, çalışmalar gerçekleştirdik. Barajımız, deremiz, doğamız, yeşilimiz var. Yerel ürünlerimiz var; örneğin kuru fasulyemiz bizim vazgeçilmezimiz. Bunları tanıtmak adına girişimlerimiz oldu.
Yine boş durmadık ve çeşmeler yaptık. Daha önce yapılmış çeşmeleri dekore ettik ve su verdik. Bunun yanı sıra şu ana kadar bizim sadece vatandaştan desteğini istediğimiz tek çalışmamız 20 metrelik bayrak direğimiz oldu. O da zaten ortak değerimiz olduğu için halkımızdan küçük bir meblağ topladık.
Dile kolay şu ana kadar eski parayla 1 trilyon yatırım yapmışız köyümüze. Yine boş durmuyoruz geçtiğimiz hafta 10 bin metre kare kilit taş döşeme işine başladık. Hava müsaade ederse 40 gibi bir sürede tamamlamış olacağız. Bahar aylarından da çiçeklendirme ve peyzaj çalışmalarına geçeceğiz. Bu çalışmalar neticesinde Armağan köylümüzün bu "Köysel Dönüşüm Projesi" tamamlanmış olacak.
İnsanlar alışveriş yaptığında, birlikte hareket ettiğinde ve hizmet ettiğinde birbirlerini tanıyorlar. Tahammül edemeyen insanlar da oluyor elbette. Ama biz buna rağmen boş durmuyoruz. Sosyal ve kültürel projeler geliştiriyoruz, faydalı hizmetler yapmaya çalışıyoruz. İnsanoğlu yaşadığı yerin farkında olmuyor, olamıyor. Ben bu farkındalığı göstermeye çalışıyorum."
"Hesap veremeyeceğim
bir iş asla yapmam"
"Bizim derdimiz hep hizmet. Bu işleri yaparken hep toplanıp, istişare ediyoruz. Yani ben merkez değil, "biz merkez" anlayışı var. Bizi aşan konuları da köy kahvehanelerinde halkla konuşup, sonuca bağlıyoruz. Ben şu ana kadar ciddi sorunlarla karşılaşmadım. Çünkü doğru adımları attığımıza inanıyoruz. Prensiplerimizden bir tanesi şeffaflıktır. Ben gelir-gider tablosunu İl Özel İdaresi'ne vermeden önce köy kahvehanesine asıyorum. Vatandaşımız orada herşeyi görüyor. Hesap veremeyeceğim bir iş asla yapmam."
"Adil olmaya çalışıyorum ve
vicdanım da rahat"
Armağan köy halkının geçim kaynaklarından birisi de ormancılık. Orman konusunda, Orman İşlete Müdürlüğü'nün verdiği bölmeler var. Bu bölmelerden bizler sorumluyuz. Köy halkı hem bu bölmelerin bakımını yapıyor, hem de yakacağını temin ediyor. Yasal mevzuat gereği de 6 ay boyunca köyümüzde ikame eden herkes hak sahibidir. Zaten herkes hakkını alıyor. Tabi sorunlar oluyor. Her orman köyünde olduğu gibi bizde de oluyor. Biz de halkımızla biraraya gelip, istişarelerde bulunup sorunlara çözüm bulmaya çalışıyoruz. Yaptığımız toplantılarda köyümüzdeki her hane sahibi yakacağını alıyor. Ancak köylerimiz artık çok çabuk boşalıyor. Bazı köy sakinlerimiz yaz mevsimini köyümüzde geçirirken, kış mevsimini şehir merkezindeki evinde geçirmeyi tercih ediyor. Dolayısıyla bu durumda olan 25 vatandaşımıza odun vermedik. İlk dilim yakacaklarını verdik, ama ikinci dilimi vermedik. Sebebi de; vatandaşların kış mevsimini köy dışında geçirmeleri. Hal böyle olunca yakacakları da kullanmadıkları için onlara vermemeyi uygun gördük. Çünkü verirsek bu sefer, köyde daimi kalan vatandaşlarımıza haksızlık etmiş oluyoruz. Yine yılın ilk 6 ayında vefat eden vatandaşlarımız hak sahibi olamıyorlar. Ama ikinci 6 ayında vefat eden olursa, onun payını mirasçılarına veriyoruz. Bunun dışında köyde geçici olarak çalışan insanlar var. 3-5 yıldır köyde çalışan insanlarımız var. Bu kişilerin hak sahibi olabilmesi için mevzuat gereği 5 yıl köyde ikamet etmeleri gerekiyor. Bazıları 5 yıldır ikamet etmiyor ama biz bu insanlara da pay veriyoruz. Burada artık vicdan devreye giriyor. Burada art niyet yok. Ama köyümüzde emek sarf ediyor, çobancılık yaparak geçimini sağlıyor. O yüzden hakkında düşen payı veriyoruz. Belki bunu bazıları sıkıntı olarak görebilir ama biz öyle görmüyoruz. Güzel şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ne kadar hizmet yaparsak yapalım eğer ben adil karar veremiyorsam, dürüst olamıyorsam bu yaptıklarımın hiçbir hükmü yoktur. Her zaman elimi vicdanıma koyarım. Adil olmaya çalışıyorum ve vicdanım da rahat. Çekemeyenler, olaya ideolojik bakanlar da var. Kimsenin kalbini kırmadım şimdiye kadar. Çünkü bizim derdimiz hizmet."

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. SALİH BOSTANCI ARMAĞAN 41 24 Aralık 2015 Perşembe 22:32:25

    MERHABA GAZETE TRAKYA BEN KOCAELİNDE YAŞAYAN ARMAĞANLI BİR VATANDAŞIM SİZLERE ŞUNU ÖNEMLE BELİRTMEK İSTERİ Kİ YENİ BİR TAYYİP ERDOĞAN KÖYÜMÜZDEN YEŞERİYOR BU SÖZÜMÜ YABANA ATMAYIN ALLAH ÖMÜR VERİRSE BUNU HEBBERABER GÖRECEĞİZ İNŞAALLAH SELAMLAR