BABA NASİHATI

Herkesin hayatında bir penceresi vardır;
Kimi sevgiye, kimi güzelliğe, kimi de hasrete.
Böyle sürüp gider bu liste.
Pencere açmak dedim ama bunu birazcık ta ben açmak istiyorum.
Pencere açmak deyince şimdi aç ardına kadar pencereleri ve rahatla, benim pencerem açık diye.
İnsanların her düşüncesi ayrı bir penceredir hayatta.
Bir babanın 3 erkek evlâdı varmış; Baba bir gün çocuklarını çağırıp yanına ve söze başlar.
Bakın çocuklarım, ben artık yaşlandım, sizlerin hayata hangi pencereden bakacağınızı şimdiden bilmek isterim.
Üçüne de aynı miktarda birer kese altın verip bir yıl bu paralarla dünyanın neresine isterseler gidecekler ve sonra geri dönüp babalarına neler yaptıklarını anlatacaklar ve baba ondan sonra onların hayat bakışlarını değerlendirecektir.
Bir yıl sonra çocuklar evlerine dönerler.
En büyük oğlan gezip dolaştığı yerlerin en değerli altın yüzüğünü getirir.
İkinci kardeş o zamanlar nadir bulunan Hint kumaşları verir babasına.
Sıra üçüncü ve en küçük kardeşe gelmiştir.
Elleri bom boş ve babasının karsısında ezilip büzüldüğünü gören baba “Hani senin aldıklarını da bir görelim evlât” der.
Çocuğun cevabı.
Benimkileri getiremedim, der eğik boyunla.
Neler aldın o kadar çok ta getiremedin buralara, deyince baba, küçük kardeş babasının sözünü keserek;
Gezdim dolaştım ve hoşuma giden yerlerde kendime ev yaptım der.
Bu kadar kısa sürede gezdiği yerlerde birer ev yapamayacağını sezen baba “nasıl “ diye sorar.
Gönülleri geniş pencereli dostlar kazandım gezdiğim yerlerde der.
Yaşlı adam düşünür taşınır ve küçük oğlunu haklı ve zeki bulur ve yarınlarını güvenle bırakır onun ellerine.
Herkeslere gönlü açık pencereler dilerim.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol