Baykal; “Bu kadar yetki kimseye verilmez”

Cumhuriyet Halk Partisi Antalya Milletvekili Deniz Baykal geçtiğimiz Cumartesi günü Kırklareli’nde miting gerçekleştirdi. Saat 17.00 itibari ile program dâhilinde Kırklareli Belediyesi’ni ziyaret eden Baykal, ardından miting yapacağı alana yürüdü. Binlerce partilinin alkış sesleri ile sahneye çıkan Milletvekili Deniz Baykal, Cumhuriyeti'nin tapusunu 16 Nisan'da verilmeyecek, vermeyeceksiniz, veremezsiniz dedi.

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal yaklaşan referandum için çıktığı Trakya turunda Kırklareli’nde düzenlenen mitingde konuştu. Tekirdağ’da partisinin gerçekleştirdiği toplantının ardından Kırklareli’ne gelen Baykal’ın ilk durağı Kırklareli Belediyesi oldu. Kırklareli Belediye Başkanı başta olmak üzere ilçe ve belde belediye başkanları ile bir araya gelen Baykal, burada yaptığı konuşmasında; “Trakya’da siyaset yapmanın bir başka tadı ve güzelliği var. Çok mutluyum burada olmaktan. Şu ana kadar çok güzel izlenimler aldım. Bundan sonra ki izlenimlerimde daha da güçlenip daha iyi şeyler göreceğime inanıyorum. Nedense buraya geldim mi kendimi evimde hissediyorum” dedi. Ardından mitingin yapılacağı Tren Garı önüne yürüyen Baykal’ı binlerce kişi ellerinde bayraklar ile karşıladı. Halkı selamladıktan sonra konuşma yapan CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal; “Bu anayasa millet anayasası değil. Padişahlık düzeninden, millet düzenine geçtik. Şimdi millet düzeninden tek adam düzenine doğru bir arayışa girdik. Bu anayasa tek adam anayasası. Milleti geri çekmeye yönelik bir anayasa. Bu anayasa tek adam anayasası. Dünyada yok böyle bir tek adam anayasası. Anayasa dediğin tek adamı sınırlamaya yönelik düzenlemedir. Bu anayasa, yargıyı siyasallaştıran bir anayasa. Meclis'in denetim yetkilerini ortadan kaldıran bir anayasa. Denetlenemez, sorgulanamaz fikir ve düşünce paylaşılamaz konuma tek adamı getiren bir anayasadır. Milletin böyle bir anayasa talebi yoktur. Talep birilerinin talebidir. Yukarıdan aşağıya doğrudur. Yukarıda birilerinin talebi var. Bunun milletle ilgisi yok. Anayasada millet yok. Bu anayasanın hizmet ettiği de millet olmayacaktır. Başka yerlere hizmet öngörülmüştür”dedi. Evet çıkarsa bundan en çok şikayet edecek yine “evet” diyenler olacaktır diyen Baykal; “Hani seçimlerde bazen denir ya 'keşke oy vermeseydim elim kolum kırılsaydı' diyenler bu öyle bir karar ki sadece kalan ömürleri için değil çocuklarının hatta torunlarının ömrü için de bir karar alıyor. Evladiyelik, asırlık bir karar. Senin kullandığın arabanın freni yok her an kaza yapabilir. Türkiye büyük kargaşa yaşar. 7 bin 200 mevzuat değişikliği kaçınılmaz olacaktır. Kanunlar, yönetmelikler, tüzükler pek çok değişiklik yapılacak. 'Bu nerden çıktı' diyeceksin. Kimse 'evet' çıkarsa durumu aynı kalmayacak. Her şey her an değişebilir" şeklinde konuştu.
“Padişahlıktan
millet düzenine”
Bu anayasa millet anayasası değil diyerek hükümeti eleştiren Deniz Baykal; “Padişahlık düzeninden, millet düzenine geçtik. Şimdi millet düzeninden tek adam düzenine doğru bir arayışa girdik. Bu anayasa tek adam anayasası. Milleti geri çekmeye yönelik bir anayasa. Bu anayasa tek adam anayasası. Dünyada yok böyle bir tek adam anayasası. Anayasa dediğin tek adamı sınırlamaya yönelik düzenlemedir. Bu anayasa, yargıyı siyasallaştıran bir anayasa. Meclis'in denetim yetkilerini ortadan kaldıran bir anayasa. Denetlenemez, sorgulanamaz fikir ve düşünce paylaşılamaz konuma tek adamı getiren bir anayasadır. Milletin böyle bir anayasa talebi yoktur. Talep birilerinin talebidir. Yukarıdan aşağıya doğrudur. Yukarıda birilerinin talebi var. Bunun milletle ilgisi yok. Anayasada millet yok. Bu anayasanın hizmet ettiği de millet olmayacaktır. Başka yerlere hizmet öngörülmüştür”
“Vatanseverliğin gereği HAYIR demektir”
Particilikle söylemiyorum. Kendi çıkarım için değil. Vatanseverliğin gereği 'hayır' demektir diye düşünüyorum. Çözüm sürecinin içine girdik. Talimat verildi sakın karışmayın. Patlayıcılar yerleştirildi. Teslim edildi. Türkiye bölgesel iç savaş yaşamak durumunda kaldı. 300 bin vatandaşımız göç etmek zorunda kaldı. Aylarca sokağa çıkma yasağı. Ekonomi perişan. İktidarın göz yumması ile teslim edilen Nusaybin'i geri almak için 74 evladımızı şehit verdik. Bana mektup yazdı o zamanki başbakan 'bu açılımı beraber yapalım' diye. Kesinlikle böyle bir açılımın içinde sizinle beraber olmama mümkün değildir dedim. Siz de sakın ha böyle bir işe kalkışmayın. Türkiye'nin başına büyük felaket açarsınız diye kendi imzamla uyarı yaptım ona veremezsiniz.
Mustafa Kemal'in de şehitlerimizin de kemikleri sızlar. Bu kadar yetki kimseye verilmez. Bu kadar yetki haram, haram. Millete şirk koşmaya çalışan bir anayasa bu. Gizli gizli millete şirk koşuyor. Hani seçimlerde bazen denir ya 'keşke oy vermeseydim elim kolum kırılsaydı' diyenler bu öyle bir karar ki sadece kalan ömürleri için değil, çocuklarının, hatta torunlarının ömrü için de bir karar alıyor. Evladiyelik, asırlık bir karar”
“Evet çıkarsa ne olacağı belli değil”
"Hayır' çıkarsa, kimse kimseyi ütmüş olmayacak. Antalya'da kullandığımız laftır ütmek. 'Hayır' çıkarsa herkesin cebindeki cebinde. Kimse kimseye kazık atmayacak, üzmeyecek olduğu gibi var olmaya devam edecek. 'Evet' olursa ne olacağı belli değil. Nereden ne gelir bilemezsiniz” şeklinde konuştu.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Sayın Baykal'ın referandumdaki atakları enteresan. Sen aylarca onca olay olurken sus sus; şimdi ise birden ortaya çık. Nasılsa "evet" çıkacak. Bana kalırsa Kılıçdaroğlu'nun koltuğunun sallandığını gördü. Eski koltuğuna nasıl geçeceğinin ataklarını yapıyor. Başka birşey değil. Ama başkasına "koltuk sevdalısı olmayın" diye öğütlüyor. Ömrümüzün yarısında siyaset sahnesinde olmasına rağmen hala bu ne iştahsa ?