BARIŞIMIZ VURULDU

Ülkemiz iyimser oldukça ona uzanan eller eksileceği yerde gün ve gün artıyor.
Yıllar yılı nice şehitler verdik biz bu vatan topraklarına, bunu herkes biliyor.
Hala ateş topları üstümüzde, yüreklerimizi yakıp kavurmaya devam ediyor.
Polisimizin, askerimizin, sağlıkçılarımızın, kanları kurumadan yüreğimizin başkentine göz diktiler.
Elimizde zeytin dalı barış mitingine giderken barışımızı vurdular.
Sadece birkaç gün öncesinde yüzlerce masum insanın hayatlarına kıyan caniler dur durak bilmiyor.
Onlar vampirleşmiş kan içmeden olmuyor.
Bizler de hala biz olamamanın bedellerini mi ödüyoruz acaba sorusu insanın uykularını kaçırıyor.
Gecemiz gündüzümüz belli olmaz oldu uykularımız firari.
Her şehit elden kopan bir parmak gibidir.
Kara topraklara verdiğimiz parmakların sayısı belli değil, bunların yanı sıra Ankara’da ki patlamada 8 yaşında,16 yaşında 20 yaşında 30 yaşında gençlerin ne günahı vardı acaba?
Mademki, etrafımız, dört koldan hainlerle dolup taşıyor, biz de bunu bilmiyor olamayız değil mi?
Demek ki ya istihbaratımız hafif, ya da tedbiri elden bırakıyoruz.
Böylesine önceden bilinen toplumsal yerlerde daha sıkı kontroller belki işe yarayabilir diye düşünüyor insan.
Düşmanların amaçları ortada, bizi korkutarak, sindirerek veya güçsüz kılarak atlarını diledikleri gibi oynatacaklar sözüm onlara.
Bunun böyle olmayacağını,
Türk’lerin yedi düvele meydan okudukların ı hainler de çok iyi biliyor.
Bizim de bilmemiz gereken birkaç şey var ortada.
Öteki, beriki değil, sen, ben değil, din, dil ayrımı asla değil.
Seksen beş milyonluk yumruk olarak çıkacağız karşılarına.
Aynen Cumhuriyet yıllarında olduğu gibi.
Ne kadar kaygan bir zeminde yaşadığımızın farkına varalım artık, el ele vermememiz başkalarının zaferi olacağını aşikâr.
Mademki TÜRKİYE’NİN evlatlarıyız ve bu vatanı seviyoruz, onun için savaşmasını da bileceğiz.
Acılarımızı gururumuzla sarıp, gözyaşımızla yıkayıp hainlere haddini bildirmeliyiz.
Ağlayarak, sızlayarak gidenleri geri getiremeyiz, ama dik duruşumuz karşı tarafın keskinliğini hafifletir, güvenini kırar.
Birçoğumuz dış güçlerin senaryosu bu, ne gelir elden diye avutabiliyor kendini.
Senaryo dış güçlerin ait olsa da figüranlar bizim değil mi?
Buna da yön vermemeliyiz
Burada sadece milletin el ele olması da yetmez.
En büyük rol siyasilere düşüyor.
Rant peşinden vazgeçerek vatan peşine takılsınlar.
Vatan sevgimiz, her türlü sevgiyi aşmalı.
Çünkü birlik olmayan yerde dirilik zor olur.
Sen, ben, sağ sol değil Vatan sevgisinde birleşmeli ellerimiz ve yüreklerimiz.
Ülkemizin bunlardan ihtiyacı var.
Vatanımız zengin ülkeler arasında diyerek boşa avutmayalım kendimizi, bir ülkenin zenginliği insanlarının refahı ile ölçülülür.
Millet barış içinde yaşam istiyor, barış içinde savaş değil, ne olur duyun bu sözleri yetkililer!
Sadece birkaç gün öncesinde yüz ölü’nün ardından 85 milyon yaralı kaldı farkında mısınız acaba?

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol