Eğitim Sen Kırklareli Şube Yürütmesi Şube Başkanı Okan Balcı, “Çocukların geleceğinin ‘MESEM’ ve ‘ÇEDES’ üzerinden karartılmasına izin vermeyelim” dedi.
Eğitim alanında uygulamalara dair eleştirilerini dile getiren Eğitim Sen Kırklareli Şube Yürütmesi Şube Başkanı Okan Balcı, "Millî Eğitim Bakanlığı’nın patronlara ucuz iş gücü sağlamak için gündeme getirdiği Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) ve eğitim sistemini büyük ölçüde dinselleştirmeyi hedefleyen ÇEDES projesinin sonuçları, öğrencilerimizin ve çocuklarımızın nasıl tehlikeli bir kuşatmayla karşı karşıya olduğunu göstermektedir" ifadelierini kaydetti.
"1 buçuk milyonun üzerinde
insanın emeği..."
Eğitim ve iş sektörü bağlantışı eleştirilerini ifade eden Başkan Balcı açıklamasında şu ifadeleri dile getirdi;
"Bir gün okul, dört gün iş sloganıyla hayata geçirilen (MESEM) uygulaması öğrencilerin patronlara ucuz iş gücü olarak sunulmasının önünü açmıştır. MESEM projesiyle 300 bini çocuk olmak üzere, 1 buçuk milyonun üzerinde insanın emeği patronların hizmetine sunulurken, yüzbinlerce çocuk ve gencimiz MESEM’in çarkları arasında acımasızca öğütülmektedir. Yüzbinlerce çocuk ve gencimiz ‘çırak’ ya da ‘stajyer’ kimliğiyle işçi gibi çalıştırılıp emek sömürüsünün sınırları zorlanmaktadır.
Ülkede en düşük emekli aylığının 10 bin lira olduğu koşullarda MESEM kapsamında çalıştırılan yoksul ailelerin çocukları, okumak yerine zorunlu olarak çalışmaya zorlanmaktadır. Ekonomik sorunlarla ve ağır borç yüküyle boğuşan yoksul emekçi aileleri, asgari ücretin yüzde 30’u ila yüzde 50’si arasında ücret ödenmesi nedeniyle MESEM gibi uygulamalara mecbur bırakılmıştır.
Çocukların yasal olarak tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalıştırılması yasak olmasına rağmen, MESEM bünyesinde çalıştırılan çocuklar/gençler iş cinayetlerinde yaşamını yitirmeye devam etmektedir. Çocuk işçiliğinin devlet eliyle meşrulaştırılması anlamı taşıyan MESEM uygulaması nedeniyle sadece son bir yıl içinde en az 8 çocuk çalışırken hayatını kaybetmiştir.
MESEM öğrencilere mesleki eğitim verilen ya da iddia edildiği gibi staj üzerinden beceri kazandıran bir uygulama değil, patronlara kaynak aktarmak amacıyla oluşturulmuş bir teşvik sistemidir. 12 yıllık zorunlu eğitim süresini fiilen 8 yıla indiren ve devlet eliyle ucuz işçiliği özendiren MESEM uygulaması daha fazla can almadan durdurulmalı, patronları değil öğrencileri merkeze alan nitelikli bir mesleki eğitim politikası hayata geçirilmelidir.
Okullarda sadece öğretmenlerin eğitim öğretim hizmeti verebileceği gerçeği ortada dururken, ÇEDES projesi ile okullarımızda imamlar, vaizler ve Diyanet’e bağlı memurlar “manevi danışman” olarak görevlendirilmekte ve yasa dışı bir şekilde fiilen eğitim öğretim hizmeti vermektedir. Okul içinde ve dışında yapılan dini içerikli etkinlikler, özellikle toplu namaz etkinlikleri ve öğrencilere mezarlık temizletilmesi gibi etkinlikler çocukların zihinsel gelişimi açısından sakıncalıdır. Sınıflarda dini içerikli etkinlikler (sınıflarda Kâbe ve mezar maketleriyle yapılan etkinlikler) laik eğitime ve eğitim-öğretimin amaçlarına temelden aykırıdır.
Devletin, sadece bir dinin ve mezhebin öğretilerini, sadece belli bir inanca özgü değerleri tüm okullarda ‘tek doğru’ olarak öğretmeye çalışması farklı inançtan öğrencilere yönelik açık bir dayatma ve ayrımcılık anlamına gelmektedir.
Öğrencilerimizin iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda okul içinde ve dışındaki katılmasına izin verilmesi çocuğun üstün yararı ilkesine aykırıdır ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre doğrudan çocuk istismarı anlamına gelmektedir. Eğitim sisteminin belli bir dinin ve belli bir mezhebin kurallara göre biçimlendirilmek istenmesi, çocuklarımızın dini etkinlikler üzerinden istismar edilmesi kabul edilemez bir durumdur. Bu nedenle eğitim kurumları dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekânları olmak zorundadır.
Hiçbir toplum birbirinin aynı olan, aynı düşünen ve aynı inanç ve düşünceden insanlardan oluşmaz. Laiklik ve laik eğitim, toplumda ve okulda farklılıkların bir arada yaşamasının temel güvencesidir. Laik eğitim, toplumdaki farklı inanç ve mezheplerin bir arada özgürce ve barış içinde yaşayabilmeleri için son derece önemlidir.
Eğitim Sen, toplumun bütün bireylerinin, temel insan hakları ve özgürlükleri doğrultusunda, herkesin kendi anadilinde, cins ayrımcı olmayan, eşit demokratik, laik, bilimsel, parasız ve kamusal nitelikli eğitim görmesini savunmaktadır. MESEM ve ÇEDES projeleri uluslararası sözleşmelerde yer alan çocukların hakları ve eğitimi ile ilgili temel haklar ve özgürlüklere temelden aykırıdır ve derhal durdurulmalıdır.
Çocuklarımızın ve öğrencilerimizin siyasi iktidarın kendi siyasal-ideolojik hedeflerine ulaşmak için hayata geçirilen MESEM, ÇEDES ve benzeri projelerin parçası haline getirilmesine sessiz ve tepkisiz kalmayacağımız bilinmelidir. Bu konuda eğitim ve bilim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu MESEM ve ÇEDES uygulamalarına karşı birlikte tutum almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz.
Eğitim Sen olarak okullarımızın piyasa odaklı ve dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekânları olması için bütün gücümüzle mücadele edecek, iktidar eliyle hayata geçirilen MESEM ve ÇEDES dayatmasına karşı bütün gücümüzle mücadele etmeyi sürdüreceğiz." (Haber Merkezi)
NE ARAMIŞTINIZ ?
ÇOK OKUNANLAR
-
Havalar Isındı Bahar Alerjisi Şikâyetleri Arttı! Peki Korunma Yolları Nedir?
01 Nis 2024 -
Çakır’dan CHP Uzunköprü Örgütüne Çağrı, “İstifa Edin!”
04 Nis 2024 -
Otizmli genç çekinerek başladığı yüzmede madalya hedefliyor
02 Nis 2024 -
Genel Oylarında Pik Yapan CHP Uzunköprü’de Çakıldı!
04 Nis 2024 -
Otizmli Ata, özel sporcular masa tenisi milli takımına girmeyi hedefliyor
02 Nis 2024 -
Cumhurbaşkanı Erdoğan oyunu Üsküdar'da kullandı
01 Nis 2024
ÇOK YORUMLANANLAR
-
Trakya'da oy kullanılacak okullar seçime hazır
30 Mar 2024 -
Cumhurbaşkanı Erdoğan, telefonla Roman vatandaşlara hitap etti
30 Mar 2024 -
Edirne çeltikten sonra ayçiçeği üretiminde de birinci sırada
30 Mar 2024 -
Eşinin makro fotoğrafladığı canlıları deri üzerine işleyerek ürünlerini renklendiriyor
30 Mar 2024 -
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş Tekirdağ'da iftar programına katıldı
30 Mar 2024 -
Trakya'da hasta veya engelliler "seyyar sandık"ta oylarını kullandı
31 Mar 2024
Son Yorumlar
- "Kırklareli için yolumuzda emin adımlarla yürüyoruz": Kesimoğlu geçen seçimde haksızlığa uğrayıp bağımsız olunca oyumu ona vermiştim. Bu defa sen hem de ...
- Aday Dermenci, partililerle kahvaltıda bir araya geldi : Hayırlısı olsun inşallah kazanırsın ...
- Kırklareli’ne ilk kez atandı: On numara doktor çok iyi ilgileniyor...
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol