BABA MARTAN'NIN HİKAYESİ

Şubat ayı sonlarında daha Balkanlarda tabiatta bir uyanış başlar, dereler çağlamaya, bulutlar gülerek ağlamaya, böcekler kuşlar canlanmaya başlarlar.
Bahar kokuları gelir açık pencerelerden bahar gelmeden önce, bahçelerde laleler, sümbüller baş göstermeye başlar karlı çamur toprakları delerek, kardelenler korkusuzca el eder sarp yollardan baharın müjdesi adıyla.
Mart ayı tabiatın uyanışına ışık tutandır, daha 1 Martta insanlar kötü ruhları kovmak amacıyla marteniçkalar takınırlar yediden yetmişine kadar.
Marteniçkalar sadece kötü ruhlardan korunma amacıyla değil, yılın sağlıklı ve bereket dolu olması amacını da beraberinde getirir.
Birçok bölgelerde beyaz ve kırmızı iplerle örülmüş süslere marteniçka adı verilmiştir.
Bileğe, yakalara ve kolye niyetine de takılabilir.
Renklerin beyazı olmazsa olmazlardandır, genç kızların gelinliğini, meleklerin beyaz kanatlı olmaları dolayısıyla, iyiliğin, temizliğin ve saflığın simgesidir.
Kırmızı renk ise tüm dünya da olduğu gibi, aşkın ve sevginin, sağlığın göstergesidir.
Bazı bölgelerde kırmızı ve beyaz rengin yanına mavi ve yeşil renkler de eklendiği görülebilir.
Mavi renk özgürlüğün ve son susuzluğun rengi olarak kabul görürken, yeşil de bolluğun, dinç kalmanın simgesi olarak kabul edilir.
1 Mart Balkanlarda( BABA MARTA NİNE)  ,aksi ihtiyar bir kadın, 1 Martta uyanan kötü ruh olarak kabul edilmiştir
Çok değişken bir karaktere sahip, ne pırıl, pırıl güneşine, ne de lapa, lapa yağan karına güven olmaz, bir günde dört mevsim yaşatandır.
Bu nedenle astroloji uzmanları mart ayında doğmuş kişilerin değişken karakterli olduklarını ve ayrıca mart ayında doğanların o yıllık karakterini doğduğu günü belirlediği de söylenir.
Eski Bulgarların anlayışlarına dikkat edilecek olursa onlar 1 Martta marteniçkalara dualar yazarak takınırlar ve böylece o dualarla baba martanın kötü ruhundan kendilerini ve yakınlarını koruduklarına inanıyorlar.
Baba Marta'nın gücü mart sonuna kadar sürer, o yüzden mart sonunda marteniçkalar çıkarılabilir ve leyleklerin gelişiyle çiçek açmış bir dala bağlanır.
Nesi var, görülen leylek eğer uçuyorken göründüyse, o yıl, uçarak, koşarak geçeceğine ve yerinde duran leylek görülende yılın durgun geçeceğinin habercisidir.
Eğer, bahar geç kalmış ve görünürlerde çiçeklenmiş bir ağaç yok ise ve leyleği de gördüysek artık marteniçkayı bir taş altına da koyulabilir.
Bir hafta sonra taşın altına bakılır ve taşın altında akrep görülürse o yı tehlike gizliyor, taş altında sürüngenler varsa hastalıklı bir yıl olacağına ve karınca varsa çok güzel, başarılı, yıl geçeceğinin simgesidir

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol