Başkan İhsan Küçükyörük imkansızlıklardan dertli

Merkez mahallelerinin büyükçoğunluğunda özellikle Roman
vatandaşlarımızın yoğun olduğumahallelerde hayvancılık her dönemde ailelerin ana geçim kaynağı. Merkeze bağlı mücavir alan sınırları içinde kalanlar da dahil tüm bölgenin tarımsal korunması ise öncelikle Çiftçi Malları Koruma’nın sorumluluğunda...

Kırklareli Çiftçi Malları Koruma Derneği Başkanı İhsan Küçükyörük, gazetemize yaptığı açıklamada, kuruluş olarak sıkıntı içerisinde olduklarını söyledi. 2014 yılından bu yana dernek başkanlığını yürüten ve bilabedel bu görevi yapan Küçükyörük, ödenmeyen aidatlar nedeniyle, faaliyet yapamaz duruma geldiklerini anlattı. Kırklareli merkez sınırları içerisinde yaklaşık 80 bin dekar araziden sorumlu olduklarını anlatan Başkan Küçükyörük şunları anlattı:
“İlk 3 yıl her şey yolundaydı”
“Bizler dernek olarak üreticilerimizin tarlasında meydana gelen her türlü zararı önleme, mevcut zararları giderme ve kayıpların telafisini sağlama noktasında fahri olarak görev yapmaktayız. Hayvan, insan ve buna benzer olumsuz dış etkenlerden kaynaklanan tehlikeleri bertaraf etmek için bünyemizde görevli 4 bekçi ile çalışmalarımızı sürdürmekteydik. Ayrıca dernek çatımız altında 1 tane katip üyemiz, 1 tanede tahsildarımız bulunmaktadır. Göreve 2014 yılında seçildik. İlk 3 yıl her şey yolundaydı. Ancak son yıl, hem çiftçilerin istedikleri geliri elde edememesi, hem de işgüzarlıklar yüzünden aidat toplayamaz hale geldik. İyi niyetle bu problemleri çözmeye çalışıyoruz ancak tıkanmış durumdayız. Hukuksal yollara başvurmak zorunda kalacağız.”
“Şu an bekçimiz yok”
Derneğe kayıtlı 800 üyenin son yılda aidat konusunda oldukça duyarsız davrandığını söyleyen Küçükyörük; “Yasal alacaklarımızı tahsil edememekteyiz. Belki üreticilerimizin de haklı sebepleri vardırı ama, tarlaların ve mahsulün korunabilmesi için bekçi tutmak, bekçiye maaş verebilmek için de aidat toplamak zorundayız. Hepsi birbiriyle bağlantılı. Bugün itibariyle aidatların yüzde 80’i tahsil edilememiştir. 4 bekçimizden 2 tanesi maaş veremediğimiz için kendisi bıraktı, diğer 2’sini de yine ödeme yapamayacağımız için biz çıkarmak zorunda kaldık. Ayçiçek ve mısır ekimi bereketli sonuçlandı. Ama hiç kimse ödeme konusunda elini taşın altına koymadı.
Yeni ekim sezonu geliyor. Bekçi almamız lazım. Maaş veremezsek nasıl personel sağlayacağız? Şu an başkan olarak bekçilik işini de ben üstlenmiş durumdayım. Elimden geldiğince tarlalardaki kontrolleri yapmaya çalışıyorum. Ama bu konu tek kişiyle çözülebilecek bir mesele değil. Aidat ödenmiyorsa, o zaman kimse korunma istemesin.” diye konuştu.
Aidat ücretlerinin dönüm başı 1,80 TL olduğunu söyleyen İhsan Küçükyörük, 800 tane çiftçi, 60’a yakın da hayvancının kayıtlı olduğu derneğin, kendi çarkını çeviremez durumda olduğunu aktararak şöyle devam etti:
“Sorumluluk var, ama yetki yok”
“Dernek olarak sorumluluklarımız var. Ama yetkimiz yok. İnsanlar tarlalarına hayvan girdiğinde, mahsullerinde zarar meydana geldiğinde bizi arıyorlar. Gidip tespit yapıyoruz. Tutanak tutuyoruz. Zararı veren hayvanın sahibi tespit edilirse cezai işlem ona uygulanıyor, para cezası kesiliyor. Eğer sahibi tespit edilemez ise üreticinin zararını dernek bütçesinden karşılamak zorunda kalıyoruz. Ama şu an ne bütçemiz, ne de yeni bekçi tutacak paramız var.”
“Şehir içindeki atlara biz değil, zabıta bakıyor”
Konuşmasında Kırklareli’nde son aylarda artış yaşanan başıboş at sıkıntısına da değinen Başkan Küçükyörük, kendilerinin sadece arazideki hayvanlardan mesul olduğunu ifade ederek; “Bizim sorumluluk alanımız sadece ekili araziler. Yani böyle bir yere at girmişse biz gidip bakabiliriz. Şehir içinde gezen atlar bizi ilgilendirmiyor. Ancak insanlar öyle zannedip bize ulaşıyor. Ya da bu işin sorumlusu olan merciiler işi bize yıkmaya çalışıyor. Şehir içindeki başıboş at problemi zabıtanın ilgilenmesi gereken bir konudur. Şöyle önemli bir detay da var. Eğer şehir içindeki at sıkıntısı halledilirse, ekili arazilerde de bu sıkıntı yokolacak. Çünkü caddede gördüğünüz at, bir saat sonra yer değiştirip, ekili araziye kaçabiliyor” şeklinde konuştu.
Aidatların muntazam ödenmesi için vatandaşla her türlü iletişim yolunu kurduklarını söyleyen dernek başkanı, duyarsızlıktan şikayet ederek şöyle devam etti:
“Mahsulü korunsun
istiyorsa, aidatını ödemeli”
“Üreticilerimizle birebir görüşüyoruz. Kahvelere gidiyoruz. Duyuru yapıyoruz. Ancak birçok kişi ‘tamam ben uğrayıp ödeyeceğim’ diyor, ama kimse gelmiyor. Örneğin bir çiftçi devletten destekleme alabilmek için Ziraat Odası’ndan belge almak zorundadır. Eğer ki odaya borcu varsa o belgeyi vermezler ve desteklemeden faydalanamaz. Bu yaptırım çiftçinin borcunu ödemesini zorunlu hale getirmiş oluyor. Bizim derneklerimize de böyle bir yaptırım yetkisi verilmiş olsa, aidat konusunda hiç sıkıntı yaşamayız. Bunun için de kanunun değişmesi ya da güncellenmesi gerekmektedir. Son olarak şunu söyleyelim. Eğer çiftçilerimiz, arazilerinin, mahsullerinin korunmasını istiyorsa, aidatlarını ödesin ki, biz de bu iş için personel çalıştırabilelim. Aksi halde onlar mağdur durumda kalacak.”
Başkan İhsan Küçükyörük, açıklamalarında resmi bir konuya da değinerek şunları söyledi:
“Hem hizmet istiyor, hem aidat ödemiyor”
“Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanunun 34’üncü maddesinin birinci fıkrası değiştirildi. Söz konusu değişiklikle ilgili fıkraya, 'Bu kanun kapsamındaki koruma hizmetleri, hizmet alanların isteğine bağlı olarak alınır' cümlesi eklendi. Böyle olunca hizmet almak istemeyenlere bir lafımız yok. Ama hem hizmet almak isteyen, hem de aidat ödemekten kaçınan üyelerimiz, derneğimizi zor durumda bırakıyor.”