BAŞKALARININ ACISINI ÇARPTIRMAK

"Acıyı hissediyorsan, canlısın demektir. Başkalarının acısını
hissedebiliyorsan, insansın demektir."
Böylesine anlamlı bir söz.
Kendi acımız olunca herkesin canının yanmasını, herkesin bizimle
birlikte ağlamasını bekliyoruz…
Başkasının acısıysa eğer ortalıkta dönenen, gerek umursamıyor, gerekse
küçümsüyor, gerekse de gırgırına kulp takıyoruz.
Şimdi sosyal medyada, Ankara Gar Faciası, Ankara Katliamı için neler
neler deniyor, ne yorumlar dönüyor, döneniyor…
"O gençler 'Bu meydan kanlı meydan, ok fırladı çıktı yaydan!' diyorlar,"mış.
Tam onlar bunu söylerken, sanki birilerine çağrıda bulunuyorlarmış,
"Patlatın bombayı!" diye.
İnsan dediğin, böylesi bir felâketin ardından, böylesine yorum yapabiliyor.
"Patlatın bombayı, genç yaşlı, çocuk, ihtiyar, öldürün bizi!"
Şimdilik bize verilen sayıya göre 97, Demirtaş'ın ortaya attığı
iddiaya göre 128 ölü, yüzlerce yaralı söyleminden acı duymuyor. Demek
ki: canlı değil.
O insanların acılarını ve ölenlerin yakınlarının çektiği ıstırabı
algılayamıyor, hissedemiyor. Demek ki: !

20 Temmuz 2015 günü yaşanan Suruç Katliamı'ndan bu yana yaşadığımız
felâketler çocuk oyuncağı mı?
Tunceli'de, pazar yerinde, eşinin ve çocuğunun yanında kalleşçe öldürülen subay…
Diyarbakır'da, bir ilçesinde, evlerinden çıkışta, onları balkondan
uğurlayan eşlerinin gözü önünde, çapraz ateşe alınarak öldürülen iki
genç subaya insanın içi için için yanmaz mı?
Dağlıca'da, yola döşenen mayınların patlamasıyla ölen 16 asker…
Hemen ardından Kars'ta ölen, öldürülen 14 polis, bu vatanın gencecik evlatları…
Hangi birini sayalım?
En son Erzurum'da işte, iki asker.
Kim, hangisini hafife alabilir?
Bu serzeniş, bir bakıma vicdan yoksunluğu, iz'an kıtlığıdır.
Başkasının acısını sinsi fısıltılarla gırgıra almaya gayret, ehil,
aklıbaşında insanlara pek uymaz.
Acıları yarıştırarak, "Senin acın nedir ki benimkinin yanında!"
ikilemini hüner saymamalı insan.
"Ne pahasına olursa olsun, ille barış!" diyerek, savaşa ve katliamlara
karşı barış türküleri eşliğinde halay çeken yüzlerce, binlerce insanın
ölümü…
Nasıl oluyor da "kendi kendini öldürtmek için kışkırtma" olabiliyor?
Can, bu kadar mı ucuzladı?
İnsan, böylesine basit ayak oyunlarıyla kendi canından nasıl vazgeçebilir?
İnsan, başkalarının acısını çarpıtmaya gayret ederken bile mantık
çerçevesinin dışına çıkmamaya gayret etmeli.
Canlı isek eğer…
İnsan olduğumuzu unutmamalıyız.
Madem ki insanız…
Acı, hepimizin.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol