BEKLEYİŞ

Öylesine canı sıkılıyordu ki son günlerde gönlünü cennetlere götürse eğlendiremiyordu, bu yüzden morali bozuk, kalbindeki sıkıntıların yüzüne vuracak korkusuyla acı gülümsemelerinin ardına saklamayı tercih ediyordu her zaman.
Gönlünce esemediğini görünce nedenini araştırdı kalbinin derinliklerinde, gönlünü aldı dizine, sordu sorguladı gecelerce…
Kimi asılsız sözler yüzünden, sevgilisinden ayrılma kararı almış olmasına rağmen son kararını ona daha bildirmemiş olmasına rağmen kendisi kararlı gözüküyordu.
Duydukları kişiliğini, onurunu incitmiş olmasına rağmen yine de karşı tarafın açılmasını, bir özür, birkaç güzel sözle her zaman olduğu gibi gönlünü almasını bekliyordu ama bu bekleyişi kendine bile itiraf edemiyordu.
Onu iyi tanıyan arkadaşları bu konuya değinecek olsa bıçakla keser gibi konuyu kesip, size öyle gelmiştir ben iyiyim diyerek yalandan yüzlerine gülmeye çalışıyor ve böylece içindeki acılarını gizlediğini sanıyordu sadece.
Geceler boyu uykularından oluyor iş yerinde yeterli performansı veremez hale gelmesine rağmen, karşı taraf konuya değinmiyor ve hiçbir şeyden habersiz gibi davranışlarla onu çileden     çıkarıyordu.
Oysa kız, yıllar boyu sevgisine güvenerek birçok olumsuzlukları yutmuş gördüklerini bile görmezden gelmişti.
Altı yıllık sevgilisi çok sevilen, sayılan birisi olduğu için onu taşımanın zor olacağını bilmesine rağmen, son duydukları sanki bir darbeydi.
Durup durup bitti diyordu kendi kendine.
Telefonla arandığında soğuk davranıyor belki kırgınlığını hissettirir de konu açılır gibilerden devamlı beklemesine rağmen, karşı taraf soğuk davranışlarını bile normalmiş gibi kabul ederek bu ilişkiyi devam ettirmeye kararlı göründükçe kendi kendine çıldırıyor sıkıntılardan ama onu kırmaktan çekinerek kırıldığını bir türlü dile         getiremiyordu.
Karşı tarafın bu soğukluğu hissetmemesi beklide o tarafta duyguların çoktan bitmiş olmasının bir göstergesi olabilir ihtimalini her gün biraz daha arttırıyordu Arap saçına karışmış düşüncelerinde. Kaç defa elindeki telefonu yerlere atarak "unuttum işte ben de unuttum" aramayacağım diyerek avutuyordu kendisini.
Bu karmaşık düşüncelerle yaşamak kızı her gün biraz daha yıpratıyor ve hırçınlığına hırçınlık katmaya devam ediyordu.
O beni terk edeceğine bari ben onu terk edeyim düşüncesi hâkimdi her zerresinde.
Kapı zili çalmasıyla düşüncelerinden uyandı. Gelen beklenendi.
Kendisini hazırlıklı sanarak ellerini uzattı ama dudakları uzaktaydı.
Seni unuttum sözü yerine dudaklarından seni çok özledim sözü dökülüverdi.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol