BELA GELİYORUM DEMEZ

Yolculuklar artık çok keyifli geçiyor herkesin önünde minik     televizyon ve kulaklıklar dışarıdaki havanın önemi hiç mühim değil.
Otuz dokuz derece sıcak bir günde uzun bir yolculuk yapmam  gereksede başucumuzda klimalar pencerelerde perdeler sayesinde herkes dilediği şekilde değerlendiriyor yolculuğunu.
Bu kadar harika ve keyifli bir yolculuk sırasında dikkatimi çeken bir konu geldi takıldı kafama.
Biraz önce dile getirdiğim gibi herkesin kendine ait dilediği gibi kullanabileceği bir minik televizyonu varken, sürücü kaptanın başının üstünde daha büyük boyutta bir televizyon var.
Televizyonda sevilen bir komedi dizinin tekrarı veriliyor. Dikkat edilince görülüyor ki herkes kafasına göre takılıyor kulaklara takılan kulaklıklardan belli ama karşıda ki büyük televizyon çalışmaya devam ediyor.
 Kaptanın çok ilgisini çekmiş olacak ki, dikkatini diziye mi yoksa yollara mı versin o da bilemiyor.
İkide bir kafasını kaldırıp diziyi gözlüyor aynı zamanda bunca kişinin vebali üstünde yollara da dikkatini verebilmesi için bir hayli zorlandığı gözden kaçmıyor.
İyi ki yollarımız iki şeritli diye de kendimizi avutmaya da gelmez.
Burada bir eksiklik varsa o da sadece sürücü kaptanın televizyona takılmasından ibaret değildir bence.
Nasıl olsa herkesin önünde kendine ait bir cihaz varken o televizyonun kaptanın başucunda ne işi var özellikle yolculuk esnasında sadece dikkatini dağıtır  düşüncelerime bilmem kim ne kadar katılır ama, ufak bir dalgınlığın yolcuları ölüme sürükleyebileceğini hepimiz çok iyi biliyoruz.
Ayrıca bela geliyorum demez bunu da biliyoruz değil mi?
Umarım yetkililer, en yakın zamanda bu duruma el atar ve daha güvenli bir yolcuk sağlarlar hepimize, aksi halde trafik terörüne davetiye çıkaran kendimiz değil miyiz?