BİTİŞ ARTIK HIZLANIR

2014 Ağustos'uydu.
"Bitişin Başlangıcı"ydı.
Bile bileydi.
On iki yıl boyunca yeterince şımaran bir topluluk ve onun zirvesi…
Sandılar ki hep böyle gidecek.
Yorgun atı akılları sıra şaha kaldırmaya yeltendiler.
Olası mıdır?
Olmaz.
Hem yorgun, hem zayıf, takatsız…
"Bitişin Başlangıcı" o zamandı.
Şimdi?
Şimdi, hızlanacak artık.
ANAP unutulmadı.
DYP de...
İnsanların "açgözlü"lüğü bu sonuca götürüyor.
Zirvedeydi Özal.
Demirel de…
Kişisel zirveyi biraz daha yükselterek tırmanışlarını sürdürdüler.
Bilemediler ki, kişisel tırmanış iyi de…
Kitleden kopup gitmek tehlike yaratır.
Kişi, tırmanır tamam da…
Kitle aşağıda kalır, geride kalır.
Kalınca ne olur?
Dağılır.
Veya…
Gidişat oraya götürüyor.
Birilerinin en tepeye, zirveye çıkması gerekiyor.
En elverişlisi kim?
Tabi ki en büyük kitlenin lideri.
Olağan olan, normal olan bu gibi geliyor insanlara.
Onlar da öyle yapıyor.
En kolayını, en bilineni yapıyorlar.
Okullarından "felsefe" dersinin kaldırıldığı bir ülkenin yöneticileri ancak böyle yaparlar.
Sanki "mantık" dersi var mı bugün liselerde?
Sanırım yoktur.
Liselerinden mantık ve felsefe dersi kaldırılırsa bir ülkenin…
Okullarında "müzik" dersine önem vermemek…
Resim dersini "ti"ye almak…
Beden eğitimi derslerini resim öğretmeniyle geçiştirmek…
Genç insanlarına, delikanlılarına, liseli gençlerine olumlu, mantıklı bir eğitimi yasaklayan bir ülkenin yöneticileri de aynen bu biçimde davranırlar.
Sonra n'olur?
İşte bu olur.
Kanatsız yükselmek risklidir.
Yükselirken inişi düşünmemek tehlikelidir.
İnişte paraşüt gerektiğini düşünememek insanı buralara götürür.
Bitiş faslı hızlanmıştır.