Becan’dan ‘CHP Çalışma Kurulu’na Çok Sert Cevap “Tatillerini Bitirip Yazlıklarından Dönmüşler”

Geçtiğimiz günlerde yemekli bir organizasyonun ardından yayınladıkları manifesto niteliğinde bir bildiri ile resmen çalışmalarına başladıklarını ilan eden ve kendilerine CHP Çalışma Kurulu olarak adlandıran CHP’nin tanınmış simalarının ortak açıklamasına Uzunköprü Belediye Başkanı Özlem Becan çok sert ve uzun bir cevap ile karşılık verdi. Kurulda yer alan partinin ‘ağır ağabeylerine’ veryansın eden Becan, “Partiye girdiğimden beri bir şeyler öğrenmeye, saygıda kusur etmemeye çalıştığımı bu ağabeylerimin her daim şişkin egoları ve sevgisizlikleri ile karşılaştım” dedi. 

STK Başkanı, geçmiş dönem Belediye Başkanı, Meclis Üyeleri ve Eski İlçe Başkanları ve hala CHP’de aktif siyaset yürüten birçok ismin bir araya gelmesiyle kurulan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çalışma Kurulu, kuruluşunu ve amaçlarını geçtiğimiz gün yayınladıkları bir bildir ile ilan etmişlerdi. Parti içerisindeki kırılmalara dikkat çekilen açıklamada partiyi eski günlerine döndürmenin gayreti içerisinde olacaklarını ve belediyenin çalışmalarının olumlu ve olumsuz taraflarını açıkça değerlendirecekleri ifade etmişlerdi. Adeta manifesto niteliğindeki bu açıklamaya Uzunköprü Belediye Başkanı Özlem Becan’ın cevabı çok sert oldu. Adeta içini döktüğü uzun bir açıklama ile yeni hareketi ve hareketin içerisindeki simaları hedef alan Becan’ın açıklamasın tamamı şu şekilde;

“BU PARTİNİN ÇOK ŞEY KAZANDIRDIĞI AMA KİŞİSEL EGOLARINA HER ZAMAN YENİLMİŞ PARTİ SEVDALILARIMIZ(!) TATİLLERİNİ
BİTİRİP, YAZLIKLARINDAN DÖNMÜŞ”

“Bu partinin çok şey kazandırdığı ama kişisel egolarına her zaman yenilmiş parti sevdalılarımız(!) Tatillerini bitirip, yazlıklarından dönmüş. Memleket yangın yeri olmuş, millet canının derdine düşmüş, ekonomik kriz herkesin ocağına incir ağacı dikmiş, vatandaş derde gark olmuş kan ağlıyor, bizim ağabeylerimiz, ablalarımız asıl eleştirilmesi gerekenleri bir kenara bırakıp yine partiyi ve bizi eleştirmiş. Kendilerinin dediği gibi sadece kamuoyunda itibar kaybeden değil bu ülkeye 20 yıldır çok şey kaybettiren iktidar partisi ile ilgili ağızlarından tek bir eleştiri duymadığımız parti sevdalılarımız(!) yine partinin seçilmiş belediye başkanını, İlçe Başkanını ve hatta hızlarını alamayarak belediyenin memurlarını kamuoyu önünde hedefe koymuş. Âlâ... Hiç şaşırmadım! Ben Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün açtığı yolda gururla yürüyerek, söylediği her sözü aklımda mıh gibi tutarak çalışıyorum. Çok çalışıyorum. Mükemmel olmayabilirim ama böylesine sahte de değilim. Bu partiye, Uzunköprü'ye hizmet eden herkese saygım sonsuz kimsenin hakkını yemem, kimseye de hakkımı yedirtmem. Aktif siyasete girdiğim ilk günden bu yana fikirlerini öğrenmek için, tavsiyelerini almak için her bir parti büyüğümü tek tek ziyaret ettim ve saygıda kusur etmemeye çalıştım. Birçok partili büyüğüm beni sevgi ile karşıladı ve hep cesaretlendirdi hala da birçok konuda fikir alışverişi yaparız sağ olsunlar. Fakat bu ağabeylerimizin her seferinde şişkin egoları ve sevgisizlikleri ile karşılaştım. Şimdi de "eleştiri" "ikaz" kisvesi altında hala düşmanlık görmeye devam ediyoruz. Benim gözümde parti büyüğü demek; yol gösteren demektir, tökezleyince tutan, kusur görse örtmeye çalışan demektir. Sayelerinde bizlerin, partinin yaşça küçükleri olarak, hiç hata yapma lüksümüz olmadı. Hep bu zat-ı muhteremlerin haksız eleştirileri ile hırpalandık. Neden biliyor musunuz? Parti içi seçimlerde aynı tarafta olmadık, seçim kazandık, onların dedikleri isimleri listelere yazmadık, delege olamadılar. Aday adayı olduk her türlü lafı işittik. Aday olduk davet ettik gelip elimizi kaldırmaya tenezzül etmediler. Seçimi kazandık alkış beklerken, parmak salladılar. Çalıştık kazandık diye hep suçlu olduk. Her seferinde o oturdukları masaya birini ekledik. Parti içi seçimdir, yarıştır hepimiz aynı hedefe yürüyoruz diye bir olgunluk hiç görmedik.Hep emeklerine saygı duyduk, ağabey dedik. Gelin yanımızda durun dedik, bu bir bayrak yarışıdır dedik, bir gün olsun yanımızda görmedik. Açılışlara çağırdık hep meşguldüler, teşekkür edelim dedik. "Çok başım ağrıyor 2 ilaç içtim yatacağım." cevabını aldık. Ben emeği olan her büyüğüme yürünecek yolu yürüdüm fakat yolun sonunda hep aynı nobran tavır ile karşılaştım. 1993 yılından beri çok emeğimiz var demişler eyvallah fakat bizde bu siyasete dün adım atmadık. Partimizin şerefli makamlarını en iyi şekilde temsil ettik etmeye de devam ediyoruz. Aday olmadıkları hiçbir yerde ve zamanda ne partimizin ne de belediyemizin hiçbir organizasyonun da kendilerini yanımızda görmedik. Bırakın parti ve Belediye organizasyonlarını Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bu ülkeye armağan ettiği hiçbir milli bayramda, özel günde, anma törenlerinde ve hatta partimizin kuruluş yıldönümlerinde doğru düzgün hiçbiri yer almadı. Belki bu yazdıklarımdan utanırlar da Cumhuriyetimizin 99. yıldönümünü kutlarken bizimle birlikte Ata'mızın huzurunda olurlar. Şimdi gelelim benim o fotoğraflara bakınca neler gördüğüme: Seçim kaybedince partinin kapısından içeri girmeyenleri görüyorum. Bir yere aday olunca yasa gereği partiye üye olanları ve şimdi 40 yıllık partili gibi ahkam kesenleri görüyorum. Partisinin seçilmişlerine küfredip, iktidar partisinin seçilmişlerine saygıda kusur etmeyenleri görüyorum. Aday gösterilmeyince başka partilerin kapılarında adaylık dilenenleri görüyorum. Aday olsa dahi sırasını beğenmeyip hiçbir seçim çalışmasına katılmayanları görüyorum. Her danışma kurulunda Genel Başkanımızı yerin dibine gömenleri görüyorum. Benim Akp'li, Mhp'li üyelerim de var deyip Genel Başkanımızın toplantılarına katılmasını istemeyenleri görüyorum. Seçimlerde başka partilere oy isteyen Cumhurbaşkanlığında şuraya, milletvekilliğinde buraya oy vereceksiniz diyenleri, bağımsız belediye meclis üyesi adayı çıkaranları ve destekleyenleri görüyorum. Bugün parti tüzüğümüzden bahsedenlerin geçmişte bu partinin en şerefli unvanlarından biri olan kurultay delegeliğini kendilerine veren binlerce Cumhuriyet Halk Partliyi hiçe sayarak, tamamen keyfi sebeplerden oy kullanmayıp geri dönenleri görüyorum.
Genel Başkanımızı ve partimizin üst düzey yöneticilerini sosyal medya hesaplarında iktidar partisinden daha çok eleştirenleri görüyorum. Çoluğu, çocuğu, kızı, eşi bu partinin belediyesinde ekmek yiyen kendileri belediye ve parti sayesinde bir yerlere gelmiş fazla sevdadan (!) herhalde düzenleri bozulunca çılgına dönenleri görüyorum. Tüzüğümüzü Google'dan yazdığını tahmin ettiğim ama parti grubu ne demek, grup toplantısı ne demek, parti ahlakı, parti disiplini ne demek bilmeyip, tenezzül edip grup toplantısına katılmayan, seçilmiş parti yöneticilerini hakir gören, kendilerini de parti üzerinde görüp kişisel hırsları akıllarının önüne geçmiş, kafalarına göre karar verenleri görüyorum. "Ben Varsam Partisi" üyelerini görüyorum aslında. Bir kere bu tavır Uzunköprü'de partimize oy veren herkese ve parti içi demokrasiye hakarettir. 2000'e yakın parti üyesi arasından seçilen delegelerimiz İlçe Başkanımızı seçmiş bu arkadaşlar "kurul" kurmuş ve adalet dağıtıyor!
Parti içi demokrasiyi tanımayan bu "kurul" üyelerini kim seçmiş pardon? Kooperatif Başkanımı seçmiş bu kurul üyelerini? Seçilmiş İlçe Başkanını, seçilmiş Belediye Başkanını, çok anlamsız ve saçma bir şekilde daire müdürlerimizi yani devlet memurlarını hangi yasadan aldığınız yetkiyle tenkit edeceksiniz? O zaman 3 kişi bir araya gelsin "kurul" kursun gitsin herhangi bir kamu kurumunda çalışan devlet memurlarını "ikaz" etsin. Hakikatten akıl tutulması. Koca koca insanların seçimlerde bileğinin hakkıyla alamadıkları unvanları bir şekilde çocukça kendilerine yakıştırma çabası gibi gözüken bu durum tiraji komik olmaktan öteye gitmiyor. Siz canı gönülden çalışmak istiyorsanız parti ocağı orada, Genel Başkanımızın temsilcisi grup ve İlçe Başkanımız orada gidip bir çalışma programı hazırlayın. Ama sizin derdiniz çalışmak değil. Tavsiyem, yüreği Atatürk ve vatan sevgisiyle atan her Cumhuriyet Halk Partili gibi Cumhuriyet tarihinin kader seçimlerinden biri olacak 2023 seçimine giderken başta insanüstü bir çaba göstererek bir günde onlarca toplantı ve saha çalışması gerçekleştiren Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu gibi ve kendisinin önderliğinde çalışan her gün birkaç İl, İlçe gezen Milletvekilimiz gibi, üstlendikleri tarihi sorumluluğun bilinciyle hizmet etmeye çalışan yüzlerce belediye başkanımız gibi, İl, İlçe örgütlerimiz gibi çalışmanız.
Zira Savaş meydanlarında kurulan bu partinin, masa başında toplanıp yiyip içen "çalışma kurulu" olarak partimize ve belediyemize zarar vermekten öte gitmeyen bu davranışlarınızı tarih affetmeyecektir”.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. aldırma teammüldendir 31 Ekim 2022 Pazartesi 13:41:57

    Meyveli ağacı taşlarlar ve o ilk taşları atanlar yerinde olsaydılar birşey yapmayacaktılar sen alkış aldıkça kalplerde attıkça yaygara koparanlar dünlerin anılmazları boşboğazları kalacaklar