BALKAN BOZGUNU'NUN HALA YAZILACAK YANI VAR

Osmanlılar çok savaş yapmışlardır. Bazı tarihçilere göre Osmanlılar'ın 600 yılının yarıya yakını savaşla geçmiştir. Neredeyse bir yıl savaşmışlar bir yıl dinlenmişler. Savaş ekonomisi, devlet sistemi onları 600 yıl ayakta tutmuştur. Fakat devlet sisteminin zamanın gerisinde kaldığını, çürümeye yüz tuttuğunu yitirdikleri savaşlar dahi onlara işin sonunun gelmekte olduğunu anlatamamıştır. Oysa tek başına Balkan Savaşı, genel ifade ile BALKAN BOZGUNU DERS ALMAK İÇİN YETERLİYDİ.
Osmanoğulları'nı Balkanlar'dan (Rumeli'den) atmak için Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Romanya ittifak kurmuşlar, 1912 yılının Ekim ayında savaşı çıkarmışlardır. O sıra Osmanlı Devleti'nin Trakya ve Balkanlar'da üç ordusu vardı. Savaşın başladığı daha ilk günlerde KIRKLARELİ BOZGUNU meydana gelmiştir. Bozgunun nedeni eğitilmemiş askere öğretilmemiş savaş usulleri ve çeşitlerinin uygulatılmak istenmesidir. Gece Savaşı, tatbikatı yapmamış birliklere Gece Savaşı emri verilmesi bozguna sebep olmuştur. Bu yanlışa diğer ihmaller eklenince Trakya'daki Doğu Ordusu bir ay içerisinde çökmüş, Birlikler Çatalca'ya çekilmişlerdir. Zamanın Gazete ve Haber Ajansları bu bozgunu, bu dağınıklığı dünyaya "Ordu Kumandanı Abdullah Paşa'nın karargahında (Komuta Merkezinde) ekmeği ve telefonu yoktu." Diye yazmışlardır. Sonuçta Bulgarlar bir ay içerisinde Trakya'yı işgal etmişlerdir.
Balkan Savaşı'nda KIRKLARELİ BOZGUNU'nun Balkanlar'da savaşan iki Osmanlı Ordusunu olumsuz etkilemiştir. Bu orduların 2-3 yerdeki başarılı savunmaları dışında bir varlık gösterememişlerdir. Birliklerin büyük kısmı Balkanlar'ın küçük devletlerinin ordularına tutsak düşmüşlerdir. Mesela Yunanistan ile savaşan birliklerden bin subay, 25 asker, 70 top Yunanistan'ın eline geçmiştir. Tabii sonuç itibarı ile Osmanlı Devleti Balkanlar'daki varlığını, kudret ve kuvvetini kaybetmiş, büyük can ve mal kaybına uğramıştır. 300-400 yıl Balkanlar'ın, Rumeli'nin hakimi olan Osmanlı kulları göç yollarında düşmüşler, Anavatan Anadolu'ya göç etmeye başlamışlardır. Anlaşılmıştır ki Osmanlı'ya YENİ BİR RUH, AKILCI VE GERÇEKÇİ BİR DÜŞÜNCE gerekmektedir. Bu TÜRK RUHU Çanakkale'de ortaya çıkmıştır.
Balkan Savaşı için ne kadar eleştirel kitap yazılmış ise Çanakkale için de o kadar övgü dolu, Türk Kahramanlığını dile getiren kitap yazılmıştır. Balkan Savaşları Osmanlı'nın Avrupa Yolları'nı kaparken, Çanakkale Yeni Türkiye'nin yolunu açmış, Mustafa Kemal Atatürk gibi bir DEHAYI ortaya çıkarmıştır. Çanakkale Türk insanının savaşkan, mücadeleci vasfını da meydana çıkarmıştır. Ve Çanakkale Zaferi umudunu yitirmiş Anadolu ve Trakya insanına umut ve moral vermiştir. Ancak Balkan Savaşı ve Balkan Bozgunu Osmanlı Devleti'nin egemenliği altında kalmış devletlerin Osmanlı ile hesaplaşması vasfında olmuş, geride tamiri mümkün olmayan yıkıntılara, acılara sebep olmuştur. Ömer Seyfettin Hikayeleri, Zağara Müftüsü'nün hatıraları vahşeti anlatmaya yeterlidir.
Savaşların acılarını, mal ve can kayıplarını, yitirilen değerlerini tarihler anlatır, tarihler hatırlatır. Onun için tarihi okumak, tarihten ders almak gerekir. Aksi halde tarih tekerrür eder. Tarihin tekerrür etmesi ise felaket olur.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol