“Bir dokun bin ah işit; Kocahıdır”

Trakya köylerini ziyaret etmeye devam eden Av. Zeki Kılıç’ın son adresi Kocahıdır ve İnece köyü oldu. Kılıç, Kocahıdır ve İnece köyünde halk ile görüşerek incelemelerde bulundu. Trakya köylerinin sorunlarını irdeleyip çözüm için çalışmalarına devam eden Kılıç, incelemeler sonucu elde ettiği verileri de paylaşmayı ihmal etmedi.

Kocahıdır ve İnece köyü ziyaretinin ardından konuşan Av. Kılıç “Kocahıdır, Arizbaba’ya 4 km. Kırklareli-Edirne asfaltına yakın, Edirne sınırında bir güzel köy aslında. Arazileri düzgün, ulaşım kolay, köyün altında sürekli akan bir deresi var. Ancak köylü çok dertli. İnsanlar köyü terk etmiş. Arizbaba ile aynı sorunları var. Köy nüfusu 170 kişiye kadar düşmüş. Köyün altından akan dereye köylerin kanalizasyonlarını bağlamışlar. Bir tarımsal işletmenin atık sularıda bu dereye akıyor. Köylülerin söylediğine göre bu işletme ahır temizliği için kostik kullanıyor. Bu da deredeki tüm canlıları ve canlı organizmaları öldürmüş. Artık dereden sulama yapmak imkansız. Sözüm ona köylerdeki kanalizasyon sorununu çözmek adına Kırklareli’ndeki tüm dereleri fosseptik havuzuna dönüştürdüler.
Girdi fiyatlarındaki artışlar, tarımda para kazanmanın imkansız hale gelmesi ve yanlış yatırımlar yüzünden ve çocuk okutmak maksatları ile gençler köyü terk etmiş. 10.000 dekar arazili 170 nüfuslu köyde 90 traktör var. Tüm paralar traktör şirketlerine aktarılmış ve aktarılmaya devam ediyor. Üstelik bütün köylerde aynı durum var. Köyde toplam 170 büyükbaş var. Kişi başına yalnızca 1 tane düşüyor. 500 adet küçükbaş ve 1000 dönüm merası var. Günlük süt üretimi 700 kg.
Köylü anlatıyor 2017 Şubat ayında ekinler sarardı, kırağı çarpması oldu . Kırklareli İl Tarım Müdürlüğü’ne müracaat ettik gelmediler. Edirne geldi. 2016’da ekinlerde sinek problemi vardı. Geldiler, örnek aldılar tahlil yapıp haber vereceğiz dediler hala bilgi yok. Ziraat odası hiçbir sorunumuzla ilgilenmiyor. Ama İl Tarım Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Şubesi ve Destekleme Şubesi iyi çalışıyor diye de eklediler. Birçok yerdeki İl Tarım Müdürlüğü ve Ziraat odaları ile ilgili şikayetleri dile getirince sanki bu kurumlara karşı hasmane bir tavrım varmış gibi algılanabilir. Aslında durum hiç de öyle değil. Benim üstlendiğim misyon Kırklareli’nin sorunlarını tespit edip çözüm önerileri sunmak. Ben sadece halkın sorunlarını aktarıyorum o kadar. 11 yıl önce Ünlü bir kurumdan 1.5 ay iş yönetimi ve ileri satış teknikleri adı altında İTÜ’de bir kursa gitmiştik. Orada her şikayet bir fırsattır diye anlatmışlardı bize. Çok beğenmiştim bu sözü. Aslında şikayetleri ilettikçe hakkında şikayet edilen kurumlarda kendilerine bir çekidüzen vermek için bir fırsat yakalamış oluyorlar. Fırsatı değerlendirip değerlendirmemek onlara kalmış” şeklinde ifade etti.
“Arazi toplulaştırma toplantısı”
İnece de gerçekleşen arazi toplulaştırma toplantısına katıldığını belirten Kılıç, “Kırklareli İl Tarım Müdürlüğü, Ziraat Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası İl Temsilciliği’nin ortaklaşa düzenlediği , bölgede yürütülen arazi toplulaştırması ile ilgili toplantı vardı. Toplantıda özellikle Prof. Dr.İsmet Arıcı Ve Edirne bölgesinden İl Tarım Şube Müdürü Ömer Yımaz’ın verdiği bilgiler açıklayıcı, kapsamlı ve anlaşılabilir nitelikte idi. Arazi toplulaştırmasının tarım arazilerini daha kullanılabilir, işletme maliyeti yüksek, kolay işlenebilir, daha değerli yapacağı aşikar. Bu konularda hemfikiriz. Ancak üç konuda fevkalade şüphelerim var.
1. Kırklareli İl Tarım Müdürlüğü’nde bu işi yürütecek deneyimli personel ve yapılanma yok . Bu eksiklik, Planlama, denetleme ve onaylama süreçlerinde ciddi sakıncalar doğuracaktır.
2. Köylerde özellikle mera kenarında hayvancılık yapmak üzere tesisiler kurmak için yer ayrılması zorunluluktur. Bu köylerin inisiyatifine bırakılamaz. Meralardan yararlanılamamasının ve hayvancılığın rantabl olmamasının nedenlerinden birisi de budur.
3. Önce asfalt yol geçirip sonra yolu kazıp kanalizasyon geçirmek gibi bir alışkanlığımız var ya aynı durum arazi toplulaştırmasına da sirayet etmiş görünüyor. Arazi toplulaştırması yaptıktan sonra sulama sistemi yapmak geri dönüşü olmayan, topraklarda gereksiz su toplanmalarına, sulama zorluklarına ve hatta işkenceye dönüşecek bir uygulama demektir.
Belli ki DSİ ile bir koordinasyon yapmadan, yalnızca yasal bir zorunluluk olarak DSİ’den bir görüş alınarak yapılacak bu çalışma eksik, amaçtan uzak bir çalışma olacaktır. Bu kadar pahalı projeler dört başı mamur ve eksiksiz yürütülmek zorundadır. İl Tarım Müdürü her ne kadar Prof. İsmet Arıcı tarafından dikkat çekilen bu eksikliği örtmeye çalışsa da yapması gereken şey bir hatayı örtmek değil tam tersine eksiklerin yapılması konusunda sonuna kadar direnmek olmalıdır. Toplantıyı düzenleyenlere ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.