BİR YOLCULUĞUN BIRAKTIĞI İZLER

Mart ayında Edirne'den Kırklareli'e yolculuk yapıyordum.
Karla karışık yağmurun hâkim olduğu bir gün.
Bir aralık otobüs bir köyden yolcu almak için durdu ve otobüste yolcuların yardımıyla iki yaşlı kişi otobüse alındılar.
Ayakta duracak halleri olmadığını görünce hemen yerimi yaşlı teyzeye verdim, yanı başımda genç bir oğlan da dedeye yerini verdi ve oturdular. Otobüsün içersi sıcacık olmasına rağmen yaşlı insanın titremesini görünce dayanamadım ve sordum. Bu soğuk havada yolculuk nereye teyzem, üşüteceksin dememle, yorgun gözlerini gözlerime çevirerek; Hastayım yavrum, civar köye iğne yaptırmaya gidiyorum ama hiç takatim kalmadı dede de bana yardımcı olmak için benimle gelmek mecburiyetinde kalıyor dedi.
Bu köyde sağlık ocağı yok mu, neden diğer köylere gidiyorsunuz, soruma cevap gecikmedi.
Vardı evladım ama bir hayli zamandan beri kapatıldı ve şimdi sağlık ocağında kimi insanlar ikamet ediyor. Ne yapalım yaşlı insanlarız, ne gribimiz bitiyor ne de romatizma ağrılarımız derken sanki sesinde ve yüz ifadesinde acılar fink atıyordu.
İki köy arasında kurumuş yapraklar gibi savruldukları da aşikâr.
Yine yolcuların yardımıyla otobüsten indiler ve çok değerli bir şeylerini yerde arar gibi iki büklüm halde bastonlarına dayana, dayana sözde bir birlerine destek olulmuşçasına gözden kayboldular karlı yağmurlu o günde.
Dilim sustu ama gönlüm bir türlü susmak bilmedi o günden beri, aradan bir ay geçmesine rağmen, ne kadar diren semde kendi kendime bu yazıyı yazmalıydım.
Aksi halde kendime ihanet etmiş olacaktım.
Başımı yastığa rahat koyamadım, hemen gözlerimin önüne o yaşlı insanların çilesi geldi hem de Trakya'nın göbeğinde, bunu başkalarından duysam inanmakta bir hayli güçlük çekeceğimi de itiraf etmeliyim.
Ben buradan yetkililere sesleniyorum, yaşlı insanlara bu yapılan revamıdır acaba?
Ayrıca 150 ailelik bir köyde sadece yaşlı yaşamıyor, kuşkanadında rüzgâr alan bebekleri, anne adayları da var. Doğum sancılarına yakalanmış bir annenin otobüs beklemesi ne kadar yakışıyor acaba 21'ci yüzyılın insanına.
Nüfusu az olan köylerde sağlık hizmetinin kaldırılması insanları bir hayli hayal kırıklığına uğratmıştır.
Onlar doktordan sağlık memurundan geçmişler iğnelerini yapacak bir hemşireye muhtaç iken tayin bekleyen nice sağlıkçılarda bir sağlık ocağına muhtaç.
Ben bu gün kalbimde ki sessiz çığlıklarla yetkililere seslenmek istiyorum.
Her zaman dillerinden düşürmedikleri sözü hatırlatarak,
HANİ TIPTA VE BİRÇOK ALANDA ÇAĞ ATLADIK DİYORLAR YA?
Özellikle gördüklerim karşısında bir değil, birçok şeyleri atladığımız belli, ama asla çağ değil.
Ülkemizin zenginliği ile övünüyoruz her zaman, ne yazık ki bir şehrin temizliği arka sokaklardan belli olduğu gibi, bir ülkenin zenginliği de insanların huzuruyla ölçüleceğini de hiç unutmalıyım

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol