BENİ NE KADAR SEVİYORSUN?

İnsanlar sevdiklerinden emindir ama ne kadar sevildiklerini daima merak erler ve "Beni ne kadar seviyorsun sözleri sık, sık dökülür ortaya.
Bu konuda verilen cevaplar da farklı farklıdır.
Kimisi kara kirazdır, kimisi gönül ilacı, kim yosun gözlüdür, kimi gök kuşağı, böylece sürüp gider bu hikâye. Kiminin sevgisi pek kıymetlidir, kimisi her şeyi göze alırken, kimilerinin gözünde bir hayat karnesidir. Ama öyle sıradan bir karne değil, şöyle baştan aşağı" pekiyi "'l gönüllere ve gözlere hitap eden bir karne.
Böyle bir karneye sahip olanlar herkeslere göstermek ister bu güzelliği.
Sevenler sevdiklerine o kadar çok değişik isimlerle hitap ederler ki, bazen de onları şımartırlar.
Aslında şımarmak nedir acaba?
Sevdiklerimize her sözümüzü dayatmak mı, yoksa af edileceğimizi bile, bile yapılması gerekmeyenleri yapmak mı?
Yoksa çok sevenleri hafife almak mı, yoksa erişilmeyenin peşinde koşmak mı?
Bir zamanlar bir kitapta okumuştum, insanlar karşı tarafa sevgilerini dile getirdikleri halleriyle kendi karakterlerini koyuyorlarmış ortaya.
Sevdiklerine çiçek isimleriyle hitap edenler romantik, aslanım, koçum gibi sözleri kullananlar korunmaya ihtiyacı olanlar ve denizlerin veya ırmakların ismi ile seslenenler sevgiye susamış kişiler dir diyordu.
Ayrıca yazar romanının sonunda "seni seviyorum "cümlesini sık, sık kullanan kişiler hakkında sevgilerini kaybetme korkusu ile yaşayanlar olduğunu ve bu yüzden sevdiklerini sıkça dile getirerek sevgilerini taze tutmak ve garanti altına almak isteyenler olduğunu açıklıyor ve kendisinin de psikolog bir yazar olduğunu hatırlatıyordu.
Bu romanı okuyunca insan düşünmeden olamıyor sevdiklerimize hitap erken ne gibi haller sergiliyor ortaya diye.
En iyi galiba susarak konuşmak diye geçiyor içinden, nasıl olsa sevenle susunca gözler konuşur onların yerine değil mi?
Gözlerin dili sessizdir zan altında bırakmazlar kimseleri.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol