BEŞİNCİ MEVSİM

Bahar mevsimi yine gösterdi kendini renklerin cümbüşleriyle sararken dört yanımızı, her renk ayrı bir dünyadan gülümsüyor sanki yeşil, yeşil dalların arasından, bembeyaz bulutlar el ediyor göklerden, altın rengiyle sarmış yeryüzünü güneşin ışıktan elleri, ılık rüzgârlar tarıyor saçlarımızı mutluluğun elleriyle.
Arılar biz de varız diyerek almışlar sazlarını ellerine çalıyorken ince tellerden, kelebekler dans ediyor her köşe başında.
Günlerde bir hayli uzadı, derslerden geri kalan zamanlarını sokaklara parklara taşıyan çocukların sesleri kuş seslerine karışınca insanın çocuk olası geliyor ve doludizgin koşuyor anılar o çocuksu günlerin ardına kadar açık kapılarından.
Doyumsuz bir güzellik sergiliyor bahar, insanların yüzlerinde yeni,  yeni umutlar kucak açıveriyor yaşanmamış günlerin anısına.
Eh diyor ya koca şair Nazım Hikmet "en güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız" diye hani, işte öyle bir duygu kaplıyor insanların içlerini.
Güneşin gülümseyişi, salıncakların boş kalmaması, bazen rüzgârın hırçın hallerini bile güzelleştirebiliyor bu mevsimde.
Yeşillikler arasında içilen çaylara kahvelere rengini katıyor akşamın kızıllığı, laleler, nergisler saygıdan eğmiş o güzel başlarını yere, leylaklar dudağında handelerin en unutulmazı asaletin renginde derken bir yağmur başladı mı şöyle inceden inceye kalplere işlercesine, yıkanmazmı içimizden kış boyu birikmiş tortuların sancıları?
Sanki yılların hasreti vardır içinde doymaz doyamaz topraklar yağmurlara, böyle günlerde prangalar vurulur sanki ayaklarımıza koşmak istedikçe geç kalırız gideceğimiz yerlere.
Yaz yağmurudur bunun adı muhakkak rehin tutacaktır sevdalılarını.
Bir başka oluyor yağmurlar atında yıkanırken baharın bembeyaz gelinliği.
Yaz yağmuru sırttan geçer deseler de ardında beşinci bir mevsim gizler, ağlamış ağlamışta gülüvermiş bir çocuk gibi.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol