Balıkçılar bugün; "Mola Bismillah" diyecekler

1 Eylül 2015 Salı, yani bugün 2015-2016 alamana balık sezonu başlıyor. Bu kapsamda İğneada'da balıkçılar teknelerini karaya çektiler, bakımlarını boyalarını yaptılar. Ağlarının bakımlarını yapan ve bugün denize çıkacak olan balıkçılar "Mola Bismillah" diyecekler. 

Balıkçıların av sezonu bugün başlıyor. Tekneleri ile açılacak ve ilk balıklarını tutacak olan balıkçılar bu sezonunda umutlular.
İğneadalı balıkçılar yaptıkları açıklamada; "Sezon başında yapılan çapara balıkçılığında görülen o ki denizde istavrit ve palamut balığı var. Havalar müsait olur da denize çıkarsak, inşallah balık tutucağız. Hem bizler kazanacağız, hem de halkımız bolca balık yemiş olacak. İki sezondur malum hem hava esti, hem de denizde fazla balık yoktu. Ama bu sezon olacak gibi görülüyor. Haydi, hayırlısı" dediler.
15 Nisan ile 1 Eylül tarihleri tarihleri arasındaki deniz canlılarının üreme ve yavrularının büyümesini sağlayan dönemde uygulanan balık avı yasağı bugün sona eriyor. 4.5 aydır denizden kopan balıkçılar, 1 Eylül için teknelerinin bakım ve onarımını yaptı, ağlarını tamir etti. 

Yetkililer yaptıkları açıklamalarda;
"Balıkçılarımız, başta hamsi ve istavritin yanı sıra çinekop ve lüferin de bu av sezonunda bol olmasını beklemektedir. Geçen av sezonunda da en çok avlanan balık türleri de sırasıyla, hamsi, çaça, palamut, sardalya ve istavrit olmuştur. Bu yıl da balıkçılarımızın temennisi bu türlerin de denizlerimizden bol miktarda çıkmasıdır.
1 Eylül itibariyle serbest olacak avcılık 7,5 ay sürecek. Balıkçılarımızın av sezonu boyunca arz-talep dengesini koruyacak şekilde avcılık yapmaları çok önemlidir. Av döneminin başlamasıyla yaşanacak talebin üstünde gerçekleşecek yoğun avcılık, balıkçılarımızın gelirini düşürecektir.
Sağlıklı beslenme açısından da büyük önem taşıyan su ürünlerini sofralarımıza taşıyan balıkçılarımızın av yasaklarına titizlikle uyması büyük önem taşımaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın su ürünleri avcılığı konusunda yaptığı denetim çalışmaları ve avlanacak balık boylarıyla ilgili uygulanan standartlar sektör için faydalıdır. Yine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı on metre ve üzerindeki balıkçı gemilerini kendi isteğiyle avcılıktan çıkaranları desteklemektedir. Bu yolla avcılıktan çıkan gemilerle kıyılarımızdaki av baskısı azalmakta ve stokların korunması sağlanmaktadır.
Sürdürülebilir avcılığın sağlanması su ürünleri sektörünün geleceği için fevkalade önemlidir. Bu amaçla stokları koruyucu ve geliştirici yönde araştırmaların yapılması ve koruma kontrol çalışmalarının arttırılmasına öncelik verilmelidir."
Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemiz, su ürünleri üretim potansiyelini yeterince değerlendiremiyor. 2013 yılında 607 bin 515 ton olan toplam su ürünleri üretimimiz, 2014 yılında yüzde 11,6'lık azalmayla 537 bin 344 tona indi. 2014 yılı üretiminin yüzde 43'ünün deniz balıkları, yüzde 6.5'inin diğer deniz ürünleri, yüzde 6,7'sini iç su ürünleri ve yüzde 43.8'ini yetiştiricilik ürünleri oluşturdu. Geçen yıl yetiştiricilik üretimi yüzde 0.7 artarken, su ürünleri avcılığının yüzde 19.2 gerilemesi, su ürünleri üretimini yüzde 11.6 azalttı.
Su ürünleri avcılığı, 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 15,99, 2013 yılında da bir önceki yıla göre yüzde 13,5 azalmıştı. Böylece su ürünleri avcılığı, 2014 yılında yüzde 19,2'lik bir azalmayla birlikte 3 yıl üst üste gerilemiş oldu.
Geçmiş yıllarda yapılan aşırı ve kaçak avcılık, balık stoklarının kendisini yenilemesini engellemiş ve yıllar itibariyle balık stoklarımızda önemli azalmalar meydana gelmiştir. Balık stoklarının korunması çok önemlidir. Bunun için gerekli araştırmalar yapılmalı ve koruyucu politikalar oluşturulmalıdır.
Sürdürülebilir su ürünleri üretimi ülkemizde ana politika olmalı ve bu politika çerçevesinde gerekli stratejiler ile kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmelidir.
Sektörün gelişmesi için destek ve teşviklere ihtiyaç var. Kaynakların rasyonel kullanılabilmesi için su ürünleri eğitim merkezleri kurularak, eğitimler yapılmalı ve Ar-Ge çalışmaları desteklenmelidir.
Bakanlık taşra teşkilatında kıyı illeri ile sektörün yoğun faaliyet gösterdiği illerde su ürünleri şube müdürlükleri kurulmalıdır. Su ürünleri sektöründe aracı ve kabzımal yoluyla dağıtım yapıldığı için pazar ve fiyat oluşumunda sorunlar ortaya çıkmaktadır. Piyasa düzenlemede sorumluluk alacak bir kuruma ihtiyaç duyuluyor. Et ve Süt Kurumu bu konuda devreye girmelidir.
Su ürünleri sektöründe örgütlenme yapısı mutlaka güçlendirilmelidir.
Balıkçılıkta arz-talep dengesi oluşturularak, sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması gereklidir.
Balıkçılık sektöründeki ürünlere yönelik dondurma, tuzlama, konserve ve paketleme ünitesi içeren işleme tesislerinin kurulması ekonomik anlamda sektöre katkı sağlayacaktır.
Ülkemizde kişi başı su ürünleri tüketimi dünya ortalamasının altındadır. Bunun artırılması için tedbirlerin alınması gerekmektedir" dediler.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Vira bismillah olmasin?

  2. VİRA BİSMİLLAH DENİR